
Esas No: 2015/18738
Karar No: 2017/8871
Karar Tarihi: 27.11.2017
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/18738 Esas 2017/8871 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 11.03.2014 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 26.05.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... ve davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir.
Davacı vekili, dava konusu 115, 678, 1545, 1676, 1783, 1905 ve 1964 parsel sayılı taşınmazlar üzerindeki ortaklığın aynen taksim mümkün olmaması halinde satış yolu ile giderilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... vekili, dava konusu 678 parsel sayılı taşınmazın aynen taksiminin mümkün olduğunu; bir kısım davalı ise 678 parsel dışındaki taşınmazların satışını talep ettiklerini beyan etmişlerdir.
Mahkemece, davanın kabulü ile dava konusu taşınmazlar üzerindeki ortaklığın satış yolu ile giderilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davalı ... ve davalı ... vekili temyiz etmiştir.
Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır.
Paydaşlığın giderilmesi davasını paydaşlardan biri veya birkaçı diğer paydaşlara karşı açar. HMK"nın 27. maddesi uyarınca davada bütün paydaşların yer alması zorunludur. Paydaşlardan veya ortaklardan birinin ölümü halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekir.
Somut olaya gelince; dava konusu taşınmazların kayıt maliklerinden olan davada taraf olarak yer almamış, dava konusu 1676 parsel sayılı taşınmazın kayıt maliki ile miras bırakan aynı kişi olup olmadıkları anlaşılamamış ve ait mirasçılık belgesinin 2. sayfası dosyada mevcut olmadığından mirasçılarının davada yer alıp almadıkları denetlenememiştir.
Taraf teşkili kamu düzenine ilişkin olup hakim re"sen her aşamada dikkate almalıdır. Mahkemece, adı geçen mirasçıların davaya dahil edilmesi, kayıt maliki ile miras bırakan aynı kişi olup olmadığının belirlenmesi, aynı kişi olması halinde tapuda isim tashihi için davacı vekiline süre verilmesi, aksi halde sağ ise kendisinin ölü ise ibraz ettirilecek mirasçılık belgesine göre tespit edilecek mirasçılarının davada yer almasının sağlanması ayrıca Mahkemesinin 2007/445 E-2007/412 K sayılı mirasçılık belgesi getirtilerek mirasçılarından davada yer almayan mirasçıların olduğunun tespiti halinde bu mirasçıların davaya dahil edilmesi daha sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekir.
Mahkemece, yukarıda belirtilen hususlar gözetilmeksizin eksik taraf teşkiliyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması, gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 27.11.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.