Esas No: 2017/123
Karar No: 2017/8948
Karar Tarihi: 30.11.2017
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2017/123 Esas 2017/8948 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Taraflar arasındaki mirasın hükmen reddi davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 21.09.2016 gün ve 2016/6430 Esas, 2016/7224 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davalı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Davacılar vekili, 15.08.2007 tarihinde vefat eden muris ..."in terekesinin borca batık olduğunun tespiti ile mirasın hükmen reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece davanın kabulüne, murisin terekesinin borca batık olması sebebiyle TMK 605/2. madddesi gereğince mirasın hükmen reddine karar verilmiş, davalı vekili, davalı ...vekili, davalı ...Ş. vekilini temyiz talebi üzerine hükmün, Dairemizin 21.09.2016 tarih, 2016/6430-7224 E.K. sayılı ilamıyla onanmasına karar verilmiştir.
Davalı vekili karar düzeltme talebinde bulunmuştur.
Dava, TMK"nun 605/2. maddesi gereğince açılan mirasın hükmen reddi istemine ilişkindir. Ölüm tarihinde miras bırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır (TMK m. 605/2). Mirasçılar Türk Medeni Kanunu"nun 610. maddesinde yazılı aykırılık da bulunmadıkça yani zımnen mirası kabul etmiş duruma düşmüş olmadıkça her zaman murisin ödemeden aczinin tespitini isteyebilir. Türk Medeni Kanunu"nun 606. maddesinde belirtilen süre bu davada uygulanmaz. Dava alacaklılara husumet yöneltilerek görülür. Bu davada yetkili mahkeme ise alacaklıların davanın açıldığı zamandaki ikametgahı mahkemesidir. Ayrıca Türk Medeni Kanununun Velayet Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzüğün 39/2. fıkrası gereğince mirasın reddi yetkisini içeren özel vekaletname sunulması da zorunludur.
Mahkemece davanın niteliği gereği davalı-alacaklıların, murisin terekesinin borca batık olduğunu bilmediği, bilmesinin mümkün olmadığı, yapılan yargılama sonrasında terekenin borca batık olup olmadığına karar verildiği göz önünde bulundurularak yargılama gideri ve harçtan davalıların değil davacının sorumlu tutulması, davacılar lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş ise de bu husus kararın bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK’nın 438/7 maddesi gereğince hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
Hükmün bu şekilde düzeltilerek onanması gerekirken maddi hata nedeniyle onandığı bu kez yapılan inceleme ile anlaşıldığından davalı vekilinin karar düzeltme talebinin kabulü ile Dairemizin 21.09.2016 tarih, 2016/6430-7224 E.K sayılı onama ilamının kaldırılmasına ve hükmün belirtilen gerekçe ile düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 21.09.2016 tarih, 2016/6430-7224 E.K sayılı onama ilamının KALDIRILMASINA, hüküm sonucunun 2, 3 ve 4. bentlerinin çıkartılarak yerine "bakiye 0,9 TL harcın davacılardan alınarak hazineye gelir kaydına, davanın niteliği gereği yargılama giderinin davacılar üzerinde bıraklımasına ve davacılar lehine vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına" yazılmak suretiyle düzeltilmesine, hükmün DÜZELTİLMİŞ ve değiştirilmiş bu şekli ile ONANMASINA, peşin yatırılan karar düzeltme red harcının istek halinde davalı tarafa iadesine, 30.11.2017 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY
Dava, mirasın hükmen reddin tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı, Dairemizin 21.09.2016 tarihli kararı ile onanmıştır.
Davalı vekili, karar düzeltme talebinde bulunmuştur.
Tarafların davanın görülmesi ve sonuçlandırılması için ödedikleri paraların tümüne yargılama giderleri denir. Keşif giderleri, tanık ve bilirkişiye ödenen ücret ve giderler, yargılama sırasında yapılan diğer tüm giderler, vekille takip edilen davalarda kanun gereğince takdir olunacak vekalet ücreti yargılama giderleri kapsamındadır. (HMK m 323)
Kural olarak yargılama giderleri davada haksız çıkan yani aleyhine hüküm verilen tarafa yükletilir. (HMK m 326) Yargılama giderlerine mahkemece resen hükmedilir. Yargılama gideri tutarı, hangi tarafa ve hangi oranda yükletildiği ve dökümü hüküm altında gösterilir. (HMK m 332 / 1,2)
Davalı, davanın açılmasına kendi hal ve davranışıyla sebebiyet vermemiş ve yargılamanın ilk duruşmasında da davacının talep sonucunu kabul etmiş ise yargılama giderlerini ödemeye mahkum edilmez. (HMK m 312/2)
Davalı vekili, davaya verdiği cevap ve yargılama boyunca davanın reddini istemiş, uyuşmazlığı mahkemece bir karar verilmesine kadar devam ettirmiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verildiğinden, aleyhine hüküm kurulan davalı, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 326. maddesi gereğince yargılama giderlerinden sorumludur.
Bu nedenle yargılama giderlerinden davalının sorumlu tutulmasına dair mahkeme kararının onanması doğru olup; karar düzeltme talebinin reddine karar verilmesi gerektiğini düşündüğümden, sayın çoğunluğun, düzelterek onama kararına katılamamaktayım.