20. Ceza Dairesi 2017/2710 E. , 2020/1469 K.
"İçtihat Metni"
Mahkeme : KARŞIYAKA 8. Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
Hüküm : Mahkûmiyet (Hapis cezasının ertelenmesi)
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
Karşıyaka Cumhuriyet Başsavcılığı İnfaz Bürosu"nun 17/10/2014 tarih ve 2013/2468 sayılı yazısında dosya ile ilgisi bulunmayan Samet Burak"ın, hakkında verilen tedavi ve denetimli serbestlik kararının gereklerini yerine getirdiği belirtilerek, adı geçen hakkında açılan kamu davasının, 5237 sayılı TCK 191/5 maddesi uyarınca düşürülmesine karar verilmesi talep edildiği halde, hakkında 23/10/2014 gün ve 2014/370 Esas, 2014/279 Karar sayılı hükümle mahkumiyet kararı verilen sanık ... yönünden, 24/10/2014 günlü ek karar ile Selahattin hakkındaki kamu davasının 5237 sayılı TCK nun 191/5 maddesi uyarınca düşürülmesine karar verilmiş ise de, hatalı olarak verilen ve hukuken geçersiz olan 24/10/2014 günlü ek kararın temyiz kapsamı dışında olduğu anlaşılmıştır.
Diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-) Sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurma suçundan dolayı başka dava olup olmadığı, varsa sanığın bu suçu diğer davaya konu olan suç nedeniyle verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işleyip işlemediği belirlendikten sonra;
a) Sanık hakkında aynı suçtan açılmış başka dava yoksa veya sanık bu suçu daha önce işlediği suçtan dolayı verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş değilse, bu suç nedeniyle tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmamış olan sanık hakkında, hükümden sonra 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun"un 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesi ve aynı Kanun"un 85. maddesi ile 5320 sayılı Kanun"a eklenen geçici 7. maddenin 2. fıkrası uyarınca, 191. madde hükümleri çerçevesinde "hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına",
b) Sanık bu suçu, daha önce işlediği suçtan dolayı yapılan kovuşturma aşamasında hükmolunan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş ise, 6545 sayılı Kanun"un 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesinin 5. fıkrasında öngörülen “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın
alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlâl nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz” hükmü uyarınca, ikinci suçtan açılan bu davanın kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle, CMK"nın 223. maddesinin 8. fıkrası uyarınca “davanın düşmesine”
Karar verilmesinde zorunluluk bulunması,
Kabule göre;
2-) Suç tarihinde yürürlükte olan 5560 sayılı Kanun ile değişik TCK"nın 191. maddesi ile hüküm tarihinden önce 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürülüğe giren 6545 sayılı Kanun"la değişik TCK"nın 191. maddesi hükümlerinin ayrı ayrı değerlendirilip karşılaştırma ve somutlaştırma yapılması, sonucuna göre lehe Kanun’un tespit edilerek sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, belirtilen nitelikte karşılaştırma yapılmadan hüküm kurulması,
3-) 28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunla TCK"nın 191. maddesinde yapılan değişiklik nedeniyle, TCK"nın 191. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendinde yer alan, "kişinin, erteleme süresi zarfında; kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi hâlinde, hakkında kamu davası açılır." hükmü gözetildiğinde dosya kapsamına göre; sanığın çağrı yazısının tebliğinden sonra, 07.10.2013 tarihinde, Karşıyaka Denetimli Serbestlik Şube Müdürlüğü"ne müracaat etmesi ile denetimli serbestlik tedbiri işlemlerine başlanıldığının, devamında, sanığın bildirilmesine rağmen, vaka sorumlusu ile olan 07.11.2013 tarihli görüşmesine katılmaması üzerine, sanığa Karşıyaka Denetimli Serbestlik Müdürlüğü"nde 03.12.2013 tarihinde uyarı yazısının tebliğ edilerek uyarıldığının, yine sanığın 30.04.2014 tarihinde seminere ve vaka sorumlusu ile olan randevusuna gelmemesi nedeniyle evrakın kapatılarak Karşıyaka Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiğinin, anlaşılması karşısında; sanığın ilk ihtarata uymamasının, kendisine yüklenen yükümlülüklere uygun davranmamakta ısrar olarak kabul edilemeyeceğinden, sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazı bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün BOZULMASINA, 03/03/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.