Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/2390
Karar No: 2017/8462
Karar Tarihi: 26.10.2017

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/2390 Esas 2017/8462 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2016/2390 E.  ,  2017/8462 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi ve davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Kadastro sırasında ... köyü 106 ada 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 21, 22, 23, 24 ve 25 parsel sayılı taşınmazlar, 2/B uygulaması ile orman sınırları dışına çıkartılan yer belirtmesi yapılarak tarla niteliğiyle Hazine adına tespit edilmiştir.
    Davacılar, taşınmazların Nisan 1977 tarih 2 sayılı tapu kaydı kapsamında kaldığını ileri sürerek dava açmışlardır. Orman Yönetimi, 106 ada 1, 3, 4 ve 24 sayılı parsellerin orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla dava açmıştır.
    Mahkemece, davacı gerçek kişilerin davasının reddine, Orman Yönetiminin davasının kabulü ile dava konusu 106 ada 1, 3, 4 ve 24 sayılı parsellerin kadastro tespitlerinin iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline, 106 ada 20, 17, 11 ve 6 sayılı parseller hakkında daha önce verilip kesinleşmiş hüküm bulunduğundan, bu parsellerin orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm Hazine ve davacı gerçek kişiler vekili tarafından temyiz edilmiş, Dairenin 25/03/2013 tarih ve 2013/1559 – 3235 E.K. sayılı kararı ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir
    Hükmüne uyulan bozma ilamında özetle;”....Mahkemece, taşınmazların orman sayılan yerlerden olduğu gerekçesiyle davacı gerçek kişilerin davalarının reddine karar verilmiş ise de, yapılan inceleme ve araştırma hükme yeterli değildir. Dava konusu olan 106 ada 6, 11, 17 ve 20 sayılı parsellerle ilgili daha önce Orman Yönetimi ve Hazine arasında görülen mahkemenin 2007/686, 785, 786 ve 787 sayılı dosyalarında hükme esas alınan ve orman bilirkişi Yunus Şahan tarafından düzenlenen rapora ekli 1956 tarihli memleket haritasının kadastro paftası ile çakıştırılması ile bu dosyada hükme esas alınan orman bilirkişi Ümmügülsüm Yorulmaz tarafından düzenlenen rapora ekli 1956 tarihli memleket haritasının kadastro paftası ile çakıştırılmasının farklı olduğu, çakıştırmalarda kuzey-güney yönlü kaydırmaların göründüğü, iki rapor arasında çelişkiler olduğu halde bu çelişki giderilmeden karar verildiği gibi, hükme esas alınan orman bilirkişi raporunda ise, eski tarihli memleket haritasında dava konusu 1, 17 ve 24 sayılı parsellerin geniş yapraklı ve ibreli yapraklı yeşil renkli ormanlık alanda, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 11, 12, 13, 16, 18, 20 ve 21 sayılı parsellerin kısmen iğne yapraklı yeşil renkli alanda, kısmen açık alanda kaldıkları, 8, 9, 10, 14, 15, 19, 22, 23 ve 25 sayılı parsellerin beyaz renkli alanda kaldığı, ancak orman içi açıklık niteliğinde olduğu, sonuç olarak bütün taşınmazların orman sayılan yerlerden olduğu belirtilmiştir. Oysa ki, taşınmazların konumlarına göre 1956 tarihli memleket haritasında dahi görülen yol ve derelere sınır oldukları dikkate alındığında, dört taraftan ormana komşu olmamaları nedeniyle orman içi açıklığı olarak nitelendirilmeleri mümkün olmadığı gibi, yapılan keşif ve uygulama ile de, taşınmazların Eylül 318 tarih 15 sayılı tapudan gelen Nisan 1977 tarih 2 sayılı kaydı kapsamında kaldığı bildirildiğine göre, tapulu yerlerin orman içi açıklığı olarak değerlendirilmesi zaten mümkün değildir. Belirtilen nedenlerle, orman bilirkişi raporu çelişkili ve yetersiz olup hükme esas alınamaz.
    Diğer taraftan, dava konusu taşınmazlar öncesi orman olduğu kabul edilerek 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi ile Hazine adına orman sınırları dışına çıkartıldığı ve Orman Yönetimi de bu işleme itiraz ettiği halde, Orman Yönetiminin itiraz ettiği parseller yönünden davanın 2/B uygulamasına itiraza ilişkin olduğu gözönünde bulundurularak taşınmazların bilim ve fen bakımından orman niteliğini tam olarak kaybedip kaybetmediği konusunda herhangi bir araştırma yapılmamıştır.
    O halde;
    Mahkemece, dayanak tapu kaydının ilk oluşumundan itibaren tüm gittileri ve varsa krokileri, revizyon görmüşse revizyon gördüğü tüm parsel tutanakları, komşu parsel tutanak ve dayanakları, eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi, bir ziraat mühendisi ve bir harita mühendisi veya olmadığı takdirde bir tapu fen elemanından oluşacak bilirkişi kurulu aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmazlara ve çevre araziye de uygulanmak suretiyle, taşınmazların öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı; öncesi orman olan bir yer üzerindeki orman bitki örtüsü yok edilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; yukarıda değinilen diğer belgeler fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazların konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili, bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı; dava konusu taşınmazların orman bütünlüğünü bozmama, su ve toprak rejimine ve çevresindeki ekosistemlerinin tüm öğeleriyle kendisini yenileyebilme gücüne zarar vermeme, ormancılık çalışmalarının etkenlik, verimlilik ve karlılık düzeylerini düşürmeme, taşınmazlar üzerinde insan elinin çekilmesi ve olduğu gibi bırakılması halinde yeniden orman haline dönüşüp dönüşemeyeceği gibi koşulları birlikte değerlendirip, dava konusu taşınmazların hangi doğal olaylar ve eylemler sonucu bilim ve fen bakımından orman niteliğini tam olarak kaybettiğini ya da etmediğini inceleyerek bu olguları tartışması ve taşınmazların hangi maddî ve bilimsel olgular sonucu nitelik kaybettiği sonucuna ulaştığı raporunda açıklamalıdır. Bu şekilde yapılacak araştırma sonucunda, taşınmazların bilim ve fen bakımından orman niteliğini yitirdiği belirlendiği takdirde, eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğraflarında orman olmasına bakılmaksızın Orman Yönetiminin davası reddedilmelidir. Ayrıca, dayanak tapu kaydı yöntemince zeminde uygulanarak sınırları belirlenmeli, eski tarihli belgelerde orman olmayan ve tapu kapsamında kalan taşınmazlar yönünden başka bir araştırmaya gerek kalmadan dava kabul edilmeli, kayıt kapsamında kalmayan taşınmazların zilyetlikle kazanılıp kazanılmayacağı üzerinde durulmalı, tüm deliller toplandıktan sonra oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir. Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve bilirkişinin yetersiz raporuna dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır..." gereğine değinilmiştir.
    Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucu;
    1-Davanın reddine, birleşen Göksun Kadastro Mahkemesi 2007/614, 2007/615, 2007/616 ve 2007/617 Esas sayılı davaların kabulüne,
    2- a- Dava konusu, ... ili, ... ilçesi, ... köyü, ... mevkiinde kain 106 ada 20 parsel, 106 ada 17 parsel, 106 ada 11 parsel ve 106 ada 6 parsel sayılı taşınmazların kadastro tespitinin iptali ile mahkememizin kesinleşen 2007/686 E. 2008/97 K. 2007/785 E. 2008/69 K. 2007/786 E. 2008/68 K. ve 2007/787 E. 2008/67 K. sayılı dosyalarında belirtildiği şekilde orman vasfı ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline,
    b- Dava konusu, ... ili, ... ilçesi, ... köyü, ... mevkiinde kain 106 ada 24 parsel, 106 ada 4 parsel, 106 ada 3 parsel ve 106 ada 1 parsel sayılı taşınmazların kadastro tespitinin iptali ile orman vasfı ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline,
    c- Dava konusu, ... ili, ... ilçesi, ... köyü, .. mevkiinde kain 106 ada 2 parsel, 106 ada 5 parsel, 106 ada 7 parsel, 106 ada 8 parsel, 106 ada 9 parsel, 106 ada 10 parsel, 106 ada 12 parsel, 106 ada 13 parsel, 106 ada 14 parsel, 106 ada 15 parsel, 106 ada 16 parsel,
    106 ada 18 parsel, 106 ada 19 parsel, 106 ada 21 parsel, 106 ada 22 parsel, 106 ada 23 parsel ve 106 ada 25 parsel sayılı taşınmazların tespit gibi Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş,hüküm davacı ... Yönetimi ve davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde, 5304 sayılı Kanun ile değişik 3402 sayılı Kanunun 4. maddesine göre orman kadastrosu yapılmıştır.
    1-Davacı ... Yönetiminin temyiz itirazları bakımından;
    İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye,davacı ... Yönetimi tarafından 106 ada 1-3-4-24 parsel sayılı taşınmazlar hakkında dava açıldığı,mahkemece bu parsellerin orman vasfı ile tesciline karar verildiği, Orman Yönetimi tarafından sunulan temyiz dilekçesinde 106 ada 5 parsel sayılı taşınmazın da orman olduğunun ileri sürüldüğü ancak Orman Yönetimi tarafından bu parsel hakkında açılmış bir davası yada katılımı bulunmadığı anlaşıldığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine,
    2- Davalı Hazinenin temyiz itirazları bakımından;
    İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre Hazinenin davalı sıfatı ile dosyada taraf olduğu,2/B vasfı ile Hazine adına tespit edilen parsellerden 106 ada 1-3-4-24-6-11-17-20 parsel sayılı taşınmazların orman vasfı ile tescillerine karar verildiği, orman vasfı ile tescillerine dair hüküm kurulan bu parsellerin 1977 ve 1989 tarihli hava fotoğraflarını göre orman sayılan yerlerden olduğu, 31.12.1981 tarihinden önce bilim ve fen bakımından orman niteliğini yitirmediği ve 2/B madde koşullarını taşımayan yerlerden olduğu, ayrıca 106 ada 6-11-17 ve 20 parsel sayılı taşınmazların Orman Yönetimi ile Hazine arasında görülen mahkemenin 2007/787-786-785-784 Esas sayılı dosyalarında orman vasfı ile tescillerine karar verildiği ve kararların kesinleştiği belirlenerek hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 16. maddesiyle 3402 sayılı Kanuna eklenen "Kadastro işlemi ile oluşan tespit ve kayıtların iptali için Devlet veya diğer kamu kurum ve kuruluşları tarafından kayıt lehtarına karşı kadastro mahkemeleri ile genel mahkemelerde açılan davalarda davalı aleyhine vekâlet ücreti dahil, yargılama giderine hükmolunmaz.” şeklindeki 36/A maddesi ve 17. maddesi ile eklenen "Bu Kanunun 36/A maddesi hükmü, henüz infaz edilmemiş yargı kararlarındaki vekâlet ücreti dâhil yargılama giderleri için de uygulanır.” şeklindeki geçici 11. maddesi hükümleri gereğince Orman Yönetiminin açtığı davalar nedeniyle davalılar aleyhine yargılama giderleri ve vekâlet ücretine hükmedilmesi doğru değil ise de bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
    Bu sebeple, hükmün yargılama giderlerine ilişkin 8 nolu bendin tamamının 9 nolu bendin ise “Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca (bileşen 4 dosya için ayrı ayrı olmak üzere)6.000,00 TL maktu vekalet ücretinin davalı Hazineden alınarak davacı ... Yönetimine verilmesine," kaldırılarak, 8 nolu bent yerine “6099 sayılı Kanun ile 3402 sayılı Kanuna eklenen 36/A maddesi gereğince yargılama giderlerinin davacı ... Yönetimi üzerinde bırakılmasına ve davacı ... Yönetimi lehine vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına" 9 nolu bende ise kaldırılan cümleden sonra gelen "1.500,00 TL maktu vekalet ücretinin davacılar ... ve ..."dan alınarak davalı Hazineye verilmesine" ibaresinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK"nın 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle onanmasına, karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: 1) Yukarıda 1 nolu bentde açıklanan nedenlerle davacı ... Yönetiminin temyiz itirazlarının REDDİNE, temyiz harcının istek halinde iadesine,
    2) 2 nolu bentde açıklanan nedenlerle davalı Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün düzeltilerek ONANMASINA 26/10/2017 gününde oy birliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi