2. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/8483 Karar No: 2017/15211
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2016/8483 Esas 2017/15211 Karar Sayılı İlamı
2. Hukuk Dairesi 2016/8483 E. , 2017/15211 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ...Aile Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı temyiz dilekçesinde adli yardım talebinde bulunmuştur. Adli yardıma ilişkin usul ve esaslar Hukuk Muhakemeleri Kanununun 334-340. maddelerinde düzenlenmiş olup aynı Kanununun 336/3. maddesine göre adli yardım talebi kanun yollarına başvuru sırasında Yargıtay"a da yapılabilir ve Hukuk Muhakemeleri Kanununun 337/1. maddesi uyarınca da duruşma yapılmaksızın talep hakkında karar verilebilir. Davalının adli yardım talebini içeren dilekçesi ve dosya kapsamındaki belge ve bilgiler birlikte değerlendirildiğinde; davalının cezaevinde bulunduğu, kendisi ve ailesinin geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin gereken kanun yoluna başvuru giderlerini kısmen veya tamamen ödeme gücünden yoksun olduğu kanaatine varıldığından davalı erkeğin adli yardım talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir. 2-Temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dava dilekçesi, mahkeme tarafından davalıya tebliğ edilir (HMK m.122). Dilekçelerin karşılıklı verilmesinden ya da davalının cevap vermemesi halinde beklenmeksizin mahkemece ön inceleme duruşma günü belirlenir ve taraflar ön inceleme duruşmasına davet edilir (HMK m. 139). Mahkeme ön incelemede; dava şartlarını ve ilk itirazları inceler, uyuşmazlık konularını tam olarak belirler, hazırlık işlemleri ile tarafların delillerini sunmaları ve delillerin toplanması için gereken işlemleri yapar, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebileceği davalarda onları sulhe teşvik eder ve bu hususları tutanağa geçirir. Ön inceleme tamamlanmadan ve gerekli kararlar alınmadan tahkikata geçilemez ve tahkikat için duruşma günü verilemez (HMK m.137). Somut olayda, dava dilekçesi davalı erkeğe usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalı taraf cevap vermemiştir. Ön inceleme duruşma günü tebligatının ise davalı erkeğin cezaevinde olduğundan bahisle iade edildiği ve davalıya yeniden çıkarılan tebligatında iade edildiği görülmüştür. Davalı erkek ön inceleme duruşmasına katılmamıştır ve yokluğunda tahkikata geçilmiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanununun 139. maddesi uyarınca davalının ön inceleme duruşmasına davet edilmesi yasal zorunluluk olup, aynı Yasanın 137/2. maddesine göre ön inceleme tamamlanmadan ve gerekli kararlar alınmadan tahkikata geçilemez ve tahkikat için duruşma günü verilemez. O halde mahkemece yapılacak iş, davalı erkeğe usulüne uygun ön inceleme duruşma gününün tebliği, bundan sonra ön inceleme duruşması yapılarak tarafların iddia ve savunmaları çerçevesinde anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususların tespiti (HMK m.140), taraflarca üzerinde anlaşılamayan ve uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek çekişmeli vakıalar için usulüne uygun şekilde delil gösterildiği takdirde tahkikat aşamasına geçilerek gösterilen deliller toplanıp birlikte, birlikte değerlendirerek bir sonuca ulaşmaktan ibarettir. Açıklanan bu hususlara riayet edilmeksizin hüküm tesisi hukuki dinlenilme hakkının (HMK m.27) ihlali niteliğinde olup, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, davalı adli yardımdan yararlandığından ve temyizinde haklı bulunduğundan, temyiz harcının ve temyiz başvuru harcının karşı tarafa yükletilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.