17. Hukuk Dairesi 2016/4389 E. , 2018/2793 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen kararın süresi içinde davalı ...Ş. vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Davacılar vekili, maddi tazminat bakımından harca esas değeri 2.500,00 TL göstererek, davalıların sürücüsü, maliki ve zorunlu trafik sigortacısı olduğu aracın kusurlu olarak murisin kullandığı motorsiklete çarpması sonucu murisin vefat ettiğini, murisin bir okulda kaloriferci olarak çalıştığını, müvekkillerinin murisin eşi ve evlatları olup davacı eş ... ile davacı çocuklardan ... ve ...’in destekten yoksun kaldığını, tüm müvekkillerinin elem çektiğini beyanla, belirsiz alacak davası olarak tüm davacılar için tespit edilecek maddi tazminat ile davacı eş ... için 50.000,00-TL manevi, davacı çocukların her biri için ayrı ayrı 25.000,00-’er TL manevi tazminatın davalılardan (davalı ... şirketi sadece maddi tazminattan ve temerrüt tarihinden itibaren sorumlu) ortaklaşa ve zincirleme tahsilini talep etmiş, bedel artırım dilekçesiyle taleplerini davacı ... için 56.083,04-TL, davacı ... için 8.609,87-TL, davacı ... için 2.805,35-TL’ye yükseltmiştir.Davalılar davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın maddi tazminat talebi yönünden kabulü ile davacı ... için 56.083,04-TL, davacı ... için 8.609,87-TL, davacı ... için 2.805,35-TL maddi tazminatın davalılar ... ve ... açısından 15/10/2013 tarihinden itibaren, davalı ... şirketi açısından dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte (sigorta şirketi poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile adı geçen davacılara verilmesine, davanın manevi tazminat talebi yönünden her bir davacı açısından kısmen kabulü ile her bir davacı için 8.000,00-TL manevi tazminatın 15/10/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ... ve ..."ndan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı ...Ş. vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının ve maddi tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında (aşağıda (2) ve (3) nolu bentlerde belirtilen hususlar dışında) bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalı ...Ş. vekili ve davalı ... vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. Bir insanın ölümü hukuki anlamda bir zarar olmamakla beraber, bu yüzden yine de bazı zararlar meydana gelmiş olabilir. İşte BK"nın 45/II. maddesinin (6098 sayılı TBK m. 53) öngörmüş olduğu hal, ölüm sonucu vukua gelen bir kısım zararların tazminini hükme bağlamaktadır. Bu hükme göre, ölenin yardımından faydalananlar, bu yüzden yoksun kaldıkları faydayı, tazminat olarak, sorumludan isteyebilirler. Buna “destekten yoksun (muinden mahrum) kalma tazminatı” denir. Yasa metninden de anlaşılacağı gibi destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır.Buradaki amaç, destekten yoksun kalanların desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Olaydan sonraki dönemde de, destek olmasa bile, onun zamanındaki gibi aynı şekilde yaşayabilmesi için muhtaç olduğu paranın ödettirilmesidir. Yani haksız bir eylem sonucu desteğini yitiren kimse BK"nın 45/II. maddesine dayanarak uğradığı zararın ödetilmesini isteyebilir. Destekten yoksunluk zararının hesabında müteveffanın gelirinin belirlenmesi tazminatın doğru tespitinde önemli bir yer tutmaktadır.Somut olayda 15.10.2013 tarihli trafik kazasında vefat eden murisin SGK tescil ve hizmet dökümü belgesinde 2013 yılı Ekim ayında 14 günlük çalışma karşılığı prime esas kazanç/basamak değer/ek göstergesi 505,50 TL olup, bilirkişi tarafından bu belgeye göre tespit edilen aylık kazanç (1.072,50 TL) net asgari ücrete (803,68 TL) oranlanarak murisin aylık kazancı asgari ücretin 1.33 katı olarak belirlenmiş ise de, prime esas kazanç esasen brüt ücret olup net ücret olmadığından, brüt ücret netleştirilmeden net asgari ücrete oranlama yapılarak temyiz eden davalılar aleyhine fazla hesaplama yapılması doğru değildir.
3-Çalışma hayatının aktif çalışma dönemi ve emeklilik dönemi olan pasif devre olarak ayrılması ve özel yasalarında çalışma süreleri ayrık olarak belirtilmemiş (asker, polis vb. gibi) kişiler yönünden 60 yaşın aktif çalışma devresini, bakiye yaşam süresi varsa bu sürenin de pasif çalışma dönemini oluşturduğu, tazminatın hesabında pasif devrede de zararın oluşacağı ve bu zararın asgari ücret düzeyinde bir zarar olacağının kabulünün gerektiği Dairemizin yerleşmiş içtihatlarındandır.Pasif devre zararının hesaplanması sırasında esas alınan ücret, bir çalışmanın karşılığı değil, ekonomik bir değer taşıyan yaşamsal faaliyetlerin sürdürülmesinin karşılığıdır. Hal böyle olunca da ücretle fiilen çalışanlara uygulanmak için getirilen asgari geçim indiriminin ücretli bir çalışmanın söz konusu olmadığı pasif dönem (devre) zararının hesaplanmasında dikkate alınamayacağı açıktır. Zira asgari geçim indirimi ücretin eki olmadığından, tazminat alacaklarının hesaplanmasında esas ücrete dahil edilemez. Mahkemece hükme esas alınan hesap bilirkişi raporunda pasif dönemde asgari geçim indirimi yapılıp yapılmadığı açık olmadığından rapor denetime elverişli değildir. Pasif dönem zararının, asgari geçim indirimi olmaksızın asgari ücret üzerinden hesaplanması gerektiğinden ve bu husus hükme esas alınan bilirkişi raporunda açık olmadığından, mahkemece aynı bilirkişiden bu yönde ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi doğru görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ...Ş. vekili ve davalı ... vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davalı ...Ş. vekili ve davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile maddi tazminata ilişkin hükmün davalı ...Ş. ve davalı ... yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılar ... Türk Sigorta A.Ş. ve ..."na geri verilmesine 20.3.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.