11. Ceza Dairesi Esas No: 2015/6447 Karar No: 2017/5409 Karar Tarihi: 11.09.2017
Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2015/6447 Esas 2017/5409 Karar Sayılı İlamı
11. Ceza Dairesi 2015/6447 E. , 2017/5409 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belgede sahtecilik HÜKÜM : Mahkumiyet
5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür. Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığa yüklenen suçun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, cezayı azaltıcı sebebin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 11.09.2017 gününde oyçokluğu ile karar verildi.
MUHALEFET ŞERHİDİR
Dairemizin 11/09/2017 tarih, 2015/6447 Es, 2017/5409 Kr sayılı çoğunluk görüşüne aşağıdaki sebepten muhalifim. Sanığın 5237 sayılı TCK’nun 204/1, 62, 53. maddeleriyle 1 Yıl 8 Ay Hapis Cezası ile cezalandırılmasına dair Hükmün Açıklanması suretiyle kurulan Konya 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 30/01/2014 tarih 2009/511 Es 2011/111 Ek Kr. sayılı kararı usul ve yasaya aykırıdır. Sanık hakkında aynı mahkemece 19/04/2011 tarih 2009/511 Es- 2011/111 Kr sayıyla verilen hükmün CMK’nun 231/6 ve devam maddeleri uyarınca açıklanması geri bırakıldığı anlaşılmaktadır. Deneme devresi içinde sanık hakkında Konya 9. Sulh Ceza Mahkemesinin 22/10/2013 tarih 2013/91 Es 2013/783 Kr sayı ile 5237 sayılı TCK’nın 125/1, 62/1 ve 52. maddeleri uyarınca doğrudan 1000 TL APC ile cezalandırılmasına ilişkin kesin olarak verilen hükme istinaden ilgili mahkemesine ihbarda bulunulduğu görülmüştür. Kesin olarak verilen kararların olağan yargı yolu içinde temyiz incelenmesine konu edilmesi mümkün değildir. Ancak şartların varlığı halinde kanun yararına bozma suretiyle hukuka aykırılığın giderilmesi mümkündür. Dolayısıyla etkin bir yargısal denetime tabi olmayan kesin hükümlerin hükmün açıklanmasına dayanak alınması mümkün değildir. Bu durum iç hukukumuzun bir parçası olan İnsan Hakları ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Avrupa Sözleşmesinin 6/2. maddesini güvence altına alınan Masumiyet Karinesinin ihlali niteliğindedir. Bu sebeblerle anılan mahkeme kararının bozulması gerektiği düşüncesiyle sayın çoğunluğun görüşüne muhalifim. 11.09.2017