17. Hukuk Dairesi 2017/4465 E. , 2018/2792 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın açılmamış sayılmasına dair verilen hükmün süresi içinde davacılar ... ve ... vekili tarafından vekalet ücretiyle sınırlı olarak temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R -
Davacılar vekili, davalıların sürücüsü, maliki ve zorunlu trafik sigortacısı olduğu aracın müvekkillerinin desteğinin arkasında oturduğu dava dışı sürücünün sevk ve idaresindeki motorsiklete çarpması sonucu desteğin vefat ettiğini, kaza tespit tutanağına göre davalı sürücü ..."nin asli kusurlu olduğunu ancak tam kusurlu olduğunun ortaya çıkacağını, desteğin ayakkabı imalatı ile uğraştığını, gerek eşi ve çocuğunun, gerekse anne ve babasının geçimini tek başına sağladığını, davacıların destekten yoksun kaldığını, elem çektiklerini beyanla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla eş ... için 10.000,00 TL maddi, 10.000,00 TL manevi, oğul ... için 10.000,00 TL maddi 10.000,00 TL manevi, baba ...için 5.000,00 TL maddi, 10.000,00 TL manevi, anne ... için 5.000,00 TL maddi, 10.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen (davalı ...Ş. poliçe limitiyle sınırlı sorumlu) tahsilini talep etmiş, 25.10.2011 tarihinde davacı eş ... (kendi adına asaleten, oğlu ..."a velayeten)davalı ...Ş. bakımından davasından feragat etmiş, 11.09.2013 tarihinde bedel artırım dilekçesiyle taleplerini davacı anne ... için 16.719,03 TL, davacı baba ... için 12.026 TL"ye yükseltmiş, davacı eş ... için bakiye 5.986,93 TL maddi, davacı oğlu ... için bakiye 2.690,04 TL maddi tazminatın davalı gerçek kişilerden tahsilini talep etmiştir.Davalılar davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, davacılar tarafından takip edilmeyen ve yasal süresi içinde yenilenmeyen davanın 27/07/2017 tarihi itibariyle, 6100 sayılı HMK"nun 150/5. maddesi gereğince açılmamış sayılmasına karar verilmiş; hüküm, davacılar ... ve ... vekili tarafından vekalet ücretiyle sınırlı olarak temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, temyiz edenlerin davalı vekalet ücreti miktarı ve vekalet ücretine hakkı olmadıkları yönündeki itirazlarında aşağıda (2) nolu bentte belirtilen düzeltilerek onama nedeni kapsamında hukuki yararları bulunmamasına göre, davacılar ... ve ... vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. Yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen 27.2.2014 tarihli ilamın davalılar ... ve ... tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 25.10.2016 tarihli ilamıyla manevi tazminat hükmünün onanmasına, temyiz eden davalıların maddi tazminata yönelik sair temyiz itirazlarının reddine ve maddi tazminat hükmünün sadece davacılar ... (kendi adına asaleten, oğlu ..."a velayeten) yönünden bozulmasına karar verilmiştir. Bozma ilamına uyulmasından sonra davacılar ... (kendi adına asaleten, oğlu ..."a velayeten) vekillerini azletmiş, duruşmayı takip etmemiş, mahkemece 6100 sayılı HMK"nun 150/5. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına hükmedilmiş ve davalı vekalet ücretinin tüm davacılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir. Oysa ki Dairemizin ilgili ilamında maddi tazminata ilişkin bozma konusu sadece davacılar ... (kendi adına asaleten, oğlu ..."a velayeten)’yı kapsadığından, sair temyiz itirazlarının reddiyle bozma kapsamı dışında kalan diğer davacılar ... ve ... bakımından maddi tazminat hükmü kesinleştiğinden, bozma ilamı sonrası davanın
açılmamış sayılması nedeniyle davalı lehine hükmedilen vekalet ücretinden sadece davacılar ... (kendi adına asaleten, oğlu ..."a velayeten) yerine tüm davacıların sorumlu tutulması doğru değil, bozma nedeni ise de; bu yanlışlığın giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden hükmün 6100 sayılı HMK’nun geçici 3/2 maddesi delaletiyle 1086 sayılı HMUK’nun 438/7 maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar ... ve ... vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar ... ve ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün gerekçesindeki ‘‘davacı vekilinin aynı zamanda davacılar ... ve ..."nın da vekili olduğu, 02/03/2017 tarihli 1 nolu celsede duruşmada hazır olduğu, dolayısıyla duruşma gününden haberdar olduğu ancak 27/04/2017 tarihli duruşmaya katılmadığı, mazeret dilekçesi de göndermediği,’’ ibarelerinin çıkartılması ve davalı vekalet ücretine ilişkin 4) nolu hüküm fıkrasındaki ‘‘davacılardan’’ ibaresinin hükümden çıkartılarak yerine ‘‘... (kendi adına asaleten, oğlu ..."a velayeten)’dan’’ ibarelerinin yazılması suretiyle hükmün bu haliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılar ... ve ..."ya geri verilmesine 20.3.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.