Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/2379
Karar No: 2019/819
Karar Tarihi: 12.02.2019

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2017/2379 Esas 2019/819 Karar Sayılı İlamı

19. Hukuk Dairesi         2017/2379 E.  ,  2019/819 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki asıl ve birleşen alacak davalarının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın reddine, birleşen davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl davada davacı birleşen davada davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - KARAR -

    Asıl davada davacı birleşen davada davalı vekili, müvekkilinin Danimarka"da güzellik salonu olduğunu, davalı ile epilasyon ve kavitasyon cihazlarının alımı konusunda 10/09/2012 tarihinde satış sözleşmesi düzenlediklerini, satış sözleşmesine konu emtiaların belirlenen niteliklere uygun olarak ve zamanında teslim edilmediğini, orjinali yerine değeri daha düşük taklit marka ve eski model emtiaların gönderildiğini, ayrıca fatura - irsaliye ve kullanma kılavuzu gibi gerekli belgelerin de gönderilmediğini, gönderilen ürünler üzerinde CE onayı ve teknik bilgilerin bulunmadığını ileri sürerek taraflar arasındaki sözleşmenin feshi ile peşin olarak ödenmiş olan 45.500,00 TL’nin ihtarname tebliğ tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte bunun dışında tespit edilecek kazanç kaybı ile masraflarla ilgili olarak 1.000,00 TL ile manevi tazminat olarak da 15.000,00 TL’nin davalıdan ticari faiz ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Asıl davada davalı birleşen davada davacı vekili, asıl davada, cihazların ayıplı olmayıp davacıya bildirilen nitelikler taşıdığını, davacının kendi kusurundan kaynaklanan hasarlardan ise müvekkilinin sorumlu tutulamayacağını, süresinde ve yasaya uygun herhangi bir ayıp ihbarının da bulunmadığını ileri sürerek asıl davanın reddine karar verilmesini talep etmiş, birleşen davada taraflar arasında satışı yapılan toplam 77.000,00 TL tutarlı 2 adet cihazın ödenmeyen bakiyesi olan 31.500,00 TL’nin sözleşme tarihinden itibaren işletilecek ticari avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece, yapılan yargılama neticesinde, sözleşme konusunun para borcu olduğu, emtianın teslim yerinin İstanbul olduğu, bilirkişi raporunda yapılan teknik inceleme sonucunda emtiaların ayıplı olmadığının ve davacıya ayıpsız olarak satıldığının tespit edildiği, bakiye 31.500 TL’nin ödenmesinin ihtar edildiği, ancak ödeme yapılmadığı, dava tarihinden önce davalının temerrüde düşürüldüğünün kanıtlanamadığı gerekçesiyle asıl davada; peşin ödenen tutara ve kazanç kaybına ilişkin maddi tazminat ve manevi tazminat talebinin reddine, birleşen davada; davanın kısmen kabulü ile; 31.500,00 TL alacağın dava tarihinden itibaren yürütülecek avans temerrüt faizi ile birleşen dava davalısından tahsiline, faizin yürütülme tarihine ilişkin fazla istemin reddine karar verilmiş, hüküm asıl davada davacı birleşen davada davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece de hükme esas alınan bilirkişi raporunu düzenleyen teknik bilirkişi dava konusu makine hakkında uzman olmayıp rapor içerisinde yapmış oldukları tespitler ile sonuç kısmında makinenin ayıplı olmadığı görüşü de çelişki oluşturmaktadır. Mahkemece davaya konu makine ile ilgili olarak uzman bilirkişi veya bilirkişi kurulunca makine üzerinde inceleme yapılarak söz konusu makinelerin taraflar arasında düzenlenen 10.09.2012 tarihli sözleşmede belirtilen makinelerin teknik özelliklerine sahip ve çalışır durumda olup olmadığı, makinelerde üretime dayalı ayıp bulunup bulunmadığı, ayıplı ise de açık veya gizli ayıp niteliğinde olup olmadığı, buna göre makinelerin davacı alıcıya ne zaman teslim edildiği, buna göre TTK m.23 gereğince ayıp ihbar sürelerine uyulup uyulmadığı tespitiyle toplanacak deliller doğrultusunda karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden asıl davada davacı birleşen davada davalıya iadesine, 12/02/2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi