20. Hukuk Dairesi 2017/4291 E. , 2017/8457 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı/karşı davacı ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkilinin ..., ... mahallesi, 291 ada 91 parsel sayılı taşınmazda bağımsız bölüm maliki olduğunu, aynı taşınmazda davalının zemin katta maliki olduğu 2 numaralı bağımsız bölümün bodrum, zemin ve birinci katta üst üste binecek şekilde davalıya ait 10 numaralı bağımsız bölümde terası da kapsayacak biçimde projesine aykırı olarak genişletildiği, binanın arka cephesindeki ortak alan olan bahçenin, davalının bağımsız bölümüne kattığını, bodrumdaki kazan dairesinin bahçe çıkış güvenliği de tehlike arz eder hale getirildiğini belirterek projeye aykırılıkların ve ortak alanlara tecavüzlerin giderilerek taşınmazın tasdikli mimari projesine uygun eski hale getirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili, 25.02.2014 havale tarihli dilekçesi ile 2. normal katta bulunan banyo ve tuvaletli bekçi odasının (32 nolu oda) kaldırılarak davalıya ait bağımsız bölüme katıldığını, 1. normal katta bulunan lavabo ve tuvaletlerin kaldırılarak davalıya ait bağımsız bölüme katıldığını, 1. normal katta bölme duvarların kaldırılmak sureti ile binanın statiği ve depreme dayanıklılığının zayıflatıldığını, zemin kattan 1. kata çıkmak için 1. kat tabanının kesilerek projesine aykırı biçimde merdiven oluşturulduğunu belirterek bu projeye aykırılıkların ve ortak alanlara tecavüzlerin de giderilmesini talep etmiştir.
Davalı/karşı davacı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde, yapılan tadilatların muvafakatname sonucunda yapıldığını, davacıya ait 4 numaralı bağımsız bölümün bölünüp ayrı bir dükkan oluşturularak fotoğraf stüdyosu olarak kiraya verildiğini, 4 numaralı dükkana kuzey cephesinden kapı açılarak ... ... giriş sağlandığını, 2. normal katta bulunan banyo ve tuvaletli bekçi odasının kaldırılarak davacıya ait bağımsız bölüme katıldığını, 2. normal katta bulunan lavabo ve tuvaletlerin kaldırılarak davacıya ait alana katıldığını, 2. normal katta, 1. kattan 2. kata çıkmak için döşeme donatıları kesilerek merdiven oluşturulduğunu, oluşturulan merdivenin projede belirtilen yerinde olmadığını, döşeme donatılarının projede gösterilen yerde olmayıp başka yerde kesildiğini ve merdiven oluşturulduğunu, 2. normal katta bölme duvarlarının kaldırılmak sureti ile binanın yatay yük taşıyıcı sisteminin zayıflatıldığını, sığınağın bir kısmının davacıya ait 4 numaralı dükkanın deposuna katıldığını belirterek davacının davasına reddine, davacının gerçekleştirdiği projeye aykırılıkların giderilerek eski hale getirilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davacının ve karşı davacının davalarının kabulü ile ayrıntıları gerekçeli kararda belirtilen projeye aykırılıkların eski hale getirilmesine karar verilmiş, hüküm davalı/karşı davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine aykırı olarak hüküm kurulmuştur. Hukuk Muhakemeleri Kanunu 297/2. maddesinde, “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir”, 298/2. maddesinde ise “Gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz” düzenlemeleri mevcuttur.
Yargılamanın sona erdirildiği 03.11.2015 tarihli celsede açıklanan kısa kararda temyiz yolu ve hükme katılanlar doğru gösterilmişken, gerekçeli kararda temyiz yolu ve hükme katılanlar kısa karardakinden farklı ve hatalı gösterilmiş, yine hüküm kurulurken davacı/karşı davalının davası ise davalı/karşı davacının davaları birbiri ile karıştırılarak, Kanunun aradığı anlamda taraflara yüklenen borç ve tanınan haklar, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmemiştir. Değinilen Kanun hükümleri gözetilmeden kurulan hüküm usûl ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı/karşı davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde iadesine 26/10/2017 günü oy birliğiyle karar verildi.