Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2013/18972 Esas 2014/3219 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/18972
Karar No: 2014/3219
Karar Tarihi: 24.02.2014

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2013/18972 Esas 2014/3219 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2013/18972 E.  ,  2014/3219 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İSTANBUL 11. SULH HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 16/05/2013
    NUMARASI : 2011/918-2013/579

    Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.

    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Davacı vekili, davalının müvekkili şirketin abonesi olduğunu, elektrik faturalarının ödenmemesi sonucu davalı aleyhine Bakırköy 5.İcra Müdürlüğünün 2008/12812 Esas sayılı dosyası ile icra takibine başlandığını, davalı borçlunun icra takibine konu toplam 2.471,79 TL"ye itiraz ettiğini öne sürerek, itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili, müvekkilinin davacı şirkete hiçbir borcu olmadığını, 2005/1. aydan itibaren işyerini kullanmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece, tahakkuk döneminde davalının kullanmadığı, elektrik aboneliğinin bulunduğu dükkan mahiyetindeki yerin başkaları tarafından uzun süredir kullanıldığı gerekçesiyle ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı temyiz etmiştir.
    Uyuşmazlık; davalının aboneliğinin bulunduğu yerde elektrik kullanılmasından dolayı sorumlu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. İşyerinde elektrik kullanımdan dolayı fiilen kullanan kişinin haksız fiilden kaynaklanan sorumluluğu bulunmaktadır. Ancak, bu sorumluluk davalı olan abonenin sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerini ortadan kaldırmamaktadır. Fiilen elektrik kullanan şahsın haksız fiil hükümleri uyarınca, abonenin de sözleşmeden doğan sorumluluğunun bulunduğu, bu durumda kullanımdan her ikisinin de müteselsilen sorumlu oldukları belirgin olmasına göre alacaklının alacağını sorumluların tamamından isteyebileceği gibi bunlardan biri veya birkaçından da isteyebileceğinin kabulü gerekir. Bu durum, dikkate alındığında, aboneliğini iptal ettirmeyen ve kullanıma sebebiyet veren abone davalının sözleşme nedeni ile sorumlu bulunduğunun kabulü gerekmektedir. Nitekim, aynı ilkeler HGK 27.04.2011 tarih ve 2011/19-104 E.-239 K.sayılı kararında da benimsenmiştir.
    Hal böyle olunca, mahkemece yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular gözetilerek, mahkemece, davacının davalı taraftan isteyebileceği bedelin Elektrik Tarifeleri Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği hükümlerine göre hesaplanması konusunda denetime elverişli bir rapor alınması, davacının tahsilini istemekte haklı olduğu alacak miktarının bu şekilde belirlenmesi, daha sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yetersiz bilirkişi raporu benimsenerek karar verilmesi yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
    Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 24.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.