12. Hukuk Dairesi Esas No: 2012/22692 Karar No: 2012/38479
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2012/22692 Esas 2012/38479 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2012/22692 E. , 2012/38479 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara 8. İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 17/04/2012 NUMARASI : 2011/1227-2012/314
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takip üzerine, borçlu şirket vekili icra mahkemesine başvurarak, bonodaki imzanın müvekkili şirket temsilcilerine ait olmadığını, 3. kişiler A.A.ve R. A.’e ait olduklarını, bu kişilere şirket temsilcileri tarafından vekalet verilmiş ise de bono düzenleme yetkisi verilmediğini ileri sürerek imza itirazında bulunmuş, mahkemece, bonodaki imzaların vekaletname verilen 3. kişilere ait olduğu, ancak 3. kişilerin vekaletnamelerinde şirketi borçlandırma yetkilerinin olmadığı gerekçesiyle imza itirazının kabulüne karar verilmiştir. Borçlar Kanunu"nun 388. maddesine göre, borçlunun kendisini temsilen vekiline kambiyo taahhüdünde bulunma yetkisi verdiğinin anlaşılması halinde, vekil tarafından imzalanan çekler ve senetler yönünden borçlu asıl sorumlu olur. Ankara 57. Noterliğinin 14 Ekim 2009 tarihli düzenleme şeklindeki vekaletname ile borçlu şirket temsilcilerinin 3. kişiler A.A. ve R.A.’e kambiyo taahhüdünde bulunma yetkisi verilmemiş ise de, 03.09.2009 tarihli yetkilendirme başlıklı belgede açıkça aynı şirket temsilcilerinin 3. kişilere bono düzenleme yetkisi verdiği görülmektedir. Söz konusu yetki belgesinin geçerli olması için noterden tanzim edilmesi zorunlu olmayıp, yetki verildiğinin yazılı delille ıspatlanması yeterlidir. Somut olayda dayanak bonodaki imzaların 3. kişiler A.A.ve R.A.’e ait olduğu hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır, ancak borçlu tarafından 03.09.2009 tarihli yetkilendirme belgesindeki imzaların şirket temsilcilerine ait olmadığı ileri sürülmüştür. O halde mahkemece, borçlu şirket temsilcileri tarafından verildiği iddia olunan 03.09.2009 tarihli yetkilendirme başlıklı belgedeki imzaların şirket temsilcilerine ait olup olmadığının tespiti için yöntemince bilirkişi incelemesi yaptırılarak, oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18/12/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.