2. Ceza Dairesi 2014/37190 E. , 2017/6350 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını bozma, mala zarar verme, görevi yaptırmamak için direnme, neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
I-) Sanık ... hakkında mala zarar verme suçundan ve sanık ... hakkında mala zarar verme, görevi yaptırmamak için direnme ile neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz istemlerinin incelenmesinde;
Gerekçeli karar başlığında, “30.03.2013” şeklinde yanlış yazılan suçun işlendiği tarihin mahallinde 29.03.2013 olarak düzeltilmesi mümkün görülmüş; sanık ..."ın 5237 sayılı TCK"nın 6/1-f. maddesine göre silahtan sayılan tornavida ile görevi yaptırmamak için direnme suçunu işlediği anlaşıldığından sanık ... hakkında aynı Kanunun 265/4. maddesi ile artırım yapılması gerektiğinin gözetilmemesi aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamış; 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesinin 24/11/2015 tarihinde yürürlüğe giren 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı da nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanması ile; hüküm tarihine kadar yapılan yargılama gideri toplamı, 5271 sayılı CMK"nun 324/4 maddesinde atıfta bulunulan 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun"un 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutar olan 20 TL"den az olduğu halde yargılama giderlerinin sanıklardan tahsiline karar verilmiş ise de, hüküm kesinleşinceye kadar yapılacak yargılama giderlerinin de toplam yargılama gideri kapsamında olması nedeniyle hükmün kesinleştiği tarihte sanıklardan tahsili gereken yargılama giderinin yukarıda açıklanan terkin edilmesi gereken miktardan az olması halinde Devlet Hazinesi üzerinde bırakılmasının infaz aşamasında değerlendirilmesi mümkün görülmüş; dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
Adli sicil kayıtlarında tekerrüre esas alınabilecek nitelikte birden fazla ilam bulunan sanıklar hakkında, 5275 sayılı Kanun"un 108/2. maddesi gözetilerek en ağır cezaya konu hükümlülüğün tekerrüre esas alınması gerektiği gözetilmeden birden fazla hükümlülüğün tekerrüre esas alınması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görüldüğünden hükmün bu sebepten dolayı 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak bu aykırılığın aynı Kanun"un 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün olduğundan, hüküm fıkrasından sanık ... hakkında 5237 sayılı TCK"nın 58. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümden “...... 24. Asliye Ceza Mahkemesinin 04/10/2012 tarih 2012/503 esas 1577 sayılı kararı ve yine ... 24. Asliye Ceza Mahkemesinin 30/11/2010 tarih 2010/951 esas 2011/1168 sayılı kararı” ibaresinin ve sanık ... hakkında 5237 sayılı TCK"nın 58. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümden “...... 24. Asliye Ceza Mahkemesinin 30/11/2010 tarih 2010/951 esas 2011/1168 sayılı kararı” ibaresinin çıkarılmasına karar verilmek suretiyle diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
II-) Sanık ... hakkında hırsızlık, konut dokunulmazlığını bozma ile görevi yaptırmamak için direnme suçlarından ve sanık ... hakkında hırsızlık ve konut dokunulmazlığını bozma suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz istemlerinin incelenmesinde;
Gerekçeli karar başlığında, “30.03.2013” şeklinde yanlış yazılan suçun işlendiği tarihin mahallinde 29.03.2013 olarak düzeltilmesi mümkün görülmüş; 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesinin 24/11/2015 tarihinde yürürlüğe giren 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı da nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanması ile; hüküm tarihine kadar yapılan yargılama gideri toplamı, 5271 sayılı CMK"nun 324/4 maddesinde atıfta bulunulan 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun"un 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutar olan 20 TL"den az olduğu halde yargılama giderlerinin sanıklardan tahsiline karar verilmiş ise de, hüküm kesinleşinceye kadar yapılacak yargılama giderlerinin de toplam yargılama gideri kapsamında olması nedeniyle hükmün kesinleştiği tarihte sanıklardan tahsili gereken yargılama giderinin yukarıda açıklanan terkin edilmesi gereken miktardan az olması halinde Devlet Hazinesi üzerinde bırakılmasının infaz aşamasında değerlendirilmesi mümkün görülmüş; dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
1- Katılanın soruşturma aşamasındaki ifadesinden, katılanın olay günü 08.00 ila 20.00 saatleri arasında evde bulunmadığı sırada hırsızlık suçunun işlendiği ve suç tarihinde güneşin batış saatinin 18.14 olduğu, gece vaktinin saat 19.14"te başladığının anlaşılması karşısında, şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereği hırsızlık ve konut dokunulmazlığını bozma suçlarının sanıklar lehine gündüz sayılan zaman dilimi içerisinde işlendiğinin kabul edilmesi gerektiği gözetilmeden ve hırsızlık ve konut dokunulmazlığını bozma suçlarının gece vakti işlendiğine ilişkin kanıtlar denetime olanak verecek biçimde karar yerinde gösterilip tartışılmadan, hırsızlık suçundan hükmolunan cezanın 5237 sayılı TCK"nın 143/1. maddesiyle artırılması ve konut dokunulmazlığını bozma suçundan aynı Kanun"un 116/1. maddesi yerine 116/4. maddesinin uygulanması,
2- 5271 sayılı CMK"nın 225/1. maddesine göre, hükmün ancak iddianamede unsurları gösterilen suça ilişkin fiil hakkında kurulabileceğinin düzenlenmesi karşısında, hükmün konusunun iddianamede gösterilen eylemden ibaret olduğu, bu itibarla sanık ... hakkında iddianame içeriğine ve sevk maddelerine göre hırsızlık, konut dokunulmazlığını bozma ve mala zarar verme suçlarından kamu davası açıldığı ancak görevi yaptırmamak için direnme suçundan açılmış bir dava bulunmadığı gözetilmeden yazılı şekilde sanığın cezalandırılmasına karar verilmesi,
3- Sanıkların adli sicil kayıtlarında bulunan ve tekerrüre esas ilamlardan en ağır cezaya konu hükümlülüğün tekerrüre esas alınması gerektiği gözetilmeden birden fazla hükümlülüğün tekerrüre esas alınması,
4- Kabule göre de;
Sanıklar hakkında konut dokunulmazlığını bozma suçundan 5237 sayılı TCK"nın 116/1-4 maddeleri uyarınca takdiren ve teşdiden ceza verildiği belirtilmesine ve anılan maddede ceza süresi alt sınırının 1 yıl olmasına karşın hatalı olarak 9"ar ay olarak temel cezanın belirlenmesi ve devamla, aynı Kanunun 119/1-c maddesine göre 1 kat artırım yapıldığı belirtilmesine karşın açık hesap hatası sonucu 2 yıl 12 ay hapis cezasına hükmedilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, 31/05/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.