19. Hukuk Dairesi 2015/1262 E. , 2015/3731 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının bozmaya uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR -
Mahkemece karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen 02.06.2011 tarihli ilk hüküm taraf vekillerinin temyizi üzerine Dairemizin 04.07.2012 tarihli kararı ile bozulmuştur. Hükmüne uyulan 2012/5139 E.- 2012/11059 K. sayılı bozma ilamında "....Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, kendisine hesap özeti ve kat ihtarı gönderilen davacının itirazda bulunmaması nedeniyle sözkonusu hesap özetinin İİK’nun m.68/1 hükmünde düzenlenen belge niteliğinde olduğu, borcun da hesap özeti esas alınarak hesaplandığı belirtilmiştir. Davacı vekili, gerekçelerini de bildirerek hükme esas alınan bilirkişi raporuna itiraz etmiş olmasına rağmen itiraz dikkate alınmaksızın mahkemece bu bilirkişi raporuna göre karar verilmiştir. Oysaki bilirkişi raporunun banka kayıtları üzerinde inceleme yapılmadan düzenlenmesi doğru olmadığı gibi, genel hükümlere göre açılan menfi tespit davasında uygulama yeri bulunmayan İİK’nun m.68/1 hükmü uyarınca görüş bildirilmesi de isabetsizdir. Öte yandan davalı bankanın 14.12.2010 tarihli yazısında takipten önceki bir tarih olan 16.3.2010 günü 2.000 TL ödeme yapıldığı kabul edilmiş olduğu halde, bu yazı da bilirkişi raporunda dikkate alınmamıştır. Mahkemece bu yönler gözetilmeden eksik incelemeye dayalı ve konusunda uzman da olmayan bilirkişinin raporuna göre karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Davanın konusuz kalması nedeniyle davanın esası hakkında karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde hâkim, tarafların davanın açıldığı tarihteki haklılık durumuna göre yargılama giderlerine hükmeder (HMK m.331,I; HUMK m.425). Avukatlık Asgari Ücret Tarife’sinin 6’ncı maddesine göre davanın konusuz kalması nedeniyle anlaşmazlık, delillerin toplanmasına ilişkin ara kararının gereğinin yerine getirilmesinden önce giderilirse Tarife hükümleriyle belirlenen ücretlerin yarısına, karar gereğinin yerine getirilmesinden sonra giderilirse tamamına hükmolunur. Belirtilen Kanun maddeleri ve Tarife kuralları gözetilmeden yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilmesi isabetsizdir. Mahkemece yapılacak iş; öncelikle (1) numaralı bentteki açıklamalar çerçevesinde tarafların dava tarihi itibarıyla haklılık durumunun belirlenmesi, daha sonra ise (2) numaralı bentteki hukuki esaslar çerçevesinde bir hüküm kurulmasından ibaret olup, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. " denilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, bankadan ayrıntılı kayıtların getirtilip bilirkişi incelemesi yaptırıldığı, raporda takip tarihinden önce yapılan ödemelerin belirlendiği, takip tarihinden sonra davacı tarafından yine 15.100,00-TL ödeme yapıldığı ve borcun kapatıldığı, yapılan bütün ödemelerin toplam 52.431,28-TL olduğu, 510.52.-TL daha eksik borç kalmasına rağmen bankanın kredi borcunu kapattığı, buna göre artık davanın esası hakkında karar verilmesine yer kalmadığı, bununla birlikte dava tarihi itibariyle tarafların haklılık durumlarının tespiti için yapılan incelemede, takip tarihi itibariyle bankanın talep ettiği tutar 38.267,40-TL olup, takip tarihinden sonra bankaya yapılan toplam 15.100,00-TL ödeme ile borcun kapatıldığı, dava dilekçesinde dava değerinin 22.000,00-TL olarak bildirildiği, takip tarihinde talep edilen meblağa göre banka alacağı 15.610,52-TL olduğuna göre, bankanın davacıdan takip tarihi itibariyle fazladan 22.656,88-TL talep etmiş olduğu, bunun dava değerinden fazla olduğu da dikkate alınarak, davalının davanın açılmasına sebebiyet vermesi nedeniyle yargılama giderlerinden de sorumlu tutulması gerektiği gerekçeleriyle, davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Menfi tespit davalarında, davanın açıldığı tarih itibariyle borç miktarı ve tarafların haklılık durumu belirlenip, yargılama giderlerinin buna göre taraflara yüklenmesi gerekir. Bankadan gelen yazıda ve bozmadan sonra alınan bilirkişi raporunda 15.100,00-TL ödemenin dava açıldıktan sonra yapıldığı ve borcun kapatıldığı anlaşılmaktadır. Bu duruma göre, banka dava açıldığı sırada 15.100,00-TL için alacaklıdır. Ancak, dava 22.000,00-TL üzerinden açılıp harçlandırıldığından, kalan miktar yönünden bankanın dava açılmasına sebebiyet verdiği kabul edilerek, yapılacak oranlama ile davalı bankanın harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumluluğuna karar verilmesi gerekirken, tüm yargılama giderlerinden sorumlu tutulması doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 17.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.