17. Hukuk Dairesi 2015/7958 E. , 2018/2834 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili ile davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili; müvekkillerinin murisi (küçük çocuk ...) 27/03/2013 tarihinde ..."ın sevk ve idaresindeki ... adına kayıtlı araç içerisinde yolcu olarak bulunduğu sırada sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucunda meydana gelen trafik kazasında hayatını kaybettiğini, aracın ...şirketince sigortalı olduğunu, davalı şirkete kaza nedeniyle müracaat edilmesine rağmen şirket tarafından ödeme yapılmadığını, murisin olay tarihinde 18 yaşında olduğunu ve üniversite sınavına hazırlandığını, yaşasaydı iyi bir üniversiteye giderek ailesine destek olacağını, tüm bu hususların murisin ailesinin mağduriyetini ve elem ve acılarını arttırdığını, bu nedenlerle sair hakları saklı kalması kaydı ile 33.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; sigorta şirketinin sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, dava öncesinde davacının sigorta şirketine başvuruda bulunmadığını bu nedenle sigorta şirketinin temerrüde düşmediğini, dava açılmasına sebebiyet vermediğini, haksız ve yersiz açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece iddia, savunma, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacıların davasının kabulü ile, 40.574,18 TL maddi tazminatın davalı ... şirketinden alınarak davacı ..."a verilmesine, 37.901,00 TL maddi tazminatın davalı ... şirketinden alınarak davacı ..."a verilmesine, davacı ... yönünden kabul edilen tazminat miktarının 15.000,00 TL"sına 26/09/2013 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, bakiyesine 09/12/2014 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, fazlaya ilişkin faiz taleplerinin reddine, davacı ... yönünden kabul edilen tazminat miktarının 18.000,00 TL"sına 26/09/2013 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, bakiyesine 09/12/2014 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, fazlaya ilişkin faiz taleplerinin reddine, dair karar verilmiş, hüküm davacılar vekili ile davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen maddi tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davacılar vekili ile davalı vekilinin aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermeke gerekmiştir.
2-Davacı vekilince dava dilekçesi ile anne için 18.000,00 TL maddi, baba için 15.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren avans faizi ile tahsili talep edilmiş, Mahkemece davacı ... için 40.574,18 TL maddi tazminatın, davacı ... için 37.901,00 TL maddi tazminatın davalı ... şirketinden alınarak davacılara verilmesine, davacı ... yönünden kabul edilen tazminat miktarının 15.000,00 TL"sına 26/09/2013 tarihinden itibaren bakiyesine 09/12/2014 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, davacı ... yönünden kabul edilen tazminat miktarının 18.000,00 TL"sına 26/09/2013 tarihinden itibaren, bakiyesine 09/12/2014 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, karar verilmiştir. Davacı vekilince davalı şirkete 17.07.2013 tarihinde iadeli taahhütlü posta yolu ile müracaat edildiği ve 01.08.2013 de tebliğ edildiği belirtilmişse de, hasar dosyasında başvuru evrakı bulunmadığı gibi, tebligatın yapıldığı da ispat edilememiştir. Davacı vekili dava dilekçesinde bu yönde bir talepte bulunmamış, aksi yönde bir delil de dosyaya ibraz etmemiştir. Dolayısıyla davalı ... şirketinin dava tarihi itibariyle temerrüde düştüğünün kabulü ile bu tarihten itibaren yasal faize hükmedimesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
3-Dava Borçlar Kanunu"nun 45. maddesi (6098 sayılı BK m. 53) gereğince destekten yoksun kalma tazminatının tahsili istemine ilişkindir.Davalı vekili, desteğin hatır için taşınıp taşınmadığı hususun arıştırılarak tazminattan indirilmesi gerektiğini cevap dilekçesinde savunmuş, mahkemece bu yönden her hangi bir araştırma yapılmamıştır. Öğretide hatır taşıması konusunda bir kavram birliği olmadığı gözlemlenmekte, ancak "hatır için ücretsiz taşıma" ve "aracı hatır için ücretsiz kullandırma" tamlamalarının benimsendiği görülmektedir. Hatır taşımaları bir menfaat karşılığı olmadığı cihetle, bu gibi taşımalarda 818 sayılı BK"nın 43. maddesi (6098 sayılı TBK md. 51) uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay içtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır. Hatır taşımasından ya da kullanmadan sözedebilmek için yaralanan ya da ölen karşılıksız taşınmış olmalıdır. Taşınan veya kullananın yararının sözkonusu olduğu durumda hatır taşıması ilişkisi gündeme geleceğinden işletenin sorumluluğu genel hükümlere göre değerlendirilecek ve ödenceden indirim yapılacaktır. Bu bakımdan hatır taşıması ilişkisinin değerlendirilmesinde taşıma ya da kullanmanın kimin çıkar ve yararına olduğunun saptanması önemlidir. Yarar ekonomik olabileceği gibi, ortak toplumsal değerleri de ilgilendirebilir. Ancak taşıma ve kullanmada işletenin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin bir çıkarı veya yararının bulunması halinde hatır taşımasından sözedilemeyecektir. Hakim, tazminattan mutlaka belli bir oranda indirim yapmak zorunda değilse de bunun dahi gerekçesini kararında tartışması ve nedenlerini göstermesi gerekir. Mahkemece, taşımanın hatır için olup olmadığı, tarafların yakınlığı, varsa hatır için taşımanın kimin arzusu ve ne amaçla yapıldığı gibi olayın özel şartları gözönüne alınarak araştırma ve inceleme yapılması, BK"nın 43. madde hükmüne göre tazminattan indirim yapılıp yapılmayacağı karar yerinde tartışılması, sonucuna göre hüküm tesisi gerekmektedir.Somut olayda, davalıya trafik sigortalı araç dava dışı ...’a ait olup, dava dışı araç sürücüsü ... karakol ifadesinde, “iş arkadaşları olan ..., ... ve ...’le birlikte bir yerde tatlı yedikten sonra akşam saat 21:00 sıralarında babasına ait araçla hep birlikte, arkdaşlarını iş yerine bırakmak için giderken kazanın meydana geldiğini” ifade etmiştir. Yukarıda yapılan açıklamalar dikkate alınarak taşımanın hatır için olup olmadığı, taşımanın kimin arzusu ve ne amaçla yapıldığı gibi olayın özel şartları gözönüne alınarak araştırma ve inceleme yapılması, BK"nın 43. madde hükmüne göre tazminattan indirim yapılıp yapılmayacağı karar yerinde tartışılması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekili ile davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulüne (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılar ile davalıya geri verilmesine, 21/03/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.