20. Hukuk Dairesi 2016/4076 E. , 2017/8437 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi ve davalı Hazine vekilleri tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... Yönetimi, 06/07/2011 havale tarihli dilekçesi ile; ... Köyünde 5304 sayılı Kanun ile değişik 3402 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan kadastro çalışmalarında orman alanlarının kısmî ilâna çıkartıldığını, ... Köyü sınırları içinde bulunan, 130 ada 1 orman parselinin bitişiğinde yer alan 2634 - 2636 numaralı OS noktalarının kuzeyinde yer alan sahanın orman sınırı dışında bırakıldığı iddiasıyla bu taşınmazın orman niteliğiyle Hazine adına tescili istemiyle dava açmıştır.
Arazi kadastrosu sırasında 257 ada 7 parsel sayılı 3752,29 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, vasıf ve malik hanesi boş bırakılarak davalı olarak tespit edilmiş ve mahkemeye gönderilmiştir.
Mahkemece, tutanak zilyedi davaya dahil edilerek yapılan yargılama sonucunda: kısmî davanın kabulüne, 257 ada 7 sayılı parselin, bilirkişilerce hazırlanan ekli krokide (A) harfli 1997,85 m2"lik kısmına ilişkin kadastro tespitinin iptaline, orman vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, (B) harfli 1754,44 m2 kısmının ... adına tarla vasfıyla tespit gibi tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi ve davalı Hazine vekillerinin temyizi üzerine Dairenin 24/11/2014 gün ve 2014/4913E.-9752 K. sayılı kararıyla bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle:" Mahkemece, her ne kadar dava konusu edilen yerin, çekişmeli 257 ada 7 parsel sayılı taşınmazın (A) harfli bölümü olduğu belirlenerek bu bölümün orman sayılan yerlerden olduğu gerekçesi ve orman niteliği ile Hazine adına tesciline, (B) bölümünün ise dava konusu olmadığı belirlenerek davalı gerçek kişi adına tesciline karar verilmiş ise de, ulaşılan sonuç dosya içeriğine uygun düşmemektedir.
Şöyle ki; somut uyuşmazlıkta, çekişmeli 257 ada 7 parsel sayılı taşınmazın malik hanesi açık olup, mahkemece, 3402 sayılı Kanunun 30/2 maddesi uyarınca gerçek hak sahibi re"sen belirlenecek, davada taraf olmayanlar adına dahi tescile karar verilebilecektir. Dava konusu taşınmazın kadastro tesbit tutanaklarının malik hanelerinin 3402 sayılı Kanunun 30/2. maddesi uyarınca gerçek hak sahibinin belirlenerek doldurulmak üzere mahkemeye aktarıldığından parselin tamamının davalı olduğu gözetilmeden bir bölümü hakkında araştırma yapılarak tescil hükmü kurulması, bir kısmı hakkında da araştırma yapılmaksızın tutanağın edinme sütununda ismi geçen kişi adına tesciline karar verilmesi doğru değildir. "hususlarına değinilmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucu; kısmi davanın reddine, 1-Fen bilirkişisinin hazırladığı ekli krokide (B) harfi ile gösterilen ... ili ... ilçesi ... köyü 257 ada 7 nolu parsel içerisinde kalan 1754.44 m2 "lik alana ilişkin kadastro tutanağının yüz ölçümü kısmı 1754.44 m2 olacak şekilde düzeltilerek dahili davalı ... adına tarla vasfıyla tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi ve davalı Hazine vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, orman kadastrosuna ve kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde, 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesi hükümlerine göre yapılıp 07/06/2011 - 06/07/2011 tarihleri arasında ilân edilen orman kadastro çalışmaları vardır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli 257 ada 7 parselin (B) harfi ile gösterilen bölümünün orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve adına tescil kararı verilen kişi yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak Mahkemenin 08/03/2013 tarihli ilk hükmü ile taşınmazın (A) bölümünün kadastro tespitinin iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tesciline karar verilerek hüküm kesinleştiğinden, bu hususun hüküm fıkrasında belirtilmemiş olması doğru değil ise de; bu eksikliğin düzeltilmesi yeniden yargılama yapmayı gerektirmediğinden, kararın hüküm fıkrasında “1” nolu bende," dava konusu 257 ada 7 parselin (A) ile gösterilen bölümü yönünden mahkemenin 08/03/2013 tarih ve 2011/73 E-2013/167 K. sayılı ilamıyla kadastro tespitinin iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tesciline karar verildiği ve hükmün kesinleştiği anlaşıldığından, (A) bölümü yönünden yeniden karar verilmesine yer olmadığına" cümlesinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve 6100 sayılı Kanunun geçici 3.maddesi atfıyla HUMK"nın 438/7.maddesine göre hükmün bu şekilde düzeltilerek ONANMASINA, temyiz harcının iadesine, 26/10/2017 günü oy birliği ile karar verildi.