11. Ceza Dairesi 2020/1997 E. , 2021/1254 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sahte fatura düzenleme, Defter ve belge gizleme
HÜKÜM : Mahkumiyet
A- Sanık müdafinin, defter ve belge gizleme suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz talebinin incelenmesinde ;
5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yargılamanın hukuka uygun olarak yapıldığı, iddia ve savunmada ileri sürülen hususların gerekçeli kararda gösterilip tartışılarak değerlendirildiği, fiilin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, suç vasfının doğru biçimde belirlendiği, cezanın kanuni takdir sınırlarında uygulandığı, incelenen dosyaya göre hükümde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmış; sanık müdafinin temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden hükmün ONANMASINA,
B- Sanık müdafinin sahte fatura düzenleme suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
"2009-2010 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme" suçlarından açılan kamu davasında; sanığın savunmasında, okuma yazmasının olmadığı, kardeşi ...’un birlikte iş kurma teklifi üzerine ona güvenerek imza attığını, fatura düzenlemediğini ve iş yeri ile ilgili belgeleri kendisinin imzalamadığını beyan etmesi ve ...’un soruşturma aşamasında sanığın ifadesini doğrular şekilde beyanda bulunması karşısında, maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek biçimde belirlenmesi bakımından;
1- Sanık tarafından düzenlendiği iddia olunan faturalardan kanaat oluşturacak sayıda fatura aslının, kullanan şirketler ve vergi dairesinden sorulmak suretiyle temini sonrası sanığa gösterilerek yazı ve imzaların kendisine ait olup olmadığının sorulması, kendisine ait olmadığını ve ...’a ait olduğunu söylemesi halinde; ismi bildirilen kişinin açık kimlik ve adres bilgilerinin tespiti ile tanık olarak çağrılması, duruşmada çekinme hakkı hatırlatıldıktan sonra faturalar gösterilerek yazı ve imzaların kendisine ait olup olmadığının sorulması,
2- ...’un da faturalardaki yazı ve imzaların kendisine ait olmadığını söylemesi halinde sanık ile bu kişinin temin edilecek yazı ve imza örnekleri ile faturalardaki yazı ve imzaların kime ait olduğu hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılması,
3- Faturalardaki yazı ve imzaların sanığa ya da ...’a ait olmadığının anlaşılması halinde ise;
a) Faturaları kullandığı belirlenen mükellefler hakkında karşıt inceleme raporu düzenlenip düzenlenmediğinin ilgili vergi dairesinden sorulması, düzenlenmiş ise onaylı örneklerinin getirtilmesi,
b) Aynı mükellefler hakkında dava açılıp açılmadığının araştırılması, dava açılmış ise dosyalarının getirtilip incelenerek ilgili belgelerin onaylı örneklerinin dosyaya alınması,
c) Faturaları kullanan şirket yetkilileri veya kişilerin tanık sıfatıyla duruşmaya çağrılarak CMK"nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatıldıktan sonra sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıkları, sanığı tanıyıp tanımadıkları ve faturaların düzenlenmesi konusunda sanığın bir iştiraki bulunup bulunmadığının sorulması,
d) Suç tarihlerinde mükellefiyet adına verilen matrahlı KDV beyannamelerinin kimin tarafından verildiğinin de araştırılması, muhasebeci tarafından verildiği tespit edilirse kimliği tespit edilerek CMK 46/1-c maddesine göre tanıklıktan çekinme hakkı da hatırlatılmak suretiyle dinlenip, iş yerinin fiilen kim tarafından idare edildiği, beyannamelerin kim tarafından verildiği ve iş yeri ile ilgili işlemlerde kiminle muhatap olduğunun sorulması,
Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulması,
4- Kabule göre de; her takvim yılı içinde düzenlenen faturaların ayrı suçları oluşturması ve aynı takvim yılına ait birden fazla fatura düzenlenmesi halinde zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği dikkate alınarak, sanık hakkında iki ayrı yıldan hüküm kurularak her bir yıl için TCK"nin 43/1. maddesi uygulanması gerekirken hangi yıldan verildiği de belirtilmeden tek hüküm kurulması,
Yasaya aykırı, sanık müdafinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun‟un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, ceza miktarı bakımından sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 10.02.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.