Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/11446
Karar No: 2016/10743
Karar Tarihi: 02.11.2016

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2016/11446 Esas 2016/10743 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2016/11446 E.  ,  2016/10743 K.

    "İçtihat Metni"



    DAİRESİ : Yargıtay 3. Hukuk Dairesi

    Asliye Hukuk Mahkemesinin 12/11/2015 tarihli, 2013/920 esas ve 2015/838 sayılı kararına karşı, davalı ... vekili 06/01/2016 tarihli dilekçesiyle adli yardım talepli olarak temyiz talebinde bulunmuştur.
    Yargıtay 3. Hukuk Dairesi"nce 18/04/2016 tarihli 2016/3879 esas 2016/5985 sayılı kararla, davalının adli yardım talebinin reddine, temyiz harcının tamamlanması için dosyanın geri çevrilmesine hükmedildiğinden mahkemesince, temyiz talebinde bulunan davalı ... vekiline "eksik yatırılan temyiz harcı ve yargılama giderlerinin tamamlanması, aksi halde temyiz isteminden vazgeçmiş sayılacağına" dair 27/06/2016 tarihinde muhtıra tebliğ edilmiş, adı geçen davalı 01/07/2016 tarihli dilekçesiyle adli yardım talebinin reddine ilişkin karara itiraz etmiştir.
    Yargıtay 3. Hukuk Dairesince 18/04/2016 gün, 2016/3879 esas ve 2016/5985 sayılı ile "Davalı vekilinin adli yardım talebini içeren dilekçesi ve dosya kapsamındaki belge ve bilgiler birlikte değerlendirildiğinde; davalının, kendisi ve ailesinin geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin gereken kanun yoluna başvuru giderlerini kısmen veya tamamen ödeme gücünden yoksun olduğu yönünde kanaat oluşmadığı..." gerekçesiyle adli yardım talebinin reddine karar verilmiştir. Bu karar davalıya 27/06/2016 tarihinde tebliğ edilmiş, davalı tarafından 01/07/2016 tarihli dilekçe ile HMK"nın 337/2 maddesinde belirtilen bir haftalık süre içerisinde itiraz edilmekle, itirazının incelenmesi için dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşılmıştır.
    Dosyanın incelenmesinde; Rize 3. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından, 12/11/2015 tarihli ve 2013/920 esas, 2012/828 sayı ile, "Davanın kabulüne, ...alınması gereken 93.851,09 TL harçtan davacı tarafça dava başında peşin olarak yatırılan 23.462,80 TL"nin mahsubu ile bakiye 70.388,29 TL harcın davalılardan alınmasına..." karar verildiği, keza temyiz eden davalı ..."a, 10/06/2016 tarihli muhtıra ile 20.162,91 TL nispi temyiz harcının yatırılması, aksi halde temyiz hakkından vazgeçilmiş sayılacağının ihtar edildiği anlaşılmaktadır.
    Hükmü temyiz eden davalının, her ne kadar dosya içindeki tapu kayıtlarına göre dava konusu Kaplıca Mah. 1003 ada 4 nolu parselin paydaşı olduğu görünse de, dava konusu taşınmaz için acele kamulaştırma işlemi yapıldığı, bedel olarak Rize Belediye Başkanlığı tarafından depo edilen 1.325.000,00 TL" ye mahkemece tedbir


    konulduğu ve dava kesinleşinceye kadar devamına karar verildiği, ayrıca davalının temyiz dilekçesi ekine kendisi ve eşi aleyhine çok sayıda icra takibi bulunduğuna ilişkin belge eklediği anlaşılmaktadır.
    Harç, kamu kurum ve kuruluşlarının sunduğu hizmetlerden yararlananlardan, bu yararlanmaları karşılığı alınan bedeldir. Kamu hizmetlerinin genel ilke olarak ücretsiz sunulması esas olmakla birlikte sunulan kamu hizmetinden harç alınıp alınmayacağı kanunla düzenleme yapılmak şartıyla kanun koyucunun takdirindedir.
    Yargı hizmetleri de, şüphesiz kamu kurumlarının sunduğu en önemli hizmetlerden birisi olup Anayasa"da yargı hizmetlerinin devletin harç alma yetkisi dışında tutulduğuna ilişkin bir hüküm bulunmamaktadır. Bu itibarla kanun koyucu, yargı hizmetlerinin karşılığında bundan yararlananlardan harç alınması biçiminde bir düzenleme yapmak yetkisine sahiptir. Ancak bu düzenlemenin Anayasa"nın 36/1 ve AİHS"in 6/1. maddelerinde korunan "mahkemeye erişim" hakkını ihlal etmemesi gerekir. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, bunun için belli kriterler benimsemiştir. Buna göre AİHM;
    a) Harcın miktarının makul olması,
    b) Harcın alınmasında haklı bir amacın olması,
    c) Ulaşılmak istenen amaç ile harç arasında orantı olması,
    ç) Ödeme gücü olmayanlar bakımından etkili adlî yardım sisteminin olması kriterlerini dikkate almaktadır. (Tolstoy-Miloslavsky/İngiltere, 13.6.1995, No: 18139/91; Kreuz/Polonya, 18.6.2001, No: 28249/95; Bakan/Türkiye, 12.6.2007, No: 50939/99; Ülger/Türkiye, 26.6.2007, No: 25321/02).
    Nitekim Anayasa Mahkemesinin 29/12/2011 gün ve 28157 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan 2011/54 esas, 2011/142 sayılı kararında da aynı hususlara değinilerek, "harç miktarının makul olması, harç alınmasında haklı bir amacın bulunması, ulaşılmak istenen amaç ile harç miktarı arasında orantı olması, ödeme gücü olmayanlar bakımından etkili adli yardım sisteminin varlığı"nın bulunması gerektiğine ödeme gücü olmayanlara etkili adlî yardım sağlayacak bir sistemin öngürülmemiş olması ve yargılama giderlerinden muafiyet sağlayan adlî yardım düzenlemesinin yapılmaması ile hukukumuzda adlî yardıma ilişkin tek düzenleme olan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun ilgili hükümlerinin uygulanmasını sağlayacak herhangi bir atfın bulunmaması nedenleriyle kanun yolu başvurularında harç alınabileceği kuralının ödeme gücü olmayanlar bakımından mahkemeye erişim hakkını engelleyecek nitelikte olduğu gerekçelerine yer verilmiştir.
    Özellikle kararın temyizi aşamasında oldukça yüksek miktarda karar ve temyiz harcının yatırılmasının istenmesi ve verilen sürede yatırılmaması üzerine kanun yoluna başvuru hakkının ortadan kaldırılması, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddesinde sözü edilen adil yargılama hakkının ihlali niteliğindedir.
    Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 2009/10000 esas, 2010/30626 karar sayılı kararında, “Türkiye Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi"ni onaylamış olup, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi"nin yargı yetkisini de kabul etmiştir. Anayasa"nın 90. maddesinde, "Usulüne göre yürürlüğe konulmuş milletlerarası andlaşmalar kanun hükmündedir. Bunlar hakkında Anayasa"ya aykırılık iddiası ile Anayasa Mahkemesi"ne başvurulamaz (Ek cümle: 07.05.2004-5170 S.K./7. mad). Usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası andlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası andlaşma hükümleri esas alınır. "



    şeklinde kurala yer verilmiştir. Böyle olunca, adil yargılama hakkının ihlal edilmemesi bakımından somut olayda davalılara adli yardım hakkı sağlanması gerekmektedir.” tespitinde bulunmuştur.
    Ayrıca yargılama neticesinde, HMK"nın 339. maddesi uyarınca adli yardım talebinde bulunan taraftan alınması gereken harç, haksız çıkan taraftan alınabileceğinden, bu konuda bir kamu zararının da oluşmayacağı göz önüne alınmalıdır.
    Bu kapsamda somut olay değerlendirildiğinde, adli yardım talebinde bulunan davalının, dava konusu taşınmaz için acele kamulaştırma bedeli olarak Rize Belediye Başkanlığı tarafından depo bedele mahkemece tedbir konulması ve dava kesinleşinceye kadar da tedbirin devamına karar verilmesi, davalının kendisi ve eşi aleyhine çok sayıda icra takibi bulunması hususları birlikte değerlendirildiğinde, 20.162,91 TL nispi temyiz harcının yatırılmasının istenilmesi ile birlikte yatırmaması durumunda temyiz talebinden vazgeçmiş sayılması, adil yargılanma hakkının ve bu kapsamda mahkemeye erişim hakkının ihlali niteliğinde görülmüştür.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin adli yardım talebinin reddine ilişkin kararına itirazının HMK"nın 337. maddesi gereğince KABULÜ ile Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 18/04/2016 tarihli ve 2016/3879 esas ve 2016/5985 sayılı kararının kaldırılmasına, davalının adli yardım talebinin kabulüne, kesin olmak üzere 02/11/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi


















    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi