Görevi kötüye kullanma - Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2014/40170 Esas 2015/148 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Ceza Dairesi
Esas No: 2014/40170
Karar No: 2015/148
Karar Tarihi: 05.01.2015

Görevi kötüye kullanma - Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2014/40170 Esas 2015/148 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Trabzon 3. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir köy muhtarı olan sanığın görevi kötüye kullanma suçundan aldığı cezaya ilişkin karar temyiz edilmiştir. Temyiz isteğinin reddedilmesinin ardından yapılan incelemede, hükmün aleyhe bozulması halinde davaya yeniden bakacak olan mahkemece, sanıktan bozmaya karşı diyeceğinin sorulması ve savunması için zaman verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca, sanığın yaptığı suça ilişkin kanun maddeleri ile ilgili yargılamanın yeniden yapılması gerektiği sonucuna varılmıştır. Kanun maddeleri ise 5237 sayılı TCK'nun 53/1-a maddesi ve infaz kararı olan cezanın yarısından bir katına kadar hak ve yetkinin kullanılmasının yasaklanması için 53/5. madde ve fıkrasıdır. Sonuç olarak hüküm bozulmuş ve yeniden yargılama yapılması kararı verilmiştir.
4. Ceza Dairesi         2014/40170 E.  ,  2015/148 K.

    "İçtihat Metni"

    Tebliğname No : 5 - 2013/173696
    MAHKEMESİ : Trabzon 3. Asliye Ceza Mahkemesi
    TARİHİ : 13/03/2013
    NUMARASI : 2012/933 (E) ve 2013/166 (K)
    SUÇ : Görevi kötüye kullanma

    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre, sanık C.. K.. müdafiinin koşulları bulunmayan duruşmalı inceleme isteğinin 1412 sayılı CMUK’nın 318/1. maddesi uyarınca reddine karar verilerek dosya görüşüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir,
    Ancak;
    1-Hükmün aleyhe bozulması halinde davaya yeniden bakacak mahkemece, 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Yasanın 8. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nın 326. maddesi gereğince sanıktan bozmaya karşı diyeceğinin sorulması zorunlu olup, sanığa, bozmada belirtilen ve aleyhinde sonuç doğuracak olan hususlarda beyanda bulunma, kendisini savunma ve bu konudaki kanıtlarını sunma olanağı tanınmalıdır. Anılan yasa hükmü, savunma hakkının sınırlanamayacağı ilkesine dayanan ve uyulmasında zorunluluk bulunan buyurucu kurallardandır.
    Somut olayda, beraat hükmünün bozulması nedeniyle, sanık aleyhine olduğu yönünde kuşku bulunmayan bozma kararına karşı, sanığın diyecekleri saptanmadan, yokluğunda karar verilmesi,
    2-Kabule göre de;
    Köy muhtarı olan sanık hakkında; suçun 5237 sayılı TCK.nun 53/1-a maddesindeki yetkinin kötüye kullanılması suretiyle işlenmesine rağmen aynı Yasanın 53/5. madde ve fıkrası gereğince cezanın infazından sonra başlamak üzere, hükmolunan cezanın yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkinin kullanılmasının yasaklanmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    Kanuna aykırı ve sanık C.. K.. müdafiinin temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden HÜKMÜN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken, karşı temyiz olmadığından 5320 sayılı yasanın 8/1 maddesi gereğince yürürlükte olan 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesinin gözetilmesine, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 05/01/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.