4. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/10373 Karar No: 2016/10918 Karar Tarihi: 07.11.2016
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2015/10373 Esas 2016/10918 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2015/10373 E. , 2016/10918 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... tarafından, davalı ... aleyhine 18/02/2013 gününde verilen dilekçe ile kişilik haklarına yapılan saldırı nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 02/06/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 07/11/2016 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
(M)
KARŞI OY YAZISI
Dava kişilik haklarına yapılan haksız saldırı nedenine dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir. Kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminat ödetilmesini isteyebilir. Hakim, manevi tazminatın tutarını belirlerken, saldırı oluşturan eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Tutarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel durum ve koşulların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde nesnel (objektif) olarak göstermelidir. Çünkü yasanın takdir hakkı verdiği durumlarda yargıcın, hukuk ve adalete uygun (hak ve nasfetle) karar vereceği Medeni Kanun"un 4. maddesinde belirtilmiştir. Takdir edilecek bu para, zarar uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. Dava konusu olayda; davacının eski eşinin nişanlısı olan davalının, davacının kızı ....a gönderdiği hakaret içeren mesajların karşılıklı olması, davalının ödeme gücü ile sosyal ve ekonomik durumu ve yukarıda belirtilen ilkeler dikkate alındığında davacılar yararına hükmedilen manevi tazminat miktarı fazladır. Daha az miktar manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği düşüncesiyle değerli çoğunluğun onama kararına katılmıyorum. 07/11/2016