Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2012/21326 Esas 2012/37788 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/21326
Karar No: 2012/37788

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2012/21326 Esas 2012/37788 Karar Sayılı İlamı

12. Hukuk Dairesi         2012/21326 E.  ,  2012/37788 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Biga İcra Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 06/06/2012
    NUMARASI : 2009/29-2012/49

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi  tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Borçlunun, aleyhine başlatılan icra takibinde, haline münasip evinin haczedildiğini belirterek İİK.nun 82.maddesi gereğince haczin kaldırılması talebi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, haczin kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. İ.İ.K."nun 82/12. maddesi gereğince, borçlunun "haline münasip" evi haczedilemez. Bir meskenin, borçlunun haline uygun olup olmadığı, adı geçenin haciz anındaki sosyal durumuna ve borçlu ile ailesinin ihtiyaçlarına göre belirlenir. Buradaki "aile" terimi, geniş anlamda olup, borçlu ile birlikte aynı çatı altında yaşayan, bakmakla yükümlü olduğu kişileri kapsar. İcra mahkemesince, borçlunun, sözü edilenlerle birlikte barınması için, zorunlu olan haline münasip meskeni temin etmesi için gerekli bedel bilirkişilere tespit ettirildikten sonra, haczedilen yerin kıymeti bundan fazla ise, satılmasına karar verilmeli ve satış bedelinden yukarıda nitelikleri belirlenen mesken için gerekli olan miktar borçluya bırakılmalı, kalanı alacaklıya ödenmelidir. Bu kıstasları aşan nitelik ve evsaftaki yerlerle, makul ölçüleri geçen oda ve salonu kapsayan ve ikamet için zorunlu öğeleri içeren bir meskenin dışındaki yerler, maddede öngörülen amaca aykırıdır. Borçlunun görev ve sıfatı, kendisinin yukarıda belirlenenden daha görkemli bir meskende ikamet etmesini gerektirmez. Somut olayda, mahkemece, mahallinde yapılan keşif sonucu düzenlenen 30.06.2010 tarihli bilirkişi raporunda, taşınmazın değerinin 120.000,00 TL olarak tespit edildiği, borçlunun hissesine düşen bedelin 60.000,00 TL olduğunun tespit edildiği ve borç miktarı dikkate alındığında evin, borçlunun haline münasip meskeni olduğunun belirtildiği, ancak söz konusu raporda borçlunun haline münasip alabileceği ev bedelinin belirlenmediği görülmektedir. Asıl olan borcun ödenmesi olduğu düşünüldüğünde, mahkemece yapılacak iş; öncelikle borçlunun bakmakla yükümlü olduğu kişilerin nüfus kayıtları getirtildikten sonra, zabıta araştırması yaptırılarak bu kişilerin borçlu ile birlikte yaşayıp yaşamadıkları, geçimlerini nasıl temin ettikleri sosyal ve ekonomik durumları tespit edilip, bilirkişilerden ek rapor alınarak borçlunun taşınmazın bulunduğu köyde daha mütevazi, haline münasip evi alabileceği değerin tespitinden sonra bu miktar mahcuzun değerinden az ise mahcuzun satılarak, borçlunun haline münasip ev alması için gerekli bedelin kendisine, artanın alacaklıya ödenmesine, satışın borçlunun haline münasip ev alabileceği miktardan az olmamak üzere yapılmasına karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile ve yetersiz rapora dayalı olarak yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. Öte yandan HMK"nun 297. maddesinin (1). fıkrası gereği hükümde "Türk Milleti Adına" ibaresi ile "gerekçeli kararın yazıldığı tarihin" yer alması zorunlu olup, kanunun bu emredici hükmüne aykırı davranılması da doğru bulunmamıştır. SONUÇ  : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13/12/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.


     

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.