
Esas No: 2019/2600
Karar No: 2021/4741
Karar Tarihi: 03.06.2021
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2019/2600 Esas 2021/4741 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; “Mahkemece mahallinde yeniden keşif yapılarak, keşif mahallinde dinlenecek çekişmeli taşınmazı iyi bilen elverdiğince yaşlı, yansız mahalli bilirkişi ve taraf tanıklarından çekişmeli taşınmazların öncesinin kime ait olduğu, kök muris ..."den mi kaldığı yoksa davalıların murisi ... tarafından 3. şahıslardan mı satın alındığı, davalıların taşınmazları neye dayanarak kullandıkları hususunun saptanması, mahalli bilirkişi ve taraf tanıkları beyanları arasında çelişki bulunduğu takdirde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmesi, ondan sonra toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre hüküm kurulması” gereğine değinilmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine, çekişmeli 133 ada 54, 104 ve 151 ada 27 parsel sayılı taşınmazların tespit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, 133 ada 104 parsel sayılı taşınmazın 25.02.2019 tarihli fen raporunda (A) harfi ile gösterilen kısmının tarafların kök murisi ..."den kaldığı, (B) harfi ile gösterilen kısmının ise davalıların murisi ... tarafından satın alındığı, ..."in sağlığında mallarını oğulları arasında paylaştırdığı ve 133 ada 104 parselin (A) bölümünü ..."ye bıraktığı, 133 ada 54 ve 151 ada 27 parsel sayılı taşınmazları ... ve ..."nin birlikte edindikleri ve ..."in ölmeden önce bu taşınmazlardaki payını oğlu ...’ye bıraktığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya elverişli bulunmamaktadır.
Davacı, çekişmeli taşınmazların kök muris ...’den intikal ettiğini ve taksim edilmediğini iddia etmektedir. Davalılar ise çekişmeli taşınmazların kök muris ...’den intikal etmediğini, kendi murisleri ... tarafından 3. kişilerden satın alındığını savunmaktadır. Dolayısıyla uyuşmazlık; çekişmeli taşınmazların kök muris ...’den mi intikal ettiği, yoksa davalılar murisi ... tarafından 3. kişilerden satın mı alındığı noktasında toplanmaktadır. Bu hususun araştırılması gereğine değinen bozma ilamına uyulmasına rağmen mahkemece bozma ilamının gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Bozma sonrası yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanları uyuşmazlığı aydınlatmaktan uzak, soyut ve yetersizdir. Somut olayda, ispat yükü taşınmazların kök muris ...’den intikal ettiğini iddia eden davacıya ait olmakla birlikte; davalıların, çekişmeli taşınmazların kök muris ... tarafından kendi murisleri ...’ye hibe edildiğine dair bir savunmaları bulunmadığına göre mahkemenin bu yöndeki kabulünde de isabet bulunmamaktadır.
Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için mahkemece öncelikle, taraflara 6100 sayılı HMK’nın 31. maddesi gereğince yeni tanık bildirme imkanı tanınmalı, bundan sonra dava konusu taşınmazları iyi bilen, davada yararı bulunmayan, elverdiğince yaşlı yerel bilirkişiler, tespit bilirkişilerin tümü, taraf tanıkları ve fen bilirkişi katılımıyla mahallinde yeniden keşif yapılarak; iddia ve savunma çerçevesinde çekişmeli taşınmazların öncesinin kime ait olduğu, kök muris ..."den mi kaldığı yoksa davalıların murisi ... tarafından 3. şahıslardan mı satın alındığı, davalıların taşınmazları neye dayanarak kullandıkları saptanmalı, beyanlar arasında çelişki bulunduğu takdirde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişkinin giderilmesine çalışılmalı, çelişkinin giderilememesi halinde hangi beyana üstünlük tanındığının gerekçesi karar yerinde gösterilmeli; fen bilirkişisine, keşfi takibe ve denetlemeye elverişli rapor ve kroki düzenlettirilmeli ve bundan sonra toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece belirtilen şekilde inceleme ve araştırma yapılmadan karar verilmiş olması isabetsiz olup, davacı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03.06.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.