Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2014/4375 Esas 2014/7727 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ : Gerede Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 02/05/2013
NUMARASI : 2011/386-2013/220

Davacı M.. B.. vekili Avukat T.. Ö.. tarafından, davalı Ş.. K.. aleyhine 27/09/2011 gününde verilen dilekçe ile maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın usulden reddine dair verilen 02/05/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın usülden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya kapsamından, mahkemece 21/03/2013 tarihli duruşmada davacı vekiline bilirkişi incelemesi için masraf yatırmak üzere kesin süre verildiği, daha sonra ise verilen sürede masrafı yatırmadığı için davanın usulden reddedildiği anlaşılmıştır.
6100 sayılı HMK"nun 94/2. maddesinde, hakimin tayin ettiği kesin süre içinde yapılması gerekli işlemi süresinde yapmayan tarafın, o işlemi yapma hakkının ortadan kalkacağı düzenlenmiştir. Aynı yasanın 324/2. maddesinde ise delil ikamesi için avans yatırmayan tarafın, talep olunan delilin ikamesinden vazgeçmiş sayılacağı düzenlenmiştir. HMK"nun dördüncü kısmında ispat ve deliller genel başlığı altında beşinci bölümde düzenlenmiş olan bilirkişi incelemesinin delil olduğunda kuşku yoktur. Öyleyse, anılan maddeler uyarınca delil ikamesi için verilen kesin süre içerisinde masrafın yatırılmaması halinde, delilin ikamesinden vazgeçilmiş sayılarak, dosyanın mevcut haliyle karara bağlanması gerekirken, davanın usul yönünden reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Kaldı ki, dava konusu olay nedeniyle açılan ceza davası dosyasının, eldeki dava dosyası içerisinde bulunan suretinden, ceza mahkemesince bilirkişi incelemesi yaptırıldığı da anlaşılmaktadır. Şu durumda, mahkemece işin esasına girilerek dosyanın karara bağlanması yerine, anılan şekilde yanılgılı gerekçeyle hüküm verilmesi doğru görülmemiş kararın bu nedenlerle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın, yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA; bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına 14/05/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.