Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: İftira suçu bakımından 18.09.2013 tarihinde kolluk tarafından tutulan tutanağa göre sanığın ismini ... olarak beyan etmesi sebebiyle hakkında bu isimle tutanak tutulduğu, karakola geldiklerinde yapılan araştırma sonucu sanığın gerçek kimliğinin tespit edildiğinin belirtildiği, sanığın duruşmada gerçek kimliğini kendisinin söylediğini beyan etmesi karşısında, tutanak tanıklarının duruşmada dinlenerek sanığın gerçek kimliğinin nasıl tespit edildiği araştırılmadan sanığın mücerret beyanına itibar edilerek hakkında TCK"nın 269/2. maddesine göre cezada indirim yapılması aleyhe temyiz bulunmadığından bozma sebebi yapılmamıştır. 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesi’nin 24/11/2015 tarihinde yürürlüğe giren 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı da nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür. Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hâkimin takdirine göre sanığın temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle eleştiri dışında usul ve kanuna uygun bulunan hükümlerin tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA, 06/11/2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi.