Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2015/9682 Esas 2015/12632 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
18. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/9682
Karar No: 2015/12632
Karar Tarihi: 14.09.2015

Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2015/9682 Esas 2015/12632 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından verilen bir kararda, Kamulaştırma Yasası'nın değişik hükümleri uyarınca bir taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve idare adına tescili istenilmiştir. Mahkeme davanın kabulüne karar vermiştir fakat kararı, bazı davalılar tarafından temyiz edilmiştir. Temyizde, bilirkişi raporundaki eksiklikler, objektif değer artışının gözetilmemesi ve davalılardan bazılarının pasif husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle davanın reddedilmesi gerektiği gibi nedenler öne sürülmüştür. Yargıtay da, bu temyiz itirazlarının yerinde olduğunu kabul ederek, hükmün bozulmasına karar vermiştir. Kararda esas alınan Kamulaştırma Yasası'nın 4650 sayılı Yasayla değişik 11. maddesinin birinci fıkrasının arazilere ilişkin (f) bendinde taşınmaz malın dava tarihindeki mevkii ve şartlarına göre olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir üzerinden değerinin belirleneceği öngörülmektedir. Bu yönteme göre taşınmazın değerinin saptanmasında münavebeye alınacak ürünler yönünden sulu ya da kuru tarım arazisi niteliğinde olup olmamas
18. Hukuk Dairesi         2015/9682 E.  ,  2015/12632 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, .... taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm bir kısım davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    1-Kamulaştırma Yasası"nın 4650 sayılı Yasayla değişik 11. maddesinin birinci fıkrasının arazilere ilişkin (f) bendinde taşınmaz malın dava tarihindeki mevkii ve şartlarına göre olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir üzerinden değerinin belirleneceği öngörülmektedir. Bu yöntemle taşınmazın değerinin saptanmasında münavebeye alınacak ürünler yönünden sulu ya da kuru tarım arazisi niteliğinde olup olmaması önem taşır. Mahallinde yapılan keşif sırasında bu yönde herhangi bir tespit yapılmamış olup 02.12.2013 tarihli kadastro bilirkişisinin raporunda; ... su arkının dava konusu taşınmazın alt ve üst sınırına uzaklığının sırasıyla 2 m ve 155 m olarak tespit edildiği halde bilirkişi kurulu raporunda gerekçe gösterilmeden kuru tarım arazilerindeki ürünler münavebeye alınarak değer biçilmiştir. Taşınmazın üzerindeki bir su kaynağından veya yakınındaki su arkından sulanıp sulanmadığı, sulamanın taşınmazın tamamında ve her mevsim için fiilen yeterli olup olmadığı, dereden sulanıyorsa bu suyun kendi doğal akışı ile mi yoksa özel bir pompalama ya da başka bir sistemle mi taşınmaza ulaştığı, yeraltı suyundan hangi sistemle yararlanıldığı hususları ayrıntılı bir biçimde araştırma yapılarak belirlenmeden, pompajla sulama varsa bunun için yapılacak giderlerin de üretim masraflarına ilave edilmesi gerektiği düşünülmeden, bu yönde hiç bir değerlendirme içermeyen bilirkişi kurulu raporuna dayalı hüküm kurulması,
    2-Dava konusu taşınmazın konumu, bilirkişi raporlarında yazılı özellikleri gözönünde bulundurulduğunda %10 objektif değer artışı olacağı gözetilmeden, objektif değer artışı uygulamayan bilirkişi raporuna göre hüküm kurulması,
    3-Davalı ... ve ... dava konusu taşınmazda paydaş olmadığına göre; bu davalılar yönünden davanın pasif husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle reddi gerekirken kabulüne karar verilmiş olması,
    Kabule göre;
    4-Hükme esas alınan bilirkişi raporunda münavebeye alınan nohutun samanının değerlendirmeye alınmamış olması,
    5-Dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin bilirkişi raporunda 88.212,88TL olarak tespit edildiği ve mahkeme kararının gerekçesinde de bu bedelin uygun olduğu belirtildiği halde 83.386,01TL üzerinden hüküm kurulmuş olması,
    Doğru görülmemiştir.
    Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 14.09.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.