15. Ceza Dairesi 2017/32199 E. , 2021/1789 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, özel belgede sahtecilik, 5411 sayılı Kanun"un 160. maddesi gereğince bankacılık zimmeti
HÜKÜM : CMK"nın 223/2-e maddesi gereğince ayrı ayrı beraat
Nitelikli dolandırıcılık, özel belgede sahtecilik ve 5411 sayılı Kanun’un 160. maddesi gereğince bankacılık zimmeti suçlarından sanıkların beraatine ilişkin hükümler katılanlar tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşüldü;
Sanık ..."nın ... Taşımacılık Turizm Ltd. Şirketinin yetkilisi olduğu, katılanların kendilerine ait minibüslerle bu şirkette şoför olarak çalışırken, şirket yetkilisi ve çalışanları olan sanıklar ..., ..., ... ve ..."nın Akbank ... şubesinde çalışan sanık ... ile anlaşıp katılanlara maaş hesabı açlılacağı söylenilerek kandırıldıkları ve birden fazla belge imzalattırıldıkları, bu belgelerle kendilerinden habersiz ihtiyaç kredisi aldıkları, sanıkların hileli hareketlerle haksız menfaat temin ettikleri, özel belgede sahtecilikte bulundukları ve 5411 sayılı Kanun’un 160. maddesi gereğince bankacılık zimmeti suçunu işledikleri iddia edilen somut olayda;
1-Sanıklar hakkında özel belgede sahtecilik suçundan verilen beraat hükümlerine yönelik yapılan temyiz başvurusunun incelenmesinde;
TCK’nın 203/1. maddesinde yer alan özel belgede sahtecilik suçu için öngörülen cezanın miktarına göre, aynı kanunun 66/1-e. ve 67/4. maddelerinde öngörülen 12 yıllık olağanüstü dava zamanaşımı süresinin, suç tarihinden temyiz inceleme gününe kadar dolduğu anlaşıldığından; 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesine istinaden uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı kanunun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi gereğince sanıklar hakkında açılan kamu davalarının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE,
2-Sanıklar hakkında nitelikli dolandırıcılık ve 5411 sayılı Kanun’un 160. maddesi gereğince bankacılık zimmeti suçundan verilen beraat hükümlerine yönelik yapılan temyiz başvurusunun incelenmesinde;
Sanık savunmaları, katılan beyanları, bilirkişi heyet ve ekspertiz raporları, kredi başvuru formları, dekontlar ile diğer deliller ve tüm dosya kapsamına göre belgelerde yer alan imzaların katılanların eli ürünü olduğu, bankaya kendi istekleri ile geldikleri ve birden fazla belgeye imza attıkları, kredi başvurusu için gereken belgelerin kendilerinden temin edilmiş olduğu, teftiş raporlarına da bu durumun yansıdığı, banka çağrı merkezi ile yaptıkları görüşmede kredi çekme işleminden haberdar oldukları yönündeki ses kayıtlarının mevcut olduğu, katılanların kendi bilgi ve rızaları ile kredi başvuru belgelerini imzaladıkları, yaptıkları işlemlerden ve içeriğinden haberdar ve bilgi sahibi oldukları, bankaya gelip birden fazla belgeyi hiç sorgulamadan, neye imza attığına bakmadan evrak imzalamaları ve imzalanan evrakın içeriğini bilmemelerinin hayatın olağan akışına aykırı bir durum olduğu, kredinin 2006 yılında alınmış olmasına karşın katılanların şikayet başvurusunu aradan 3 yıl geçtikten sonra 2009 yılında yaptıkları, katılan iddialarının samimi ve kabule değer bulunmadığı, sanıkların atılı nitelikli dolandırıcılık ve 5411 sayılı Kanun’un 160. maddesi gereğince bankacılık zimmeti suçuna ilişkin eylemlerinin sabit olmadığı gerekçelerine dayanan beraat hükümlerinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; katılanların sanıkların üzerine atılı suçların oluştuğu ve cezalandırılmaları gerektiğine yönelik temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA, 23/02/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.