Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2019/205 Esas 2019/439 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2019/205
Karar No: 2019/439
Karar Tarihi: 11.04.2019

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2019/205 Esas 2019/439 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davalı tarafından istenilen manevi tazminat davasında, önceki karar kabul edilemedi ve dosya yeniden incelendi. Yerel mahkemece bozulan ilk kararın direnme kararıyla değiştirildiği fakat kararda farklılık bulunduğu tespit edildi. Bu nedenle, kararın usulden bozulması gerektiği belirtildi. Kanun maddeleri olarak, yerel mahkemenin direnme kararının Yargıtay dairesi tarafından denetlenebilir olması ve usule uygun olması gerektiği vurgulandı.
Kanun Maddeleri:
- Yargıtay dairesinin hukuka uygunluk denetimi yapması (bilinmeyen bir kanun maddesi)
- Yerel mahkemenin direnme kararının Yargıtay dairesi tarafından denetlenebilir olması ve usule uygun olması gerektiği (bilinmeyen bir kanun maddesi)
Hukuk Genel Kurulu         2019/205 E.  ,  2019/439 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki “manevi tazminat” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Kahramanmaraş 1. Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 29.05.2014 tarihli ve 2013/597 E., 2014/347 K. sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 12.10.2015 tarihli ve 2014/13886 E. 2015/11178 K. sayılı ilamı bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.


    HUKUK GENEL KURULU KARARI

    Hukuk Genel Kurulunca dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonunda gereği görüşüldü:
    Mahkemece verilen hüküm, temyiz edilmesi üzerine Özel Dairece; yukarıda esas ve karar numarası belirtilen karar ile bozulmuştur. Bozma üzerine mahkemece önceki kararda direnilmiş, direnme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Direnme kararları, yapıları gereği, kanunun hukuka uygunluk denetimi yapmakla görevli kıldığı Yargıtay dairesinin denetimi sonucunda hukuka aykırı bularak, gerekçesini açıklamak suretiyle bozduğu bir yerel mahkeme kararının aslında hukuka uygun bulunduğuna, dolayısıyla bozmanın yerinde olmadığına ilişkin iddiaları içerdiklerinden, o iddiayı yasal ve mantıksal gerekçeleriyle birlikte ortaya koymak zorunda olduğu gibi, direnilen ve uyulan kısımları da kalem kalem net ve birbirine uygun bir biçimde içermelidir.
    Nitekim, aynı ilkeler Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 19.03.2008 tarihli ve 2008/15-278 E., 2008/254 K.; 21.10.2009 tarihli ve 2009/9-397 E., 2009/453 K.; 07.05.2014 tarihli ve 2013/4-1121 E., 2014/626 K. sayılı kararlarında da vurgulanmıştır.
    Bu genel açıklamaların ışığında somut olaya gelince, yerel mahkemece bozulan ilk kararında;
    “…1-)Davacının davasının kabulüne;
    10.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,” şeklinde karar verilmesine karşılık, direnme olarak adlandırılan kararında;
    “…1-)Mahkememizin 2013/597 Esas 2014/347 Karar sayılı kararında direnilmesine,
    2-)Davanın kabulüne,
    -10.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,” karar verildiği anlaşılmaktadır.
    Bu itibarla, bozulan ilk karar ile direnme kararı arasında farklılık bulunduğundan yerel mahkemece usule uygun direnme hükmü kurulması için, işin esasına yönelik temyiz itirazları incelenmeksizin kararın usulden bozulması gerekmiştir.
    S O N U Ç: Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle direnme kararının yukarıda açıklanan gerekçelerle usulden BOZULMASINA, istek hâlinde temyiz peşin harcının yatırana iadesine, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 11.04.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.