23. Hukuk Dairesi 2015/709 E. , 2015/7821 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ:.... Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalılar vekillerince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı ile davacı ve vekilleri gelmiş, diğer davalı tarafından gelen olmadığından, onların yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacılar vekili, müvekkilleri arsa malikleri ile davalı yüklenici arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlendiğini, diğer davalı şirketin ise yükleniciden taşınmaz satın alan üçüncü kişi olduğunu, yüklenicinin üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmediğini, verilen vekaletname kapsamında diğer davalıya tapuda devir yapıldığını ileri sürerek, sözleşmenin feshi ile tapu iptali ve tescil ile gecikme nedeniyle davacıların uğradığı maddi zararlarının belirlenerek tahsilini, davalıların müdahalelerinin önlenmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, inşaat ruhsatının alınamasına yasal engel bulunduğunu, davacıların kendi aralarındaki bir kısım ihtilafların da ruhsat sürecinin gecikmesine ve inşaatın başlamasına engel olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı mücbir sebeplerden ötürü gecikme yaşandığını, davacıların, müvekkili tarafından inşaatın yapılmasını istemediklerini, inşaata başlamasını kendilerinin engellediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, sözleşmenin düzenlendiği tarih itibariyle imar planının mevcut olduğu ve parsellerin müstakilen imara açık olduğu, sözleşmenin kurulduğu tarihte parsellerin tevhidi hususunda herhangi bir engelin olmadığı, ancak altı adet parselin A lejantında konut alanı, üç adet parselin A lejantında 4 kat irtifakı ticaret ve konut alanı içerisinde kalması sebebiyle ada genelinde yapılaşma şartları dikkate alınarak tevhid edilmelerinin uygun olmadığının belediyeden gelen yazı cevabından anlaşıldığı, bu durumda parsellerin birlikte tevhid edilerek inşaat yapma imkanının kalmadığı, bu hususun tarafların iradesi dışında ortaya çıkan objektif bir imkansızlık olduğu, tarafların sözleşmenin feshini isteyebilecekleri, davacının gecikmeden dolayı tazminat talebinin ifaya bağlı bir tazminat niteliğinde olduğundan talep edilmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, taraflar arasındaki sözleşmenin feshine, 358 ada, 3 parsel de yapılan devrin iptali ile taşınmazın tapu kaydının sözleşme öncesine iadesine, gecikmeden dolayı tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
Karar, davalılar vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalılar vekillerinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2-Davada, öncelikle arsa sahipleri ile yüklenici arasındaki sözleşmelerin geriye etkili şekilde feshi ve sözleşme konusu taşınmazlardan 358 ada 3 parsel sayılı taşınmazda yükleniciye ve onun da diğer davalı üçüncü kişi olan şirkete yaptığı pay devrinin iptali istenmiştir.
Mahkemece, fesih isteminin kabul edildiği belirtilmişse de, sadece arsa sahiplerinden ile yüklenici arasında yapılan 06.05.2010 tarihli sözleşmenin feshine karar verilmiş; davaya konu edilen ve diğer arsa maliki ile yapılan 11.11.2010 tarihli sözleşme ile yapılan 31.03.2011 tarihli düzeltme beyanı ve tadil sözleşmesi hakkında olumlu veya olumsuz bir hüküm tesis edilmemiştir. Oysa, bu sözleşmeler hakkında da dönme (geriye etkili fesih) kararı verilmedikçe, yapımı kararlaştırılan inşaat nedeniyle devredilen pay hakkında tapu iptali ve tescil kararı verilmesi mümkün değildir.
Kabule göre ise; HMK"nın 297. maddesine aykırı olacak şekilde hangi davalı adına kayıtlı hangi payın kimin lehine tescil edileceği gösterilmeksizin ve hangi tarihli sözleşme öncesine iade edileceği de açıklanmadan infazda tereddüt yaratacak şekilde karar verilmesi de usul ve yasaya aykırı olmuş bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalılar vekillerinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, temyiz istemlerinin kabulü ile mahkeme kararının BOZULMASINA, peşin alınan harçların istek halinde temyiz edenlere iadesine, 1.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalı Vil Yapı İnş. Tem. San. Tic. Ltd. Şti."ye verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.