20. Hukuk Dairesi 2016/4213 E. , 2017/8431 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı Orman Yönetimi, ... mahallesinde bulunan 272 ada 1 parsel sayılı 521,40 m² yüzölçümündeki taşınmazın kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kaldığını ileri sürerek, davalı adına olan tapu kaydının iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tescilini istemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne ve dava konusu 272 ada 1 sayılı parselin tapu kaydının iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalı ..."ın temyizi üzerine Dairenin 17/02/2015 gün ve 2015/678 E. - 652 K. sayılı kararıyla bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; "...Somut olayda çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1948 yılında orman tahdidi yapıldığı, 1958 yılında orman sınırları içinde kalan deliceliklerin 3573 sayılı Kanunla tevzi edildiği ve kişiler adına tapuların oluştuğu, zeytincilik tapularının 1979 yılında tapulamada revizyon gördüğü ve kişiler adına tespitlerin yapıldığı, 1991 yılında kesinleşen aplikasyon ve 2/B madde uygulamasına ilişkin tutanaklarından ise 3573 sayılı Kanunla tevzi edilen ve kişiler adına tapu kaydı oluşan taşınmazların zeytincilik parsel numaraları belirtilmek suretiyle orman sınırları dışında bırakıldığı anlaşılmaktadır.
Orman Yönetiminin aynı mevkide bulunan 277 ada 1; 272 ada 1; 202 ada 297 sayılı parsel ile 4291, 4295, 4299, 4301 ve 4303 parsel; 4305, 4290, 4292, 4294, 4296, 4298, 4300, 4302, 4289 ve 4304 sayılı parsellere yönelik aynı iddiayla mahkemenin 2013/27, 26, 41, 23, 28 ve 23 Esas sayılı dosyalarında dava açmış olup, dava sonucu mahkemece verilen hükümlerin temyiz incelemesi aynı gün yapılmıştır. Temyiz incelemesi yapılan tüm dosyalarda hükme dayanak orman ve fen bilirkişi raporunda zeytincilik parsel sınırı, tapulama parsel sınırı ve aplikasyon sonucu belirlenen orman hattı farklı olarak gösterilmiş olması nedeniyle çekişmeli taşınmazın 3573 sayılı Kanun kapsamında tevzi edilen yerlerden olup olmadığı konusunda tereddüt oluşmuştur. " hususlarına değinilmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucu; davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalan tapu kaydının iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1948 yılında kesinleşen orman kadastrosu ile 1991 yılında ilân edilerek kesinleşen aplikasyon ve 2/B madde uygulamaları bulunmaktadır.
Yörede 1958 yılında 3573 sayılı Kanunla tevzi çalışması yapılmış, 1979 yılında ise tapulama yapılarak kesinleşmiştir.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman tahdit tutanaklarına dayalı olarak yöntemine uygun
biçimde yapılan uygulama ve araştırmada, çekişmeli taşınmazın yörede 1948 yılında kesinleşen orman tahdidi içinde iken, 1991 yılında kesinleşen aplikasyon ve 2/B çalışmasında 31.12.1981 tarihinden önce bilim ve fen bakımından orman niteliğini yitirdiğinden orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğu belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davacı Orman Yönetiminin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 26/10/2017 günü oy birliği ile karar verildi