23. Hukuk Dairesi 2015/1037 E. , 2015/7954 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki kayıt kabul davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davacı şirketin ... Yönetim Kurulu"nun 09.06.2005 tarihli kararı ile amme alacaklarının tahsili bakımından temettü hariç ortaklık hakları ile yönetim ve denetiminin devralındığını, halen şirketin yönetim ve denetiminin ... tarafından atanan yöneticilerce yerine getirildiğini, davacının, ..."in (....) grup şirketlerinden olup hakim ortağın ... ve ailesi olduğunu,...."nin BDDK"nın 21.12.1999 tarih ve 1999/13765 sayılı kararname ile 22.12.1999 tarihinde ..."ye devredilmesinden sonra müvekkili şirketin de yönetim ve denetiminin Fon tarafından 09.06.2005 tarihli karar ile devralındığını, ... ile ... grubu arasında protokol konusu alacakların tahsil ve tasfiyesi hususunda yapılan 12.06.2006 ve 03.09.2007 tarihli protokollerde müvekkili şirketin borçlu olarak imzasının bulunduğunu, protokol şartlarının yerine getirilmemesi nedeniyle protokolün feshedilip müvekkili şirkete ... tarafından 13.6.2007 tarihli ödemeye çağrı mektubu gönderildiğini, ... tarafından ihale yolu ile davacı şirkete ait bir kısım mal varlığının satışının gerçekleştirilerek ... hesabına toplam 15.159.027,78 TL"nin borç olarak kaydedildiğini, bu arada ..."in ... Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2005/120 E. sayılı dosyası ile 17.10.2007 tarihinde iflasına karar verildiğini, Fon Kurulu"nun 16.05.2008 tarihli kararı ile tasfiye işlemlerini yürütmek üzere iflas dosyasının ...... Dairesi Başkanlığı"na gönderildiğini, alacağın iflas masasına kaydına ilişkin talebin, alacağın yargılamayı gerektirdiğinden bahsedilerek reddi ile 4. sıra kapsamında değerlendirilmesine karar verildiğini, kararın 27.01.2009 tarihinde kendilerine tebliğ edildiğini ileri sürerek, 15.159.027,78 TL"nin sıra cetveline kaydını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, Fon tarafından yapılan tahsilatın şirketin bankadan kullanmış olduğu kredilerden kaynaklandığını, şirketin kendi borcundan düşüldüğünü, satışı yapılan varlıklardan elde edilen tutar şirketin borçlarından mahsup edildiğinden satışı yapılan varlıklardan müflisin sorumlu tutularak borçlu kabul edilmesinin mümkün olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacının ..."den alacaklı olduğuna dair delil sunmadığı, ..."in ..."ye olan borcunun 381.365.000.000.000,00 TL Fon alacağı ve ...."den kullandığı 271.731.632.875,00 TL kredi olmak üzere toplam 381.636.731.632.875,00 TL olduğu, bunun içinde davacının ...."den kullandığı kredinin de yer aldığı, davacının mal varlığında yer alan taşınmazların satışından elde edilen miktarın davacının ...."den kullandığı kredilerden kaynaklanan kendi borcundan düşüldüğünden borcuna mahsup edilen satış bedeli dolayısıyla alacağının bulunmadığı, davacının davasını ispat edemediği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dairemizin emsal nitelikli 05.06.2014 tarih ve 1112 E., 4346 K., sayılı bozma ilamına konu dava dosyası kapsamı ile işbu dosya ve temyiz dilekçesi kapsamına göre; Bakanlar Kurulu"nun 21.12.1999 tarihli ve 99/13765 sayılı kararıyla temettü hariç ortaklık hakları ile yönetim ve denetimi mülga 4389 sayılı Bankalar Kanunu"nun 14. maddesinin (3) ve (4) numaralı fıkralarına istinaden Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu"na devredilen .... Bankası A.Ş. (Yurtbank A.Ş.)"nin eski yönetici ve hakim ortağı ..."in 5411 sayılı Bankacılık Kanunu"nun 110. madde hükmü uyarınca ... Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 17.10.2007 tarih ve 2005/120 E., 2007/381 K. ilamı ile iflasına karar verilmiş, Ankara İflas Müdürlüğü"nün 2007/30 sayılı dosyasından iflas işlemlerine başlanılmış, işbu dava iflas kararından sonra 10.02.2009 tarihinde açılmış, iflas kararı taraflarca temyiz edilmeksizin 14.01.2008 tarihinde kesinleşmiş, 5411 sayılı Bankacılık Kanunu"nun 110. maddesinin yollamasıyla, 106. maddesinin, 5. fıkrası gereğince birinci alacaklılar toplantısı yerine kaim olmak üzere, ilgili iflas idare memuru adayları, Fon Kurulu Başkanlığı"nın 18.01.2008 tarih ve 2008/19 sayılı kararı uyarınca Ankara İflas Müdürlüğü"nün 2007/30 E. sayılı dosyasına önerilmiş, ... İcra Hakimliği"nin 08.02.2008 tarihli kararı ile Fon tarafından önerilen iflas idare memurları Av. ... , Av. ... ve Av. ... görevlerine başlamış, ..."nin, birinci alacaklılar toplantısının İcra Müdürlüğü"nce 13.02.2008 tarihinde yapılmasına ilişkin karara yönelik şikayeti, ... İcra Hukuk Mahkemesi"nce 5411 sayılı Bankacılık Kanunu"nun 110/2 ve 110/4 yollamasıyla 106/5. maddesi uyarınca...nin ... tarafından yürütülmesi gerektiği belirtilerek 08.02.2008 tarihli kararı ile kabul edilmiş ve ilk alacaklılar toplantısının iptaline karar verilmiş, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu Kurulu"nun 16.05.2008 tarih ve 2008/165 sayılı kararı ile Ankara İflas Müdürlüğü"nün 2007/30 sayılı dosyasından sürdürülen iflas... işlemlerinin 5411 sayılı Bankacılık Kanunu"nun Geçici 11. maddesinin yollaması uyarınca, mülga 4389 sayılı Bankacılar Kanunu"nun 16 ve 17. maddelerine göre Fon tarafından yapılması gerektiğinden,... işlemlerinin Fon... Dairesi Başkanlığı tarafından gerçekleştirilmesine, aynı kişilerin iflas idare memuru olarak atanmasına karar verilmiş, bu çerçevede iflas... işlemlerine Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu Hukuk İşleri Daire Başkanlığı"nın 2008/1 sayılı dosyası üzerinden devam edilmiş, "...... Dairesi Başkanlığı"nca İİK"nın 206 ve 207. maddeleri gereğince düzenlenen sıra cetveli" başlıklı cetvelde davacının alacak talebinin reddi ile 4. sıra kapsamında değerlendirilmesine karar verilmiş, 08.01.2009 tarihli Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi"nde ve 09.01.2009 tarihli Star Gazetesi"nde "... Daire Başkanlığı"ndan İflas Dairesi sıfatı ile sıra cetveli ilanı" başlığı ile ilan edilmiş, alacak kayıt talebinde bulunan kişi ve kurumlara tebliğ edilmiş, müflisin iflas... işlemi İcra ve İflas Kanunu"na göre değil, 5411 sayılı Bankacılık Kanunu ve ilgili yönetmelik hükümlerine göre yapılmaya devam edilmiş, bu çerçevede ikinci alacaklılar toplantısı yerine kaim olmak üzere, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu Fon Kurulu"nun 12.03.2009 tarih ve 2009/82 sayılı kararı alınmış bulunmaktadır.
5411 sayılı Bankacılık Kanunu"nun 106/5. maddesi; " Fon bu Kanunun uygulanması ile sınırlı olmak üzere 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu"nun 166 ıncı, 218 inci, 219 uncu, 223 üncü, 234 üncü, 236 ıncı, 249 uncu, 251 inci ve 254 üncü maddelerindeki yetki ve görevler hariç olmak üzere iflas idaresi alacaklılar toplantısı ve iflas idaresi görev ve yetkilerine sahip olarak bankayı... eder." hükmünü içermektedir.
..., iflas idaresi görev ve yetkilerini haiz olarak iflas...sini yürüttüğüne göre, bu sıfatla düzenlenen sıra cetvelinin de ..."nin kamu gücüne dayalı olarak Bankacılık Kanunu uyarınca tek yanlı olarak aldığı idari karara dayalı bir işlemi olduğu kuşkusuzdur. İflas idaresinin İİK"ndaki haiz olduğu yetkileri ..."nin sahip olması, bu hükümlerden yararlanması bu sonucu değiştirmemektedir. 5411 sayılı Bankacılık Kanunu"nun 110. maddesinde, 107. maddeye atıf bulunmadığı gibi, 107. madde uyarınca devir alınan alacaklar nedeniyle Fon"a borçlu olanların iflası halinde 132/9. bent uyarınca Fon"un bir ya da iki temsilcisinin katılımı ile oluşan ve İcra hakiminin seçtiği iflas idaresinin somut olayda söz konusu olmadığı, tamamının Fon"un gösterdiği adaylardan oluştuğu, iflas idaresinin Fon adına tasfiyeyi yürüttüğü anlaşılmaktadır. Uyuşmazlık Mahkemesi"nin 07.02.2011 tarih ve 2010/69 E., 2011/5 K. sayılı kararında da, ..."nin düzenlediği sıra cetvelinin iptaline idari yargının karar verebileceği sonucuna varılmıştır.
6100 sayılı HMK"nın 1. maddesindeki göreve ilişkin kuralların kamu düzenine ilişkin olduğu hükmü ile HUMK"nın 428/2. maddesinin mahkemenin görevli olmamasının mutlak bozma nedeni olduğuna ilişkin hükmü karşısında, görev hususu somut olayda olduğu gibi, açıkça temyize gelmese dahi temyiz mahkemesince re"sen gözetilmelidir. Hukuk Mahkemesi gibi Yargıtay da kendiliğinden yargı yolunu inceleyip karar bağlamalıdır. Çünkü, HMK"nın 114/1-b. maddesi uyarınca yargı yolunun caiz olması dava şartlarındandır.
Bu durumda Dairemizin 05.06.2014 tarih ve 1112 E., 4346 K; 11.06.2015 tarih ve 2014/5898 E., 2015/4495 K.; 23.06.2015 tarih ve 2014/8060 E., 2015/4819 K; 01.10.2015 tarih ve 2014/10826 E., 2015/6184 K. sayılı ilamlarında da açıklandığı üzere, mahkemece, tüzel kişiliği haiz Fon tarafından İİK hükümlerinden yararlanılarak düzenlenen ve idari işlem niteliğinde bulunan sıra cetvelinin dava konusu edildiği, davalı ... Balker iflas idaresinin ... adına tasfiye yürüttüğü, gerçek hasmın ... olduğu, bu cetvelde davacının alacağı ile ilgili alınan kararın iptalini amaçlayan davacının alacağının bulunup bulunmadığı, alacağı varsa cetvelin davacı alacağı ile ilgili kısmının iptali ile ilgili inceleme yapıp karar vermenin Adli Yargının görevi dahilinde olmadığı, anılan kararın iptali üzerine idarece yeni bir karar alınarak davacının alacağının cetvele kayıt ve kabulüne karar verileceği gözönünde bulundurulup, HMK"nın 114/1-b ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde esasa ilişkin gerekçelere dayalı olarak davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış ve gerekçeli karar başlığında 10.02.2009 olan dava tarihinin, 16.02.2009 olarak yazılması hatalı olmuş ise de karar sonucu itibariyle doğru olduğundan, davacı vekilinin temyiz itirazları incelenmeksizin, HUMK"nın 438/son maddesi uyarınca gerekçesi değiştirilerek ve hüküm fıkrasının 1. bendinde yapılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, aşağıda yazılı olduğu şekilde HUMK"nın 438/7. maddesi uyarınca düzeltilmesi suretiyle onanması, gerekçeli karar başlığındaki dava tarihinin aşağıdaki gibi düzeltilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, kararın gerekçesi değiştirilerek ve hüküm fıkrasının 1. bendindeki "Davanın" ibaresinden sonra, "HMK"nın 114/1-b ve 115/2. maddeleri uyarınca usulden" ibaresi eklenmek suretiyle hükmün davacı vekilinin temyiz itirazları incelenmeksizin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, gerekçeli karar başlığındaki dava tarihinin 10.02.2009 olarak düzeltilmesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.