18. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/9684 Karar No: 2015/12634 Karar Tarihi: 14.09.2015
Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2015/9684 Esas 2015/12634 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Hukuk Mahkemesi'nde açılan dava sonucunda, taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve idare adına tescili istenmiş ve davanın kabulüne karar verilmiştir. Ancak davalılardan bazıları tarafından temyiz edilmiştir. Yargıtay 18. Hukuk Dairesi, taşınmazın değerinin saptanması için kullanılan yöntemin hatalı olduğuna karar vermiş ve bilirkişi raporunda bazı eksiklikler olduğunu tespit etmiştir. Ayrıca, bazı davalılar yönünden davanın reddi gerektiği belirtilmiştir. Objektif değer artışının da gözetilmemesi nedeniyle karar bozulmuştur. Kararda atıfta bulunulan kanun maddeleri ise Kamulaştırma Yasası'nın 11. maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi olarak belirtilmiştir. Bu madde, taşınmaz malın dava tarihindeki mevkii ve şartlarına göre olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir üzerinden değerinin belirleneceğini öngörmektedir.
18. Hukuk Dairesi 2015/9684 E. , 2015/12634 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, ... taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm bir kısım davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: 1-Kamulaştırma Yasası"nın 4650 sayılı Yasayla değişik 11. maddesinin birinci fıkrasının arazilere ilişkin (f) bendinde taşınmaz malın dava tarihindeki mevkii ve şartlarına göre olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir üzerinden değerinin belirleneceği öngörülmektedir. Bu yöntemle taşınmazın değerinin saptanmasında münavebeye alınacak ürünler yönünden sulu ya da kuru tarım arazisi niteliğinde olup olmaması önem taşır. Mahallinde yapılan keşif sırasında bu yönde herhangi bir tespit yapılmamış olup 02.12.2013 tarihli kadastro bilirkişisinin raporunda; ... su arkının dava konusu taşınmaza uzaklığının 110 m olarak tespit edildiği halde bilirkişi kurulu raporunda gerekçe gösterilmeden kuru tarım arazilerindeki ürünler münavebeye alınarak değer biçilmiştir. Taşınmazın üzerindeki bir su kaynağından veya yakınındaki su arkından sulanıp sulanmadığı, sulamanın taşınmazın tamamında ve her mevsim için fiilen yeterli olup olmadığı, dereden sulanıyorsa bu suyun kendi doğal akışı ile mi yoksa özel bir pompalama ya da başka bir sistemle mi taşınmaza ulaştığı, yeraltı suyundan hangi sistemle yararlanıldığı hususları ayrıntılı bir biçimde araştırma yapılarak belirlenmeden, pompajla sulama varsa bunun için yapılacak giderlerin de üretim masraflarına ilave edilmesi gerektiği düşünülmeden, bu yönde hiç bir değerlendirme içermeyen bilirkişi kurulu raporuna dayalı hüküm kurulması, 2-Davalı ... ve ... dava konusu taşınmazda paydaş olmadığına göre; bu davalılar yönünden davanın pasif husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle reddi gerekirken kabulüne karar verilmiş olması , 3-Dava konusu taşınmazın konumu, bilirkişi raporlarında yazılı özellikleri gözönünde bulundurulduğunda %10 objektif değer artışı olacağı gözetilmeden, objektif değer artışı uygulamayan bilirkişi raporuna göre hüküm kurulması, Kabule göre; 4-Hükme esas alınan bilirkişi raporunda münavebeye alınan nohutun samanının değerlendirmeye alınmamış olması, Doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 14.09.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.