19. Hukuk Dairesi 2014/15309 E. , 2015/3918 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, dava dışı asıl borçlu Özkan Bulut"un bankadan çektiği ticari krediye müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla kefil olan müvekkili ile birlikte davalılara karşı başlatılan ilamsız icra takibinde müvekkili tarafından 30.000 TL ödeme yapılarak rücu belgesi alındığını, müvekkilinin yaptığı bu ödeme sebebiyle alacağının rücuen tahsili için asıl borçlu ve davalı kefillere yönelik yapmış olduğu ilamsız icra takibinde yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin hissesine düşen kredi borcunun 6.830,19 TL olarak müvekkilinin maaşından kesinti yapılarak fazlasıyla ödendiğini, asıl borçluya gidilmeden müvekkili olan kefile karşı takip yapılamayacağını ileri sürerek davanın reddi ile %40 kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Davalı ... davaya yanıt vermemiştir.
Mahkemece yapılan yargılamada toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi kök ve ek raporlarına göre; 05.04.2006 tarihli kredi sözleşmesini müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzalayan davacı ve davalılardan davacı tarafın hissesinden fazla ödediği ve davalıların hisselerine isabet eden borç miktarı kadar davalılara rücu hakkına sahip olduğu, davacının aynı zamanda alacaklı bankaya ödeme yaptığı tarihten itibaren davalılardan faiz isteme hakkı da bulunduğu, her bir davalı hissesine düşen miktar 6.032,55 TL olup davalıların her birinin 6.032,55 TL alacağa yönelik itirazlarının iptali gerektiği gerekçesiyle davanın kabulü ile icra takip dosyasında davalıların payları oranında 6.032,55 TL"ye yönelik itirazlarının iptali ile takibin devamına, asıl alacak üzerinden (6.032,55 TL) %40 icra inkar tazminatının davalılardan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı ... vekilince temyiz edilmiştir.
Dava, davacı müteselsil kefilin, davalı-müteselsil kefillere karşı ödeme yaptığı takip dosyasında ödediği miktarın rücuen tahsili için yaptığı ilamsız icra takibine vaki itirazın İİK"nın 67. maddesi hükmü uyarınca iptali istemine ilişkindir. Davacı-kefil dava dışı asıl borçlunun bankaya olan borcunu ödediğine göre dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 818 sy BK"nın 496. maddesi gereği eda ettiği şey nispetinde alacaklının haklarında ona halef olur. Borçlar Kanunu"nun 488. maddesinin ikinci cümlesinde, asıl borçlu ile birlikte teselsül halinde, kefiller arasında da teselsül kabul edilmiştir. Maddede bu husus, "kefiller, gerek asıl borçlu ile beraber gerek kendi beyinlerinde ( aralarında ) müteselsil olmaklığı iltizam etmişlerse her biri borcun tamamından mesul olup ancak, diğerlerinin hissesi için onlara rücu hakkını haizdirler." şeklinde ifade olunmuştur. Burada kanuni teselsülün varlığı söz konusu olup, bu hüküm de, aynı Kanun"un 146. maddesinde düzenlenen, müteselsil borçlular arasındaki rücu ilişkisinin özel bir uygulama yerinden ibarettir. O halde Borçlar Kanunu"nun 488. maddesi gereğince kendi payından fazla ödeme yapan kefilin, diğer birlikte kefile, halefiyet yolu ile rücu hakkı bulunmaktadır.
Dava konusu olayda davacı ve davalılar genel kredi sözleşmesinde müşterek borçlu ve müteselsil kefil durumunda olduklarından, davacının hissesinden fazla ödediği ve davalıların hissesine isabet eden borç miktarı kadar davalılara rücu hakkı mevcut olduğu tartışmasızdır. Ne var ki davacı vekili dava dilekçesinde açıkça dava dışı banka tarafından yapılan Ankara 28. İcra Müdürlüğü"nün 2008/5313 ve 2008/5314 E. sy. Takip dosyalarındaki borcun müvekkili tarafından ödenmiş olduğunu, takip dayanağı rücu belgesine konu 30.000 TL nin her iki dosya borcu için verildiğini ifade etmiştir. Davalı ..., dava dışı banka tarafından yapılan Ankara 28. İcra Müdürlüğü"nün 2008/5314 E. sy. Takip dosyasının dayanağı 04.05.2006 tarihli ve 30.000 TL meblağlı genel kredi sözleşmesini müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzalamış ise de dava dışı banka tarafından başlatılan Ankara 28. İcra Müdürlüğü"nün 2008/5313 E. sy. takip dosyasının dayanağı 02.01.2006 tarihli ve 10.000 TL meblağlı genel kredi sözleşmesini bu sıfatla imzalamamıştır. O halde davacı her iki dosya borcu için 30.000 TL ödemiş olduğunu beyan ettiğine ve takip dayanağı rücu belgesi ekindeki davacı tarafından dava dışı bankaya verilen ödeme makbuzlarında açıkça yapılan her iki takip dosyasına yönelik olduğunun belirtilmiş olmasına göre, davalı kefilin borçlusu olduğu takip dosyasına yapılan ödemenin tespiti ile bu miktardan ne kadarının davalının hissesine düştüğünün saptanması gerekir iken bu konuda araştırma ve inceleme yapılmaksızın karar verilmesi doğru görülmemiştir. Diğer taraftan davalı cevap dilekçesinde maaşından takip dosyasına mahsuben kesinti yapıldığını ileri sürmüş, bilirkişi raporuna itiraz dilekçesi ekinde Ankara 28. İcra Müd.nün 2008/5314 E. sy. takip dosyasına toplam 6820,19 TL ödeme yapıldığına dair çalıştığı iş yeri tarafından düzenlenen (Haziran 2009-Nisan 2011 arası) kesinti listesini ibraz etmiştir. Şu halde davalı-kefilin listedeki kesinti miktarı kadar asıl takip dosyasına ödeme yapıp yapmadığının hesaplanarak kendi payına düşen hissenin ödenmiş olması halinde davalı-kefilin bu borçtan sorumlu olmaması gerekirken davalının bu yöndeki itirazları dikkate alınmadan eksik inceleme ile karar verilmesi de isabetsizdir.
Bu durumda mahkemece yapılacak iş yukarıdaki hususlar ve davalı ..."nin bilirkişi raporuna yönelik itirazları da gözetilerek bankacılık konusunda uzman bir bilirkişi veya bilirkişi kurulundan yeni bir rapor alınarak sonucuna göre bir karar vermekten ibarettir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davalı ... yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 19.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.