"İçtihat Metni"
Taraflar arasındaki “
“işgal tazminatı”
” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Eyüp 1.Sulh Hukuk Mahkemesince davanın husumet nedeniyle reddine dair verilen 05.12.2006 gün ve 2006/641-1321 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 3.Hukuk Dairesinin 09.10.2007 gün ve 2007/13423-14524 sayılı ilamı ile;
“... Davacı vekili, idareye (Vakıflara) ait taşınmazın 130,53 m2 nin otopark olarak komşu parsel maliki davalı tarafından işgal edildiğini, işgalin haksız olduğunu İddia ederek; davalıdan 1.7.2000-30.11.2005 tarihleri arasında tahakkuk eden 3.599,20 YTL işgal tazminatının faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı; cevap vermemiş, Mahkemece, komşu parselin gerçek kişiler adına kayıtlı olduğu, tüzel kişiye karşı ise bu davanın açılamayacağı gerekçesiyle davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
Ecrimisil, hak sahibi zilyedin, kötü niyetli zilyetten (bir başka anlatımla; zilyet olmayan malikin, malik olmayan zilyedden) İsteyebileceği tazminattır. Ecrimisil ile sorumlu tutulabilmek için bizzat işgal eden olmak gerekmediği için, işgal ettirenin de sorumlu olacağı kabul edilmektedir.
Başlı başına bir varlığı olmak üzere örgütlenmiş kişi toplulukları ve belli bir amaca (hukuka ve ahlaka aykırı olmayan) özgülenmiş olan bağımsız mal toplulukları, kendileri ile ilgili özel hükümler uyarınca tüzel kişilik kazanırlar (TMK. md.47).
Tüzel kişiler, cins, yaş, hısımlık gibi yaradılış gereği insana özgü niteliklere bağlı olanlar dışındaki bütün haklara ve borçlara ehildirler (TMK. md.48).
O halde, mahkemece, davacıya ait taşınmazın davalı Kent Blokları Yönetim Anonim Şirketi tarafından otopark olarak düzenlenip, kat malikleri veya 3.cü kişilere kullandırıldığına dair davacı delilleri toplanarak, işgalin varlığının tespiti halinde davalının ecrimisil ile sorumlu tutulması gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir...”
” gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnildiğini ifadeyle hüküm kurulmuştur.
TEMYİZ EDEN: Davacı vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek kararın süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava, işgal tazminatının ödenmesi istemlidir.
Davacı idare, dava dilekçesinde “
“Kent Blokları Yönetim A.Ş.”
” yi davalı göstererek, taşınmazın otopark olarak kullanıldığı iddiasıyla 01.07.2000- 30.11.2005 dönemine ait ecrimisil bedelinin tahsilini istemiştir.
Davalı taraf bozmadan önceki yargılama aşamasında herhangi bir savunma ileri sürmemiştir.
Mahkemece yapılan inceleme sonunda husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı idare vekilinin temyizi üzerine Özel Dairece “
“mahkemece, davacıya ait taşınmazın davalı Kent Blokları Yönetim Anonim Şirketi tarafından otopark olarak düzenlenip, kat malikleri veya üçüncü kişilere kullandırıldığına dair davacı delilleri toplanarak, işgalin varlığının tespiti halinde davalının ecrimisil ile sorumlu tutulması ”
” gereğine işaretle, karar bozulmuştur.
Mahkemece, bozma sonrası yapılan yargılamada 06.03.2008 tarihli ilk celsede tarafların beyanlarının tespitinden sonra verilen ara kararı ile aynen: “
“Duruşma sırasında ileri sürülmeyen fakat temyiz dilekçesinde belirtilen mahkememizin 2000/1174 sayılı dosyasının bu dosya içerisine konulmasına; Masrafı davacı vekili tarafından karşılanarak ticaret sicil memurluğuna yazı yazılarak Kent Blokları Yönetim A.Ş: .adlı bir şirket var ise bunun yöneticileri ve ana sözleşmesinin bir örneğinin gönderilmesinin istenmesine; Karakol amirliğine yazı yazılarak Eyüp Düğmeciler mahallesi Ü..... sinan Sok N:.. adresinde ki apartmanlarının yöneticisinin kim olduğu ve bununla ilgili karar defterlerinin alınarak mahkememizde hazır bulundurulmasına bununla ilgili masrafın davacı vekili tarafından karşılanmasına”
” karar verilmiş; takip eden celsede de yönetici olarak bildirilen kişilerin beyanlarının alınması, yoluna gidilmiştir. Sonuçta da; bozmadan esinlenerek yapılan bu araştırma ile elde edilen yeni deliller ile beyanlar değerlendirilerek; ilk hükümde yer almayan yeni gerekçelerle, önceki kararda direnildiğinden bahisle, hüküm oluşturulmuştur.
Oysa, direnme kararının varlığından söz edilebilmesi için, tarafların bozmaya karşı beyanlarının alınması dışında hiçbir yeni inceleme yapılmamış, yeni delil toplanmamış olması ve gerekçeli kararda da bunlarBu durumda, ortada varlığından söz edilebilecek bir direnme kararı mevcut olmayıp, bozmada işaret edilen eksiklerin kısmen ikmali suretiyle ve yeni gerekçelerle oluşturulan yeni bir hükmün bulunduğunun kabulü gerekir.
Yeni hükmün temyiz inceleme mercii ise Hukuk Genel Kurulu olmayıp, Özel Dairedir.
Bu nedenle dosya, yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için Özel Daireye gönderilmelidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklandığı üzere , yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın 3.HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE, 08.07.2009 gününde oybirliği ile karar verildi.