11. Hukuk Dairesi 2016/4933 E. , 2017/6844 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ...2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 18/02/2016 tarih ve 2015/688-2016/69 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili ile davalının ortak hesapları bulunduğunu, davalının bu hesaplardaki tüm mevduatı müvekkilinin bilgisi dışında çektiğini, müşterek hesap sahiplerinin aksi kararlaştırılmadıkça hesap üzerinde eşit pay sahibi olduklarını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100.000 TL"nin işlem tarihinden itibaren faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, tek imzalı (teselsüllü) müşterek hesap ilişkisinde tarafların birbirine rücu hakkı olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak, davaya konu hesabın teselsüllü müşterek hesap olduğu, müşterek hesaptaki paylar, aksi iddia edilip kanıtlanmadıkça birbirine eşit olduğu, hesap sahibinin taraflar olduğu, hesabın açılışında ve takip eden dönemde paranın aidiyetine ilişkin bir anlaşma şeklinin sunulmadığı, davalının tek başına hareket ve tasarruf etme hakkı bulunduğu, hesaplar üzerinde tarafların eşit hakka sahip olduğu, davalının, kendi payına isabet eden miktarlar nedeniyle davacı tarafa borçlu olmadığı, öte yandan davacının payına isabet eden miktar yönünden onun vekili olarak hareket ettiğinin kabulü zorunlu olduğu, davalının, davacıya isabet eden 239.065,32 TL"yi kullandığı gerekçesiyle davanın kabulü ile 100.000,00 TL"nin dava tarihi olan 12/05/2009 tarihinden, 139.065,32 TL"nin ıslah tarihi olan 23/12/2010 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 11.910,55 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 04/12/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.