Esas No: 2021/6465
Karar No: 2022/1701
Karar Tarihi: 15.02.2022
Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2021/6465 Esas 2022/1701 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, bir inşaat şantiyesine geçiş açmak için çevre koruma tellerinin bir kısmını kesmiş ve bu eylemi gerçekleştirdiği için mala zarar verme suçundan yargılanmıştır. Mahkeme, sanık hakkında kastı olmadığı gerekçesiyle beraat kararı vermiştir. Ancak karşı oy veren hakim, sanığın suç kastının mevcut olduğunu belirterek hukuka aykırılık unsurunun araştırılmadığını ve yetersiz gerekçe ile hüküm tesisi yapıldığını ifade etmiştir. Bu nedenle karar bozulmuştur.
TCK 151/1. maddeye göre, \"Başkasının taşınır veya taşınmaz malını kısmen veya tamamen yıkan, tahrip eden, yok eden, bozan, kullanılamaz hâle getiren veya kirleten kişi, mağdurun şikâyeti üzerine, dört aydan üç yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır.\" Bu suç, genel kasıtla işlenen bir suçtur ve kastın mevcut olması halinde suçun unsurlarından olan hukuka aykırılık unsuru gerçekleşecektir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Mala zarar verme
HÜKÜM : Beraat
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, kararın dayandığı gerekçeye ve takdire göre, o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazı yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, usul ve kanuna uygun ve takdire dayalı bulunan hükmün tebliğnameye aykırı olarak ONANMASINA,15.02.2021 tarihinde oy çokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY:
26.08.2015 günü Tosya ilçesi Dilküşah mah. R.T.E Caddesi Toki evleri girişinde bulunan çevre koruma tellerinin bir kısmını keserek inşaat şantiyesine geçiş açılması şeklinde gerçekleşen olayda ilgili kurumu temsilen Toki yönetimi adına müşteki ...'ın kendilerinden habersiz yapılan bu eylem nedeniyle toplam 200 TL zararlarının bulunduğunu bildirilerek şikayetçi olduğu,
Gören İnşaat isimli firmanın taşeronu olarak çalışan sanık ...'ın Toki idaresine bildirmesine rağmen teli kaldırmamaları üzerine çalışmalarına engel olan teli keserek yol açtıklarını, çevre koruma tellerinin bu kısmının inşaat sahası içerisinde olmadığını Belediye yetkililerine sorduklarında da çevre koruma tellerinin Toki İdaresi sınırları içerisinde olmadığını söylediklerini beyan ettiği,
Olay yeri tespit tutanağı ile zarar ve zarar verilen çevre koruma tellerinin bir kısmının kesilerek açıldığının tespit edildiği, uzlaşmanın sağlanamadığı olayda;
TCK'nın 151/1.maddesinde " Başkasının taşınır veya taşınmaz malını kısmen veya tamamen yıkan, tahrip eden, yok eden, bozan, kullanılamaz hâle getiren veya kirleten kişi, mağdurun şikâyeti üzerine, dört aydan üç yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır." şeklinde düzenlenen mala zarar verme suçunun genel kasıtla işlenen suçlardan olduğu, yıkma, tahrip etme, yok etme, bozma, kullanılamaz hale getirme veya kirletme eylemlerinden birinin bilerek isteyerek yapılması halinde oluşacağı tartışmasızdır.
Olayda Toki idaresinden izin alınmaksızın başkasına ait olan tel örgüler sanık tarafından kesilerek zararın meydana geleceği bilinç ve kastıyla hareket edilmiş olup, suçun unsurlarından olan hukuka aykırılık unsurunun gerçekleşip gerçekleşmediği hususu (hukuka uygunluk nedenlerinden veya ceza sorumluluğunu, kusurluluğu azaltan, kaldıran hallerden birinin bulunup bulunmadığı hususu) araştırılmamış ve eksik araştırmayla ve kusurlu bulunmayabileceği yanılgısıyla kast yokluğundan beraat kararı verilmiştir. Oysa ki sanık zarar vereceği bilinci içerisinde ve iradi bir eylemle hareket etmiştir ve illi eylemi sonucu zararı meydana getirmiştir. Kısaca kastı mevcuttur.
Açıklanan bu bilgiler ışığında somut olay değerlendirildiğinde;
Tüm dosya kapsamından müştekinin yöneticisi olduğu TOKİ konutlarının kullanımında bulanan tel örgülerin sanık tarafından kesilerek zarar verildiği anlaşılmakla, sanık savunmasında, Belediye yetkilileri ile görüştüğünde tel örgülerinin TOKİ konutlarına ait olmadığını söylediklerini savunması karşısında, hukuka aykırılık unsurunun gerçekleşip gerçekleşmediğinin ortaya çıkarılması yönünden gerekirse olay yerinde bilirkişi marifetiyle keşif icra edilerek alınacak bilirkişi raporuna göre delillerin değerlendirilmesi gerekirken, sanığın suç kastının olmadığından bahisle eksik inceleme ve yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde hüküm tesisi Bozmayı gerektirir kanaatinde olduğumuzdan sayın çoğunluğun Onama düşüncesine iştirak etmek mümkün olmamıştır.