20. Hukuk Dairesi 2016/2980 E. , 2017/8384 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı gerçek kişi, ... Köyü 327 sayılı (yenileme kadastrosu sonrasında 109 ada 118) parselin kendi mülkiyetinde olduğu halde, Orman Yönetimince ... A.Ş."ye kiraya verileceğinden bahisle 26 adet ağacın işaretlendiğini bildirerek el atmanın önlenmesini istemiş, davalı-karşı davacı ... Yönetimi ise, taşınmazın bir bölümünün orman sayılan yerlerden olması nedeniyle tapu kaydının iptali ve el atmanın önlenmesi istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece, taşınmazın 11/01/2010 tarihli krokide (A4) ile işaretli 2087.79 m2 bölümün orman olduğu belirlenerek bu bölümün tapusunun iptaline, orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline, taşınmazın tapulu olması nedeniyle Orman Yönetiminin el atmanın önlenmesi istemli davasının reddine, kişinin el atmanın önlenmesi davasının kabulüne karar verilmiş, hükmün ... ve Orman Yönetimi tarafından temyizi üzerine, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 03.11.2010 tarih ve 2010/12484 - 13544 sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; "Çekişmeli 327 parselin geldisi olan 95 sayılı parselin ifrazına ilişkin belgeler ile mahkeme kararı ile ifraz sözkonusu ise ilgili mahkeme dosyasının getirtilmesi, daha sonra önceki keşiflerde görev almamış üç orman bilirkişi ve bir fen elemanı marifetiyle yapılacak keşifte eski tarihli memleket haritası ile kadastro paftasının ölçekleri eşitlenip birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle taşınmazın orman sayılan kısımlarının belirlenmesi, memleket haritasındaki rumuzların gösterilmesi, yine aynı şekilde irtifak hakkına konu 880 m2 yerin neresi olduğunun kroki üzerinde işaretlenmesi, yine davacının sözünü ettiği 26 adet ağacın yerinin bilirkişiler tarafından işaretlenmesi, bunların fındık ağacı mı yoksa orman menşeili ağaçlar mı olduğunun belirlenmesi, bu yerler memleket haritasında orman sayılan yerlerden ise tespite esas alınan tapu kaydının 4785 sayılı Kanun karşısında yasal değerinin bulunmadığı düşünülerek, orman olan bölümün tapusunun iptaline ve aynı zamanda davalı gerçek kişinin el atmasının önlenmesine karar verilmesi, eğer davacının Orman Yönetiminin haksız yere el attığını belirttiği 26 adet ağacın bulunduğu yer orman sayılmayan fındıklık niteliğinde yerlerdense bu durumda da yönetimin el atmasının önlenmesine karar verilmesi, tapu iptali tescil isteminin reddedilmesi" gereğine değinilmiştir.
Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra taşınmazın fen bilirkişi ... ..."ın 31/10/2013 tarihli ek raporunda (A) harfi ile işaretli 3030,04 m2"lik bölümün orman olduğu belirlenerek bu bölümün tapusunun iptaline, orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline, Orman Yönetiminin el atmanın önlenmesi istemli davasının kabulü ile taşınmazın orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline karar verilen kısmına ..."ın vaki müdahalesinin men’ine, ..."ın el atmanın önlenmesi istemli davasının ise reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... vekili ve davalı ... Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmekle Dairenin 23.03.2015 tarih ve 266-1850 sayılı kararı ile kısmen onanmış kısmen de bozulmuştur.
Hükmüne uyulan onama-bozma kararında özetle; “İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi kurulu tarafından eski tarihli hava fotoğrafı ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada, çekişmeli taşınmazın (A) harfi ile işaretli bölümünün orman sayılan yerlerden olup, %70 üzeri tam kapalılıkta meşe ve gürgen karışık ağaçlık ile kaplı olduğu saptandığına, komşu ...nalcı Köyünde yapılan orman kadastrosunun dava konusu taşınmaz yönünden kesinleşmeyeceği değerlendirilerek bu bölümün tapusunun iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline, orman sayılan bu bölümde Orman Yönetiminin 26 adet ağacı işaretlemesinin haklı sebebe dayandığı belirlenerek ..."ın Orman Yönetimi aleyhine açtığı el atmanın önlenmesine yönelik davanın reddine dair yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığından, tarafların yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile taşınmazın (A) harfi ile işaretli bölümünün tapu kaydının iptali ve ..."ın Orman Yönetimi aleyhine açtığı el atmanın önlenmesine dair davanın reddi yönünde kurulan usûl ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir. Ancak somut olayda, davanın açıldığı tarihte dava konusu taşınmaz davalı gerçek kişi adına tapuda kayıtlıdır. Davalı gerçek kişi, dava tarihinden önce taşınmaz üzerinde tapu kaydına dayanarak tasarruf ettiğinden, davalının dava konusu taşınmaza haksız bir el atmasından söz edilemez. Bu itibarla, Orman Yönetiminin el atmanın önlenmesine ilişkin talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, kabulü yolunda hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırı olup, el atmanın önlenmesine ilişkin hükmün bu nedenle bozulmasına karar vermek gerekmiştir. ” denilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyulmasının ardından yapılan yargılama sonunda, çekişmeli taşınmazın bir kısmının tapusunun iptali ve orman vasfı ile Hazine adına tapuya tescili ile bu kısma yönelik davacı gerçek kişinin müdahalesinin men’i talebinin reddine yönelik mahkemece daha önce verilen karar Yargıtay tarafından onanarak kesinleştiğinden bu hususlarda yeniden karar verilmesine yer olmadığına, çekişmeli taşınmaza Orman Yönetimi’nin açtığı müdahalenin men’i davasının ise davalının tapu kaydına dayanarak taşınmazı kullanması nedeniyle haksız kullanımı söz konusu olmadığından reddine karar verilmiş, hüküm davalı-birleşen dosya davacısı Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, orman savına dayalı tapu iptali ve tescil ile el atmanın önlenmesi istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu yapılmamıştır. Genel arazi kadastrosu işlemi 1952 yılında kesinleşmiştir.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 25/10/2017 gününde oy birliği ile karar verildi.