BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/152 Esas 2022/606 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi
Esas No: 2022/152
Karar No: 2022/606
Karar Tarihi: 28.09.2022

BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/152 Esas 2022/606 Karar Sayılı İlamı

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/152 Esas
KARAR NO : 2022/606

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/12/2014
KARAR TARİHİ : 28/09/2022

Mahkememizdeki İtirazın İptali davasının mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında eser sözleşmesi akdedildiğini, davalı şirkete gönderilen parçayı 06/06/2014 tarihli sevk irsaliyesi ile işlemi tamamlanarak iade edildiğini, müvekkilinin işlem yapılan parçanın yine esneme yaptığını ve kullanılmaz hale geldiğini, müvekkilinin kovanı işin gereğinin yapılması için geri davalı şirkete gönderdiğini, davalı şirketin tekrar işi yapmak için kovanı geri teslim aldığını, işlemi yaparak 19/06/2014 tarihli sevk irsaliyesi ile müvekkiline geri gönderdiğini, müvekkiline ait kovanın ikinci kez teslim alındığında davalı şirketin üstlendiği işi bir kez daha ağır kusurlu şekilde yapamadığını, bunun üzerine 20/06/2014 günü bir başka firmaya göndermek mecburiyetinde kaldıklarını, kovanı alan ücüncü kişinin kovanın ve içindeki çekirdeğin kullanılmaz hale geldiğini, bu hususta yazılı rapor sunduğunu, davalının yapmadığı işi mecburen başka firmaya yaptırdıklarını, müvekkili tarafından 15/07/22014 tarihli ihtarname ile sözleşmenin fesh edildiğini ve uğradıkları zararın bedelini 17/07/2014 tarihli ihtarname ile davalıdan talep ettiklerini, davalının ödeme yapmadığını ve yapamadığı işler için düzenlenen fatura için ödeme yapmayan müvekkiline icra takibi başlattıklarını, takibe itiraz ettekilerini ve davalının itirazın iptali davası açtığını ancak davanın red edildiğini, davalının işi yapmadığının bilirkişi tarafından da tespit edildiğini, müvekkilinin zararının karşılanmaması üzerine icra takibi başlatıldığını ancak davalı şirketin itiraz ettiğini arabulucuğa başvurulduğunu ancak anlaşma sağlanamadığını, itirazın kısmen iptalini ve takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu edilen talebin zamanaşımına uğradığını, sözleşmeye konu eserin en son teslim tarihinin 19/06/2014 almasına rağmen davanın 08/10/2019 tarihinde açıldığını, 2 yıllık süresinin içinde açılmayan bu davanın zamanaşamından reddine karar verilmesi gerektiğini, müvekkiline gönderilen kovanın ilk gönderildiğinde gerekli işlemlerin yapıldığını ve ikinci gönderildiğinde davacının talebi üzerine 19/06/2014 sevk irsaliyesi ve fatura ile davacıya iade edildiğini, müvekkilinin kusurunun olmadığını, bu nedenlerle davanın reddini talep etmiştir.
Mahkememizce dava konusu celp edilen ... 35. İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu adına toplam 58.452,23 TL asıl alacak ve işlemiş faiz bedelinin tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlattığı, davalının süresinde takip konusu borca itiraz etmesi üzerine takibin durdurulduğu ve süresinde huzurdaki davanın açıldığı tespit edilmiştir.
Mahkememizin 2014/1440 esas 2018/742 karar sayılı 27/06/2018 tarihli mahkeme ilamında; davanın reddine karar verilmiştir. Bu karar, 27/09/2018 havale tarihli dilekçesi ile davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Mahkememizin bu kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesinin 07/07/2021 tarihli 2018/2285 esas 2021/1358 karar sayılı ilamıyla kaldırılmıştır. Kaldırma ilamı sonrasında yargılamaya Mahkememizin 2021/526 Esas sayılı dosyası üzerinden devam edilmiştir. Mahkememizin 2021/526 Esas sayılı dosyasının son celse karar duruşmasında, ... 21 ATM ... E. ...K. sayılı ilamıyla birleştirilen iş bu dava dosyası tefrik edilerek karar verilmiştir.
Tefrik işlemi sonrasında, yargılamaya mahkememizin 2022/152 Esas sayılı dosyası üzerinden devam edilmiştir.
Mahkememizin 2021/526 Esas sayılı dosyasında, istinaf kaldırma ilamı sonrasında tarafların iddia ve savunmaları celp edilen delillerin dosya kapsamında yeniden değerlendirilmesi amacıyla Mali Müşavir, Akademisyen ve Makine Mühendisi bilirkişi heyetine tevdii edilen dosyaya 11/01/2022 tarihinde tanzim olunan bilirkişi raporunda özetle; Asıl davada, “verilen mal ve hizmetin işsahibinin “kullanamayacağı veya hakkaniyet gereği kabule zorlanamayacağı ölçüde ayıplı ya da sözleşme hükümlerine aynı ölçüde aykırı” olduğu dolayısıyla davacının ücret ödenmesine ilişkin talebinin yerinde olmadığı” yönündeki görüş ve kanaatimizin değişmediği,
Birleşen davada, ... firmasının tanzim ettiği 13.443,69 TL ile ... firmasının tanzim ettiği 23.010 TL tutarındaki faturadan 6.195,00 TL asıl dava davacısı ile anlaştığı tutarı düşerek 16.815,00 TL tutarları 16.07.2014 tarihinde itibaren işleyecek faiz ile tazmin edilmesine ilişkin davacının talebinin yerinde olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Birleşen davanın tefrikine karar verilmiş olup mahkememizin 2022/152 esas sayılı dosyasına kaydı yapılmıştır.
Tensip ara kararı gereğince, iş bu dava davacısından ihtarnamelerin tebliğ şerhlerinin dosyaya sunulması istenilmiş olup bu belgeler dosyaya sunulmuştur.
Tefrik işlemleri sonrasında mali müşavir bilirkişiden alınan 11/05/2022 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle;
Asıl Dava dosyasına verilen bilirkişi raporunda ;
Birleşen Dava Taleplerine İlişkin Mali Tespitler :
İcra takibine konu edilen fatura içerikleri aşağıdaki şekildedir.
Dava dışı şirketler tarafından birleşen dava davacısı ... firmasına 20.06.2014 tarihinde tanzim ettiği 13.443,69 TL çekirdek bedeli faturası ile ... tarafından tanzim edilen 24.07.2014 tarih ve 23.010 TL tutarındaki fatura içerikleri rapor içeriğinde ayrıntılı olarak dökümü yapılmıştır.
... tarafından ... firmasına keşide ettiği ... 18.Noterliği ...tarih ve ... yevmiye nolu ihtarnamesi ile sözleşmeyi tek taraflı fesih ettiği ve diğer ihtarları mevcut olup ihtarnamenin Baleks Mühendislik firmasına 18.07.2014 tarihinde tebliğ edildiği dosya içeriği mazbata suretinde görülmüştür.
Birleşen davaya konu icra takibinde birleşen dava davacısı ... tarafından .... 35 İcra Müdürlüğü ... E: sayılı dosyasından ... ve ... firmasının tanzim ettiği fatura bedelleri ve işlemiş faiz tutarını talep ettiği ,
Birleşen dava davacısı ... dava da ... firmasının tanzim ettiği 13.443,69 TL ile ... firmasının tanzim ettiği 23.010 TL tutarındaki faturadan 6.195,00 TL asıl dava davacısı ile anlaştığı tutarı düşerek 16.815,00 TL tutarları 16.07.2014 tarihinde itibaren işleyecek faiz ile talep ettiği görülmüştür.
Asıl Alacak ve Faiz hususunda ;
Mahkemenize hazırlanan heyet raporunda teknik bilirkişi ve genel değerlendirme neticesinde Mahkemenizde tefrik edilen söz konusu raporda birleşen dosya olarak incelenen kısımda ;
Görüldüğü üzere, sözkonusu hüküm, ayıba karşı tekeffülde işsahibi lehine seçimlik bazı haklar öngörmüştür. İşsahibinin haklarından birisi de uğramış olduğu zararların tazminini istemektir. Davacının talep etmiş olduğu bedellerin fahiş olduğuna ilişkin bir iddia ve somut delil bulunmamaktadır. Davacının davalıya 15.07.2017 tarihli ihtarname göndererek zararların tazminini talep ettiği de görülmektedir. Bu bakımdan birleşen davada, ... firmasının tanzim ettiği 13.443,69 TL ile ... firmasının tanzim ettiği 23.010 TL tutarındaki faturadan 6.195,00 TL asıl dava davacısı ile anlaştığı tutarı düşerek 16.815,00 TL tutarları 16.07.2014 tarihinde itibaren işleyecek faiz ile tazmin edilmesine ilişkin davacının talebi yerinde olmaktadır.
Tespit ve değerlendirmesi kapsamında görevlendirmede belirtilen takip tarihine kadar ticari faiz hesaplaması tespit edilen asıl alacaklara ilişkin ayrıntılı döküm rapor içeriğinde yapılmıştır.
15.07.2014 tarihli fesih ihtarnamesi kapsamında 16.07.2014 olarak yukarıdaki hesaplama yapılmış ise de dosyada fesih ihtarnamesinin 18.07.2014 tarihinde tebliğ edildiği belirlenmiş olup, tebliğ tarihi esas alınarak da hesaplama yapılmıştır.
Her iki tarih esas alınarak yapılan hesaplama kapsamında davacı talebinin hesaplana tutarların içinde kaldığı görülmüştür.
Ancak iş bu ek rapor incelemesinde dosyada ... 57.Noterliğinin ... yevmiye nolu ... tarihli suret ihtar mevcut olduğu bu ihtar ile , davacı tarafından 10.06.2015 tarihinde davalı tarafa 13.443,69 TL zararlara ilişkin tebliğden itibaren 3 gün içerisinde ödeme ihtarı yapıldığı dolayısıyla yeniden ödeme konusunda bir ihtar mevcut olduğu dosyada görülmüştür. Dolayısıyla bu ihtarın temerrüt başlangıcı olarak alınması gerektiğinin değerlendirmesinde takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere tebliğ şerhi görülememiş ise de 3 günlük ödeme süresi ve 2 günlük tebliğ için süre eklenerek ön hesaplama yapılarak rapor içeriğinde ayrıntılı şekilde dökümü yapılmıştır.
Son durum tespiti kapsamında tutarlar aşağıdaki şekilde hesaplanacaktır.
Birleşen davada talep / itirazın iptali
13.443,69 ... Firmasına ödenen bedeli
6.885,84 10.06.2015 - takip tarihine kadar işlemiş faiz
16.815,00 ... firmasına ödenen zarar bedeli 23.010 TL -6.195 TL davacı ile anlaşılan tutar 0,00
37.144,53 TOPLAM
Davacı tarafın takibe konu alacaklarına ilişkin heyet raporundaki teknik ve genel değerlendirmeler de dikkate alınarak asıl alacak ile ilgili tutarlara ilişkin olarak iş bu raporda temerrüt / faiz inceleme ve hesaplamaları yapıldığı yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Mahkememizin 01/03/2022 tarihli 2021/526 Esas 2022/133 karar sayılı dosyasının gerekçesi;
"Dava; davacının davalıya eser sözleşmesi kapsamında icra takibine koymuş olduğu faturalar kapsamında yapmış olduğu işlerin bedelinin ödenmemesi nedeniyle davalı hakkında ... 7. İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı takip dosyası vaki itirazın iptali davasıdır.
Uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 470. ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı yüklenici, davalı ise iş sahibidir.
Taraflar arasında davacı yüklenici yanca davalı tarafından teslim edilen çelik formları işleme konusunda eser sözleşme düzenlendiği konusunda bir ihtilaf bulunmamaktadır.
İhtilaf, işin ayıplı yapılıp yapılmadığının tespiti noktasında toplanmaktadır.
Kural olarak, eser sözleşmelerinde işin yapıldığını ve teslim edildiğini kanıtlamak yükleniciye, eserin ayıplı olduğunu kanıtlama külfeti ise iş sahibine aittir. Eğer eser, iş sahibinin beklediği amacı karşılamıyorsa kural olarak ayıplı yapıldığı kabul edilir. Ayıp ihbarının yazılı olarak yapılması zorunlu olmayıp süresinde ayıp ihbarının yapıldığı her türlü delille ve tanık beyanıyla dahi kanıtlanabilir. (Yargıtay HGK'nın 02.02.1979 gün 1977/11-393 Esas, 1979/80 Karar sayılı ve Yargıtay 15.Hukuk Dairesi'nin 16.01.2013 tarih ve 2012/5835 Esas, 2013/129 Karar sayılı ilamında bu ilke ve esaslar ayrıntıları ile açıklanmıştır.)
Bu ilkeler ışığında somut olayda mahkememizce 06/02/2018 tarihli bilirkişi kurul raporu dayanak alınarak hüküm tesis edilmiş ise de; istinaf ilamı gereğince davacı yanın bilirkişi raporuna karşı verdiği dilekçelerindeki itirazlar, 06/06/2014 tarihli ilk fatura ile 19/06/2014 tarihli ikinci fatura ve bu faturalara ilişkin sevk irsaliyeleri içeriği ve değerleri değerlendirilerek bu iki faturanın davacının iddiaları gereğince tek bir kovan için mi, yoksa davalının iddiaları doğrultusunda iki kovan için mi düzenlediği hususlarının aydınlatılması için dosya aynı heyete tevdi edilmiştir.
Dosyada mevcut irsaliye ve faturalarda: ... firmasının 06/06/2014 tarihinde, 1 adet 8” kovanın çekirdek değişimi için KDV dâhil 6.195 TL talep ettiği, 19/06/2014 tarihli faturada 8” kovan çekirdeğinin ısıtılarak çıkarılması, 8” zımbanın ısıtılarak çıkarılması, kalıp hamili kaynağı, 8” çekirdek içi honlama ve temizleme pulu için 2.065 TL talep ettiği, 20/06/2014 tarihindeki sevk için 26/06/2014 günü ... Makine firmasının 1 adet çekirdek değişimi, malzeme ve zımba için 6.500 TL+KDV tutarında fatura düzenlediği, 15/07/2014 tarihinde fesih ihtarnamesi ile 17/07/2014 tarihinde zarar tazmini ihtarnamesi düzenlendiği, 24/07/2014 tarihinde ... firmasının 1 adet kovan çekirdek değişimi, çürütme, ara ve iç çekirdek işlemleri, malzeme için 19.500 TL+KDV tutarında faturasının bulunduğu tespit edilmiştir.
Dosyada mevcut ... firması tarafından hazırlanan hasar ve işlem raporunda: 1 adet kovan ve çekirdeğinin ayrılmış vaziyette ve 2. kovana çekirdek monte edilmiş vaziyette fotoğraflarının sunulduğu, muhtemel arızaya neden gerekçeler ile malzeme özellikleri sıralanarak 1. kovana çekirdek çürütme işlemi uygulandığı, çekirdek ısıl işlem, imalat ve honlama işlemi yapıldığı, kovana monte edildiği, 2. kovanda hızlı soğutma ile ara çekirdeğin çıkarıldığı, kovan ısıl işlemi, ara çekirdek ısıl işlem ve imalatı, çekirdek ısıl işlemi, ara çekirdeğe geçirilmesi, çekirdek loğunu kovana montajı ile honlama işlemlerinin tatbik edildiği ve zımba temizlik işleminin tamamlandığı belirtilmiştir.
Davalı tanıkları ... ve ... beyanlarında özetle: bir çekirdeğe işlem yapıldığı, diğerine yapılmadığı, çekirdeklerden biri onarıma gittiğinde diğeri ile çalışılmaya devam edildiği, tamir edilen kovan gelince diğerinin gönderildiği, onarımın en az 10 gün sürdüğü, zımba pulunun zımbanın içeride kalması nedeni ile mevcut olduğu beyan edilmiştir.
Davacı tanığı ...’nin beyanlarında özetle; iki kovanın çekirdek değişimine geldiğini, çekirdeklerin değiştiğini, kavanların bir daha gönderilmediğini, bir kovan onarımının iki hafta sürdüğünü beyan etmiştir.
Mahkememizce alınan kök heyet raporunda: dosyada kesin kanaat oluşturmaya imkan sağlayacak somut bağımsız tespitlerin bulunmadığı, teknik olarak ve fen ilminin gereklerine uygun sözleşmenin düzenlenmediği, davaya konu parçaların muayene imkanının bulunmadığı, tanık beyanlarının tutarsızlıklar içerdiği, tek başlarına ispata yarayışlı beyan olmadığı tespit edilerek dosyadaki mevcut evrak üzerinden değerlendirme yapmanın zorunlu olduğu belirtilmiş olup bu kanaate mahkememizce de itibar edilmiştir.
Mahkememizce alınan ek heyet raporunda, somut olarak 06/06/2014 tarihli faturanın 1 adet kovan tadilatını içerdiği, bu durumun imalatın durmaması açısından sadece 2 adet kovan maliki bulunan firmanın işi durdurmadan devam etmesi ve ikinci kovanın fabrikada kullanılmaya devam edilmesi açısından makul olduğu, nitekim tanık beyanları ile firmanın onarılan kovanı monte ettikten sonra ikinci kovanı gönderdiği ve onarılan kovanın arıza yapması sonucu imalatın kesintiye uğradığı iddiasının örtüştüğü, ... firması raporundaki mevcut fotoğraflardaki durumun ve yapılan işlemlerin de bunu teyid eder nitelikte olduğu, ayrıca 06/06/2014 ve 19/06/2014 tarihli fatura içeriği işlemler ve meblağlarındaki farkın sebebinin ikinci işlem yönünden izahı olduğu, dolayısı ile açıklanan duruma istinaden faturalarla sabit olduğu üzere fatura kapsamı işlemlerin tek bir kovan tadilatına ait oldukları tespit edilmiştir.
Kök rapordaki tespit ışığında, malın teslim edildiği hususunda ihtilaf yoktur. Ancak kovanın tesliminden sonra sürekli imalat yapan firmada kovanın belirtilen süre içerisinde hasar görmesinin beklenen bir durum olmadığı, işi veren firmanın bu işi sürekli olarak yaptığı düşünüldüğünde şişmenin yenileme sırasında uygun olmayan işlemlerden kaynaklandığı, bu durumun işveren firma tarafından hemen tespitinin mümkün olmadığı, sorunun kovanın kullanımı sırasında ortaya çıkması nedeniyle yenileme işlemi sırasında yapılan imalatta gizli ayıp olarak değerlendirilmesi gerektiği tespiti karşısında davacının dava konusu ürünleri ayıplı olarak ürettiği ve ayıbın gizli ayıp olduğu anlaşılmıştır.
Davacının tanzim ettiği iki adet faturanın davalının kayıtlarında mevcut olmadığı gibi davalı tarafça ihtarname ile faturaların iade edildiği, gizli ayıbın dosya kapsamındaki tanık beyanlarından anlaşıldığı üzere davalıya süresi içerisinde bildirildiği, TBK 470/1 gereğince bu ayıbın, teknik bilirkişi heyeti tarafından imalatın kesintiye uğramasına sebep olduğu tespiti yapılmakla verilen malın iş sahibinin kullanamayacağı veya hakkaniyet gereği kabule zorlanamayacağı ölçüde ayıplı olduğu kanaatine varılmakla davacının fatura bedellerinin ödenmesine ilişkin talebinin yerinde olmadığı anlaşılmakla davanın reddine karar verilmiştir." şeklindedir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava; eser sözleşmesi gereğince yüklenici davalının üstlendiği işi ağır kusurlu şekilde yaptığı iddiasıyla sözleşmenin 15.07.2014 feshedilerek dava dışı ... firmasına ödenen çelik çekirdek bedeli ile işlemiş faizinin ve kovanın düzeltilmesi ve alınan yeni çekirdeğin takılması için dava dışı ... firmasına ödenen bedel ile işlemiş faizinin icra takibine konu edilmesi üzerine davalı borçlunun zaman aşımına, borca ve ferilerine itirazı üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.
Davalı taraf, davaya konu edilen talebin zamanaşımına uğradığını, sözleşmeye konu eserin en son teslim tarihinin 19/06/2014 almasına rağmen davanın 08/10/2019 tarihinde açıldığını, 2 yıllık süre içinde açılmayan bu davanın zamanaşamından reddine karar verilmesi gerektiğini, davacıya gönderilen kovanın ilk gönderildiğinde gerekli işlemlerin yapıldığını ve ikinci gönderildiğinde davacının talebi üzerine 19/06/2014 sevk irsaliyesi ve fatura ile davacıya iade edildiğini, davalının kusurunun olmadığını iddia etmiştir.
TBK m. 147/6 gereğince "yüklenicinin yükümlülüklerini ağır kusuruyla hiç ya da gereği gibi ifa etmemesi dışında, eser sözleşmesinden doğan alacaklar" için beş yıllık zamanaşımının uygulanacağı belirlenmiştir.
TBK M. 478 "Yüklenici ayıplı bir eser meydana getirmişse, bu sebeple açılacak davalar, teslim tarihinden başlayarak, taşınmaz yapılar dışındaki eserlerde iki yılın; taşınmaz yapılarda ise beş yılın ve yüklenicinin ağır kusuru varsa, ayıplı eserin niteliğine bakılmaksızın yirmi yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar.
" şeklindedir.
Mahkememizin 01/03/2022 tarihli 2021/526 Esas 2022/133 karar sayılı dosyasının gerekçesinde belirtilen hususlar dikkate alınarak yapılan değerlendirmede; TBK 470/1 gereğince ayıbın, teknik bilirkişi heyeti tarafından imalatın kesintiye uğramasına sebep olduğu ve verilen malın iş sahibinin kullanamayacağı veya hakkaniyet gereği kabule zorlanamayacağı ölçüde ayıplı olduğu tespit edildiğinden somut olayda 5 yıllık zamanaşımı süresi uygulanamayacaktır.
Teknik bilirkişi heyeti tarafından yapılan ayıplı işin imalatın kesintiye uğramasına sebep olduğu ve malın iş sahibinin kullanamayacağı veya hakkaniyet gereği kabule zorlanamayacağı ölçüde ayıplı olduğu tespit edildiğinden davalı ağır kusurlu olduğu kanaatine varılmakla TBK 478 gereğince, "yüklenicinin ağır kusuru varsa, ayıplı eserin niteliğine bakılmaksızın yirmi yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar.
" hükmü gözetilerek davalının zamanaşımı itirazı yerinde görülmemiştir.
Mahkememizin 2021/526 Esas sayılı dosyasından alınan mali müşavir, akademisyen ve makine mühendisi bilirkişi heyetinin 11/01/2022 tarihli raporunda; Asıl davada, “verilen mal ve hizmetin iş sahibinin kullanamayacağı veya hakkaniyet gereği kabule zorlanamayacağı ölçüde ayıplı ya da sözleşme hükümlerine aynı ölçüde aykırı” olduğu dolayısıyla davacının ücret ödenmesine ilişkin talebinin yerinde olmadığı”
Teknik bilirkişi heyeti tarafından tespitte, yapılan ayıplı işin imalatın kesintiye uğramasına sebep olduğu ve malın iş sahibinin kullanamayacağı veya hakkaniyet gereği kabule zorlanamayacağı ölçüde ayıplı olduğu tespit edildiğinden davalı ağır kusurlu olduğu kanaatine varılmakla davacının davaya konu ettiği bedelleri davalıdan talep etmeye hakkı bulunduğu anlaşılmıştır.
Dosyaya davacı vekili tarafından sunulan ... 57. Noterliğinin ... yevmiye nolu 10.06.2015 tarihli ihtar ile davacı tarafından 10.06.2015 tarihinde davalı tarafa 13.443,69 TL zararlara ilişkin tebliğden itibaren 3 gün içerisinde ödeme ihtarının yapıldığı dolayısıyla yeniden ödeme konusunda bir ihtar mevcut olduğu anlaşılmakla bu alacak kalemi yönünden, ihtarnamenin 12/05/2015 tarihinde davalıya tebliğ edildiği tebliğ şerhinden görülmekle ihtarnamede tebliğden itibaren 3 günlük ödeme süresi öngörüldüğünden davalı tarafın 16/05/2015 tarihinde temerrüde düştüğü anlaşılmakla 13.443,69 TL ye temerrüt tarihi olan 16/05/2015 tarihinden takip tarihi olan 24/06/2019 tarihine kadar T.C Merkez Bankasının belirlediği yıl aralıklarına göre değişen oranlarda avans faizi oranlarının mahkememizce Türkiye Barolar Birliği internet sitesindeki faiz uygulaması kullanılarak yapılan hesaplamada işlemiş faiz bedelinin 6.924,34 TL olduğu hesaplanmıştır.
Yine 16.815,00 TL ... firmasına ödenen zarar bedeli olarak talep edilen alacak miktarı yönünden yapılan değerlendirmede, davacı tarafça dosyaya sunulan ihtarnamelerde bu miktar alacak bedeli ayrıca ve açıkça belirtilerek usulüne uygun bir muacceliyet ihtarının davalıya çekilmediği görülmekle bu alacak kalemi yönünden davalı tarafın takip tarihi itibariyle temerrüde düştüğü anlaşılmıştır.
Neticeden 13.443,69 TL ... Firmasına ödenen asıl alacak bedeli ile bu alacağın 6.924,34 TL işlemiş faiz bedeli ve 16.815,00 TL ... firmasına ödenen zarar bedeli olmak üzere davacının takip tarihi itibariyle 30.258,69 TL asıl alacak ve 6.924,34 TL işlemiş faiz bedeli olmak üzere toplam alacağının 37.183,03 TL olduğu anlaşılmakla davanın kısmen kabulü ile takibin 37.183,03 TL üzerinden devamına, asıl alacak 30.258,69 TL ye takip tarihinden itibaren yıllık %19,50 ve değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine, alacak likid ve belirlenebilir olduğundan kabul edilen alacak miktarı üzerinden hesaplanan % 20 oranındaki 7.436,60 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile takibin 37.183,03 TL üzerinden devamına, asıl alacak 30.258,69 TL ye takip tarihinden itibaren yıllık %19,50 ve değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine, % 20 oranındaki 7.436,60 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 2.539,97 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 827,39 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.712,58 TL harcın davalıdan tahsil edilerek Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 827,39 TL peşin harcın davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan; posta, tebligat, müzekkere ve bilirkişi ücretinden oluşan toplam 542,50 TL yargılama giderinden davanın kabulü reddi oranında yapılan hesaplama neticesinde 416,35 TL yargılama giderinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
Bakiye kısmın davacının üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca takdiren 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
6-Davalı tarafından belgelendirilen bir yargılama masrafı olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davalı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden reddedilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca takdiren 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalı tarafa verilmesine,
8-Davanın kabulü reddi oranında yapılan hesaplama neticesinde arabuluculuk ücreti olan 1.013,05 TL bedelin davalıdan tahsil edilerek Hazineye irat kaydına,
9-Davanın kabulü reddi oranında yapılan hesaplama neticesinde arabuluculuk ücreti olan 306,95 TL bedelin davacıdan tahsil edilerek Hazineye irat kaydına,
10-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK. 341. maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 28/09/2022

Katip ...
¸e-imzalıdır


Hakim ...
¸e-imzalıdır


"Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır."






Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.