
Esas No: 2017/13281
Karar No: 2018/17238
Karar Tarihi: 05.07.2018
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2017/13281 Esas 2018/17238 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin işveren tarafından haksız olarak feshedildiğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, genel tatil ücreti ve fazla mesai ücreti alacaklarının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 307. maddesine göre “Feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir.”
Davaya son veren taraf işlemlerinden biri olan feragat, davanın taraflarından birinin (davacının) netice-i talebinden vazgeçmesidir. Hiç kimse kendi lehine olan bir davayı açmaya zorlanamayacağı gibi, davacı da açmış olduğu bir davayı sonuna kadar takip etmeye zorlanamaz. Usul hukukumuzda kural olarak hüküm kesinleşinceye kadar her davadan feragat edilebilir. Ancak bazı istisnai hâllerde feragat davayı sona erdirmez (Örn: hizmet tespiti davaları).
Bilindiği gibi feragat yalnız mevcut davadan değil, o dava ile istenen haktan da vazgeçme anlamına gelmektedir. Davadan feragat neticesinde feragate konu teşkil eden hak tamamen düşer ve artık bir daha dava konusu yapılamaz (Postacıoğlu, İ. E.:Medeni Usul Hukuku Dersleri, 6. Bası, ... 1975, s. 479).
6100 sayılı Kanun’un 311. maddesine göre de, feragat, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur.
Diğer taraftan, 6100 sayılı Kanun’un 114. maddesinde “Aynı davanın, daha önceden kesin hükme bağlanmamış olması” hususu dava şartları arasında belirtilmiş olup, böyle bir durumun varlığı söz konusu olduğunda HMK’nun 115. maddesi gereğince davanın usulden reddine karar verilmesi gerekmektedir.
Somut uyuşmazlıkta, 29.09.2014 dava tarihi itibariyle, davacı vekili müvekkilinin 04.08.2010 ilâ 16.03.2014 tarihleri arasında işveren yanında çalıştığı döneme ilişkin kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, genel tatil ücreti ve fazla mesai ücreti alacaklarının tahsilini talep etmiştir.
Diğer taraftan, temyiz konusu eldeki davadan önce olmak üzere 28.03.2014 tarihinde tarafları, konusu ve sebebi aynı olan bir başka dava açılmış, yargılamanın devamı sırasında davacı vekili davadan vazgeçtiklerini beyan eden dilekçe ibraz etmiş, bununla birlikte mahkemece davacı vekilinin beyanı hukuki nitelik itibariyle davadan feragat olarak değerlendirilerek davanın reddine karar verilmiştir. Söz konusu ... 1. İş Mahkemesinin 14.05.2014 gün 2014/170 – 2014/139 E.K. sayılı kararı taraflarca temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir.
Açıklanan maddi ve hukuki olgular karşısında, feragatin kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurmasına göre, inceleme konusu dava ile tarafları, konusu ve sebebi aynı olan davada kesinleşmiş mahkeme kararı mevcut olduğu anlaşıldığından, mahkemece kesin hüküm sebebiyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 05.07.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.