16. Hukuk Dairesi 2017/2302 E. , 2017/2924 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kullanım kadastrosu sırasında ... ... Köyü çalışma alanında bulunan 326 ada ..., 338 ada ..., ..., ..., ... ,... ,..., ..., ..., ..., ..., ... parsel sayılı sırasıyla ....084...., ....019.95, 979.41, 316.26, ....216.98, ....136.66, ....631...., 788.76, 533.86, 148.88, 55.33, ....463.86 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa"nın .../B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve sırasıyla ..., .. ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ..., ..., ..., ..."ın fiili kullanımında bulunduğu şerhi yazılarak tarla vasfıyla Hazine adına tespit edilmiştir. Davacılar ... ve müşterekleri 338 ada ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... parsellerde, Davacı ... dava konusu tüm parsellerde, taşınmazın müşterek muristen intikal ettiği ve tüm mirasçıların hak sahibi olduğu iddiasına dayanarak dava açmıştır. Yargılama sırasında ... ve müşterekleri aynı iddiaya, dayanarak tüm parseller yönünden davaya katılmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine çekişmeli taşınmazların tespit gibi tapuya tesciline, karar verilmiş; hüküm, davacı ... ve müdahiller ... ve müşterekleri vekili ile davacı ... ve müşterekleri vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece; 326 ada ... parsel, 338 ada ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... nolu parsellerin davacılar ve müdahil davacılar tarafından hiç kullanmadığı ,eskiden köy merkezinden gelenlerin hayvanlarını otlattığı çoban yeri olduğunu, bu yeri belirli bir kişi ya da kişilerin kullanmadığı, bu bölgede .../B"ye ayırma işlemlerinin 2004 yılında sonuçlandığını, özellikle 2004 yılından kullanım kadastrosunun geçtiği 2010 yılına kadar niza konusu bu parsellerin herhangi bir kimsenin kullanmadığı gerekçeleri ile davanın reddine karar verilmiş ise de; Mahkemece yapılan keşifte tutulan tutanağa göre taşınmazlar hakkındaki beyanlar toplu halde alınmış, keşifte dinlenen mahalli bilirkişi, tespit bilirkişisi ve tanıklar taşınmazların kullanım durumları ile ilgili çelişkili beyanlarda bulunmuş, tespit bilirkişi ve mahalli bilirkişi 326 ada ... parselin evveliyatında Veli tarafından kullanıldığını, daha sonra bu taşınmaz üzerinde ... zilyetliği bulunduğunu, dava konusu diğer taşınmazların kullanılmadığını beyan etmiş, tanıklardan bir kısmı ise çekişmeli taşınmazların kullanıldığına dair beyanlarda bulunmuş, meydana gelen çelişki Mahkemece giderilmemiş, tespit günü itibari ile taşınmaz üzerinde kimin hangi sıfatla zilyet olduğu kesin olarak belirlenmemiştir. Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulamaz. Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşabilmek için, taşınmaz başında yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, tespit bilirkişileri, taraf tanıkları ve fen bilirkişisinin katılım ile yeniden keşif yapılmalı, yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından çekişmeli taşınmazın tespit günü itibariyle fiilen kim veya kimler tarafından, ne zamandan beri, ne şekilde kullanıldığı konusunda maddi olaylara dayalı bilgi alınmalı, beyanlar arasında aykırılık bulunması halinde gerektiğinde yüzleştirme yapılarak çelişki giderilmeye çalışılmalı, fen bilirkişisine keşfi izlemeye elverişli harita düzenlettirilmeli, daha sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Açıklanan hususlar göz ardı edilerek, eksik inceleme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine, 28.04.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.