Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı tarafından, bonoya dayalı olarak borçlular hakkında, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takibe başlandığı, örnek 10 numaralı ödeme emri tebliği üzerine borçlular A.A. G. ve İ. H.K."ın İİK."nun 168/5.maddesinde öngörülen yasal sürede icra mahkemesine başvurarak, senetlerin kooperatif adına düzenlendiğini, şahsen sorumlu olmadıklarını ileri sürerek itiraz ettikleri anlaşılmıştır. Başvuru, bu hali ile, İİK."nun 168/5.maddesi kapsamında olup, aynı kanunun 169.maddesi uyarınca borca itiraz niteliğindedir.
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
TTK. nun 688/7. maddesi gereğince, takip konusu belgenin kambiyo vasfını taşıması için “… senedi tanzim edenin imzasını” ihtiva etmesi zorunludur. Anılan maddede sorumluluk için sadece imzadan söz edilmiş, birden fazla imzanın bulunması koşul olarak kabul edilmemiştir. TTK. nun 690. maddesi göndermesiyle bonolar hakkında da uygulanması gereken 589. maddesi gereğince, kooperatif temsilcisinin kooperatif kaşesi dışında senet üzerine atmış olduğu imzanın kendisini sorumluluktan kurtaracağı düşünülemez. Yine, TTK.nun 690. maddesi göndermesi ile bonolar hakkında da uygulanması gereken aynı Kanunun 613. ve 614/1. maddeleri gereğince, tanzim eden kooperatifin kaşesi üzerindeki imza dışında bononun ön yüzüne konulan her imza aval şerhi sayılır. Aval için sadece imza yeterli olup, ayrıca ad ve soyadın yazılması gerekmez. Aval veren kimse, kimin için taahhüt altına girmiş ise tıpkı onun gibi sorumlu olur.
Somut olayda; Aydın 1. Noterliği"nin 14.04.2010 tarih ve 7840 yevmiye sayılı imza sirkülerinden kooperatifin temsil ve ilzamının muteriz borçlularında aralarında bulunduğu iki kişinin atacakları imza ile mümkün olduğu anlaşılmaktadır. Takip dayanağı bonolardan 30.10.2011 vade tarihli 1000TL bedelli, 30.09.2011 vade tarihli 1000TL bedelli, 30.08.2011 vade tarihli 1000TL bedelli, 30.07.2011 vade tarihli 1000TL bedelli, 30.06.2011 vade tarihli 1000TL bedelli bonolar üzerinde muteriz A.A.G."nun tek imzasının bulunduğu görülmüş olup anılan bonolar nedeniyle muteriz A.A.G. şahsen sorumlu tutulamaz.Yine Muteriz A.A.G.nun 01.10.2010 vade tarihli 400TL bedelli, 25.04.2011 vade tarihli 400TL bedelli, 25.03.2011 vade tarihli 400TL bedelli, 25.02.2011 vade tarihli 400TL bedelli bonolar üzerinde iki imzasının bulunduğu ancak imzaların kooperatif kaşesi üzerine atıldığı anlaşıldığından söz konusu bonolar nedeniyle muteriz
A.A. G. şahsen sorumlu tutulamaz. Takip dayanağı bonolardan 30.10.2011 vade tarihli 1000TL bedelli, 30.09.2011 vade tarihli 1000TL bedelli, 30.08.2011 vade tarihli 1000TL bedelli, 30.07.2011 vade tarihli 1000TL bedelli, 30.06.2011 vade tarihli 1000TL bedelli bonolar üzerinde muteriz İsmail Hakkı Kırkpulat"ın tek imzasının bulunduğu görülmüş olup anılan bonolar nedeniyle muteriz İsmail Hakkı Kırkpulat şahsen sorumlu tutulamaz.
O halde mahkemece yukarıda açıklanan bonolar bakımından ilgili muteriz hakkındaki takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile başvurunun reddine karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçluların temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17/12/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.