Mühür bozma - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/14021 Esas 2017/5416 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Mühür bozma
HÜKÜM : Mahkumiyet

A) Sanık müdafiinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanığın yokluğunda verilip 24.10.2014 tarihinde tebliğ edilen hükmü, sanık müdafiinin yasal süresi geçtikten sonra 14.02.2017 tarihli dilekçeyle temyiz ettiği anlaşıldığından temyiz isteminin 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gerekli 1412 sayılı CMUK.nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
B) Katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş olan ve kovuşturma evresinde usulüne uygun olarak duruşmadan haberdar edilmediği için davaya katılma talebinde bulunamayan Avcılar Belediye Başkanlığının, 5271 sayılı CMK’nın 260/1. madde ve fıkrası uyarınca yasa yollarına başvurma hakkı bulunduğu cihetle; Cumhuriyet Savcısının ve şikayetçi vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
1- Kovuşturmanın her aşamasında kamu davasına katılma hakkı bulunan şikayetçi kuruma, duruşma gününün usulen bildirilip, davaya katılma iddia ve delillerini sunma olanağı tanınması gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmek suretiyle iddia hakkının kısıtlanması,
2- Sanığın ruhsatsız olarak faaliyet göstermesi nedeniyle mühürlenen işyerinin mührünü bozduğundan bahisle açılan davada; Mic kafe isimli işyerinin ortaklarından birinin ... birinin de ... olduğu, dosya arasında bulunan 11/04/2012 tarihli ve 25/04/2012 tarihli mühürleme tutanaklarını İlhan’ın işyeri yetkili olarak bizzat imzaladığı, sanığın suçlamayı kabul etmeyerek, mühür bozmadığı savunması karşısında, ... ve ...’nin tanık sıfatıyla ifadelerinin alınması, ayrıca 25/04/2012 tarihli mühürleme tutanağını ile 03/05/2012 tarihinde mührün fek edildiğine dair tutulan tutanakları düzenleyen tutanak mümzileri dinlenip, mühürleme ve mühür fekki tutanağının düzenlendiği tarihte sanığın işyerini kullanıp kullanmadığının sorularak gerektiğinde zabıta marifetiyle araştırılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi yerine, yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi,
3- Kabule göre de; 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, Cumhuriyet Savcısının ve şikayetçi vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 11.09.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.