Esas No: 2016/5754
Karar No: 2017/8960
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/5754 Esas 2017/8960 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 14.01.2014 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali mera olarak sınırlandırılması talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 09.02.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı hazine temsilcisi bulunduğunu, 102 ada 44 sayılı mera parselinden ayrılarak davalı adına tescil edildiğini, 1 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile 102 ada 44 parsel sayılı meraya dahil edilmek suretiyle sınırlandırılmasına karar verilmesini istemiştir.
Müteveffa Davalı ... cevap dilekçesinde, kadastro çalışmaları sırasında bir başka yerin adına tespit edildiğini Müdürlüğünce çağrılarak sulh yolu ile anlaşmak istendiğinin söylendiğini, keşif esnasında kendisine ait olan yerlerin gösterildiğini, ölçümü yapan kadastro heyetinin başka yeri adına tespit ettiğini, göstermiş olduğu yerlerin kendisine babasından kaldığını, bir bölümünü de amcasından satın aldığını, senetlerinin bulunduğunu bildirmiş yargılamanın devamında davalı ..."nın 24/10/2015 tarihinde vefat etmesi üzerine mirasçısı ... davaya dahil edilmiştir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hükmü davalı temyiz etmiştir.
Dava kadim mera iddiasına dayalı tapu iptali ve taşınmazın mera olarak sınırlandırılması iatemine ilşkindir.
1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre davalının aşağıdaki bendlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Dava konusu 128 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tapusun iptali ile mera olarak sınırlandırılmasına karar verilmekle yetinilmesi gerekirken, fazladan komşu 102 ada 44 mera parseliyle birleştirilmesine karar verilmesi doğru değildir.
3- Ayrica 11.01.2011 tarihinde kabul edilen 6099 sayılı Kanunun 16. maddesi ile 21.06.1987 tarihli ve 3402 sayılı Kadastro Kanununa 36. maddeden sonra gelmek üzere eklenen "Kamu tarafından açılan davalarda yargılama giderleri" başlıklı 36/A maddesinde; "Kadastro işlemi ile oluşan tespit ve kayıtların iptali için Devlet veya diğer kamu kurum ve kuruluşları tarafından kayıt lehdarına karşı kadastro mahkemeleri ile genel mahkemelerde açılan davalarda davalı aleyhine vekâlet ücreti dâhil, yargılama giderine hükmolunmaz" hükmü yer almaktadır.
Aynı kanunun 17. maddesi hükmü ile 3402 sayılı Kanuna eklenen geçici 11. madde ile de; "Bu kanunun 36/A maddesi hükmü, henüz infaz edilmemiş yargı kararlarındaki vekâlet ücreti dâhil yargılama giderleri için de uygulanır" hükmü getirilmiştir.
Mahkemece, anılan kanun hükümleri doğrultusunda davalının yargılama giderleri ve vekalet ücreti ile sorumlu tutulmaması gerekirken, değinilen kanun kuralı gözardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş ise de belirtilen hususlar kararın bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK’nın 438/7 maddesi gereğince hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 bentte yazılı nedenlerle,davalının sair temyiz itirazlarını reddine, 2. Bentte yazılı nedenlerle hükmün 1. bendinin 2. satırında yer alan ‘’ 102 ada 44 sayılı taşınmaza ilave edilmek suretiyle ‘’ sözcüklerinin hükümden çıkarılmasına,3-bentte yazılı nedenlerle hükmün 7 ve 8 bentlerinde yer alan ‘’7-Karar tarihi itibariyle alınması gerekli 29,20 başvurma harcı ile 1.366,20 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına, 8-Bu yargılama nedeniyle davacı Hazine tarafından yapılan tebligat ve posta pul gideri 63,50 TL harita ve hava fotoğrafı bedeli 104,75 TL, pafta ücreti 26,00 TL, keşif ve bilirkişi ücretleri toplamı 900,00 TL"den oluşan toplam 1.094,25 TL"nin davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına’’ sözcüklerinin çıkarılarak, yerine ""yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına’’" sözcüklerinin yazılarak hükmün düzeltilmesine, hükmün düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde davalıya iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30.11.2017 aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.