Abaküs Yazılım
6. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/25761
Karar No: 2022/1620
Karar Tarihi: 15.02.2022

Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2021/25761 Esas 2022/1620 Karar Sayılı İlamı

6. Ceza Dairesi         2021/25761 E.  ,  2022/1620 K.

    "İçtihat Metni"



    ... Anadolu 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 24/02/2020 tarih, 2018/371 Esas, 2020/66 Karar sayılı kararıyla her üç sanığın mağdurlar ..., ..., ... ve ...'ye yönelik yağma eylemleri nedeniyle ayrı ayrı 6'şar yıl 8'er ay hapis cezasına hükmedilmiş, sanıklar müdafiilerinin istinaf talepleri üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesinin 30/06/2020 Tarih, 2020/1486 Esas, 2020/1325 Karar sayılı kararı ile esastan red kararı verilmiş, sanıklar müdafilerinin temyiz talepleri üzerine Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 01/04/2021 Tarih, 2021/277 Esas, 2021/6494 Karar sayılı kararıyla mağdurlar ... ve ...'ye yönelik eylemler nedeniyle kurulan hükümlerin onanmasına, mağdurlar ... ve ...'a yönelik yağma eylemleri nedeniyle kurulan mahkumiyet hükümlerinin ise “Oluş ve dosya içeriğine göre; suç tarihinde sanıkların fikir ve eylem birliğinde hareketle, ellerindeki bıçak, demir, jop gibi aletler ile mağdurlardan üzerlerindeki paraları ve cep telefonlarını çıkarıp vermelerini istedikleri, katılan ...’ın üzerindeki 20 TL para ile Iphone marka cep telefonunu, mağdur ...’nin ise üzerindeki 30 TL para ile Iphone marka cep telefonunu sanıklara verdiği; sanıkların mağdurlara ait telefonların özelliği gereği yakalanabileceklerini düşünerek aldıkları telefonları geri vererek, paraları aldığı olaylarda; sanıklar hakkında değer azlığı indirimi de uygulanmamıştır.
    Hırsızlık suçuna dair kanun gerekçesinde “almak fiilinden maksat, suçun konusunu oluşturan mal üzerinde mağdurun zilyetliğine son verilmesi, mağdurun suç konusu eşya üzerinde zilyetlikten doğan tasarruf haklarını kullanmasının olanaksız hala gelmesidir. Tasarruf olanağı ortadan kaldırılınca suçta tamamlanır.” denmiş iken yağma suçuna dair gerekçede “malın teslim edilmesi veya alınması, suçun konusunu oluşturan mal üzerinde mağdurun zilyetliğine son verilmesini, mağdurun bu eşya üzerinde zilyetlikten doğan tasarruf haklarını kullanmasının olanaksız hala gelmesini ifade eder.” şeklinde hırsızlık suçu ile aynı gerekçeye yer vermiştir. Yağma suçunda da suç konusu malvarlığı üzerinde failin hakimiyet kurduğu anda suç tamamlanacaktır. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu ile “Neticesi Harekete Bitişik Suç” veya “Neticesi Hareketten Ayrı Suç” şeklindeki klasik suç teorisi anlayışından vazgeçilmiştir. Bknz: Özgenç, TCK Genel Hükümler, 16. Bası, Sayfa 190)
    Hırsızlık dolandırıcılık ve yağma suçlarının tamamlanabilmesi için malikin veya meşru zilyedin suçun konusunu oluşturan malvarlığı değeri üzerindeki zilyetliğinin sona erdirilmesi ve bu malvarlığı değeri üzerinde failin zilyetlik tesis etmesi gerekir. (Bknz:Özgenç, TCK Genel Hükümler, 16. Bası Sayfa 191) Doktrinde bu suçlara “Neticeli Suçlar” denmektedir. (Bknz: Dönmezer/Erman I, No:516, İçel/Sokullu-Akıncı/Özgenç/Sözüer/Mahmutoğlu/Ünver Suç teorisi Sayfa 67, Toroslu Ceza Hukuk (4, Sayfa 54, Önder, Genel Hükümler II, Sayfa 55, Daragenli, Vesilesonay: Tehlike Suçları, in: Prof. Dr. S.Ermana Armağan, İst. 1999, Sayfa 178)
    Yağma suçunun unsurlarından sayılan malın alınması kavramı hareket olarak alma kavramı ile her zaman örtüşmeyebilir. Hukuken fiilin tekliği ile hareket olarak tekliğin her zaman aynı olmayacağı gibi.
    Somut olayda sanıklar, aldıklarından cep telefonlarını yakalanabilecekleri düşüncesi ile iade etmişler ve katılan ...’dan 20 TL, mağdur ...’den ise 30 TL almışlardır. Olayımızda da hukuken alma ile fiilen alma ayrımına gitmemiz ve hukuken alma eyleminin gerçekleşmediğini iade edilen mallar açısından kabul etmemiz gerekecektir. Geri iade edilen mallar bakımından mağdurların zilyetliği henüz sona ermemiştir. Bu nedenle somut olayda, katılan ...’dan 20 TL, mağdur ...’den ise 30 TL yağmalandığı kabul edilerek uygulama yapılmalıdır.
    TCK'nın “Daha az cezayı gerektiren hâl” başlıklı 150/2. maddesinde; “Yağma suçunun konusunu oluşturan malın değerinin azlığı nedeniyle, verilecek ceza üçte birden yarıya kadar inidirilebilir.” denilmektedir.
    Maddenin gerekçesinde ise; “Maddenin ikinci fıkrasında, yağma suçunun konusunu oluşturan malın değerinin azlığı nedeniyle, verilecek cezada indirim yapılması gerektiği kabul edilmiştir.” açıklamasına yer verilmiştir.
    TCK’nın 145. maddesiyle daha az ceza verilmesini gerektiren bir nitelikli hâl olarak “Değer azlığı”, hırsızlık suçu bakımından da suçun işleniş şekli ve özellikleri de göz önünde bulundurularak, ceza vermekten de vazgeçilebilir.” ibaresi ilâvesiyle- hüküm altına alınmış bir husustur.
    Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 15.12.2009 günlü, 6/242-291 esas ve karar sayılı içtihadında belirtildiği üzere, 5237 sayılı TCK'nın 145. (veya 150/2) maddelerinde veya gerekçelerinde “Daha çoğunu alabilme olanağı varken yalnızca gereksinimi kadar ve değer olarak az olan şeyi alma” koşulu yoktur. Elbette değerin az olmasına ilaveten, daha çoğunu alma olanağı varken daha azı alınmış ise; bu maddeler sanık lehine uygulanmalıdır. Ancak; her iki maddenin, yalnızca bu tanımlamayla sınırlandırılması da olanaklı değildir.
    TCK'nın 145 veya 150/2. maddeleri uyarınca faile verilen cezada indirim yapılabilmesi için malın değerinin az olması kural olarak yeterli olup, suç ve cezada kanunilik ilkesi ile aleyhe kıyas ve yorum yasağı gereği, kanunda bulunmayan başka bir koşul ihdas edilemez.
    Hâkim indirim oranını TCK'nın 3. maddesinde öngörüldüğü üzere “İşlenilen fiilin ağırlığıyla orantılı” olacak şekilde saptamalıdır.
    TCK'nın 145 ve 150/2. maddelerinin uygulanmasında hâkime geniş bir takdir yetkisi tanınmış olup, TC Anayasası’nın 141/3, 5271 sayılı CMK'nın 34, 223, 230 ve 289. maddeleri uyarınca sözü edilen yetki kullanılırken, keyfiliğe kaçmadan, her somut olaya uygun, yasal ve yeterli gerekçe göstermek suretiyle açıklanmalı ve uygulama yapılmalıdır.
    Öte yandan hâkim, TCK'nın 145 veya 150/2. maddeleriyle kendisine tanınan takdir yetkisini kullanırken, evrensel ceza hukuku prensiplerinden olan ve ceza kanunlarımızın hazırlanmasında esas alınan, kanunilik, belirlilik, orantılılık ve ölçülülük ilkeleri, kıyas ve aleyhe yorum yasağı ile mükerrer değerlendirme yasağına uygun bir değerlendirme yapmak zorundadır.
    Bu açıklamalardan değer az ise, verilecek cezadan mutlaka indirim yapılmalıdır gibi bir anlam da çıkartılmamalıdır. Diğer bir anlatımla indirim yapıp yapmama hususu her somut olayda özenle değerlendirilmelidir.
    Nitekim Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun Dairemizce benimsenen içtihatları uyarınca; rögar kapağı, plaka, sürücü belgesi, kimlik belgesi ve bankamatik kartı gibi eşyaların hırsızlık suçuna konu olması halinde, ortaya çıkan tehlike veya bunların yeniden çıkartılması için sarf edilecek emek ve mesai vb.’de gözetilerek değer azlığı indirimi yapılmamalıdır. Her ne kadar Dairemizin 2014/14980 E, 2017/3454 K. sayılı ilamıyla suça sürüklenen çocuk Bayram hakkında TCK'nın 150/2. maddesinin uygulanmaması gerektiğinden bahisle mahkemenin kararı bozulmuşsa da yukarda izah edildiği üzere Dairemizin görüşünün değiştiği ve bu açıklamalar doğrultusunda somut olaylar değerlendirildiğinde suç konusu, katılan ...’dan alınan 20 TL, mağdur ...’den alınan 30 TL paranın satın alma gücü ve ekonomik koşulları ile birlikte değerlendirildiğinde, sanıklara verilen cezada değer azlığı indiriminin yapılması gerekir.
    Açıklanan nedenlerle;
    Sanıklara verilen cezadan değer azlığı nedeniyle 5237 sayılı TCK’nın 150/2. maddesiyle cezadan indirim yapılması gerektiğinin gözetilmemesi” nedeniyle bozulmasına oy çokluğu ile karar verilmiştir.
    Bozma sonrası ... Anadolu 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 07/09/2021 gün ve 2021/291 E. 2021/418 K. sayılı kararı ile, “.....Her ne kadar bozma ilamında sanıkların somut olayda katılan ...'dan 20 TL, mağdur ...'den 30 TL aldıkları, TCK'nun 150/2. Maddesinin uygulanarak değer azlığı nedeniyle cezadan indirim yapılması gerektiği belirtilmiş ise de; mahkememizce bu madde uyarınca indirim yapılmasına yer olmadığına, bu nedenle eski kararda direnilmesi gerektiğine karar verilmiştir.” denilerek ilk hükümde direnilmesine karar verilmiştir.
    Bu hükmün sanıklar müdafileri tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının "onanması" istekli 27/12/2021 gün ve 2021/139560 sayılı tebliğnamesi ile Dairemize gönderilen dosya, yeniden incelenerek değerlendirilmiş ve karara bağlanmıştır.

    T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A

    Oluş ve dosya kapsamına göre; suç tarihinde sanıkların fikir ve eylem birliğinde hareketle, ellerindeki bıçak, demir, jop gibi aletler ile mağdurlardan üzerlerindeki paraları ve cep telefonlarını çıkarıp vermelerini istedikleri, katılan ...’ın üzerindeki 20 TL para ile Iphone marka cep telefonunu, mağdur ...’nin ise üzerindeki 30 TL para ile Iphone marka cep telefonunu sanıklara verdiği; sanıkların mağdurlara ait telefonların özelliği gereği yakalanabileceklerini düşünerek aldıkları telefonları geri vererek, paraları aldığı olaylarda; geri iade edilen mallar bakımından mağdurların zilyetliğinin henüz sona ermediği, bu nedenle mağdurlardan netice olarak 20 TL ve 30 TL paranın yağmalandığı ve buna göre sanıklar hakkında değer azlığı nedeniyle 5237 sayılı TCK’nın 150/2. maddesiyle cezadan indirim yapılması gerektiğinin gözetilmemesi, nedeniyle bozulmasına dair,
    Dairemizin 01/04/2021 gün, 2021/277 esas ve 2021/6494 sayılı kararı usul ve yasaya uygun bulunmakla, ... Anadolu 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 07/09/2021 gün ve 2021/291 E. 2021/418 K. sayılı direnme kararı yerinde görülmediğinden,
    CMK'nın 307/3. maddesi gereğince, mahkemenin direnme kararı konusunda karar verilmek üzere dosyanın Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE, 15/02/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi