15. Hukuk Dairesi 2019/2265 E. , 2020/366 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi:Asliye Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı bozmaya uyularak verilen hüküm davacı ile davalı ... vekillerince temyiz edilmiş, davalı ... vekili tarafından duruşma istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde asıl ve birleşen dosya davacısı vekili Avukat ... ile davalı asil ... geldi. Davalı ... vekili ile diğer davalı asil gelmedi. Temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan asıl ve birleşen dosya davacısı avukatı ile davalı asil ... dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Asıl dava, kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan alacak, birleşen dava ise asıl davada istenmeyen bakiye kısma yönelik açılan alacak ve faiz istemine ilişkin olup, yerel mahkemece asıl davanın kabulüne, birleşen davanın kısmen kabulüne dair verilen hüküm, davacı ve davalı ... vekillerince temyiz edilmiştir.Asıl davada davacı vekili, uyuşmazlığın 05.05.2000 tarihli Arsa Payı Karşılığı İnşaat Yapım Sözleşmesi"nden kaynaklanmış olup, arsa sahiplerinden birisi olan davacı, 156 ada 4 no"lu parselde bulunan B blok 4. kat 8 no"lu ve 2. kat 3 no"lu dairelerin, kendisine verilmesi gerekirken vekâletname verdiği davalı ... tarafından diğer davalı yüklenici ..."a tapuda devir edildiğini ileri sürerek, tapu kaydının iptâli ile adına tescilini istemiş, bilahare taşınmazın yargılama sırasında başkasına satılması üzerine de 29.12.2010 tarihli celsede davaya bedel olarak devam edilmesini talep etmiş, taşınmaz bedeli olarak 15.000,00 TL"nin davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Asıl davada davalı ... vekili, davacının gayrimenkulü bedeli karşılığında sattığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Asıl davada davalı ..., davacının gayrimenkulü bedeli karşılığında sattığını, vekâletin kötüye kullanılması durumunun söz konusu olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Birleşen davada davacı vekili, asıl davada tespit edilen gayrimenkul bedelinden bakiye kısmı talep ettiklerini belirterek, 19.150,00 TL"nin edinme tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile davalılardan tahsilini ve asıl davada talep edilen 15.000,00 TL miktarın edinme tarihinden ek dava tarihine kadar işlemiş olan 33.678,08 TL faiz bedelini işleyecek reeskont faizi ile talep ve dava etmiştir. Birleşen davada davalılar, davanın reddini istemişlerdir.Yerel mahkemece dosya kapsamında daha önce verilen bozma kararlarına uyulması sureti ile asıl davanın kabulüne, birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.UYAP siteminde yapılan inceleme neticesinde davalı ... vekilinin 27.11.2018 gün ve saat 20.56’da mazeret dilekçesi sunarak 28.11.2018 günü saat 11.10’da yapılacak duruşmaya başka mahkemelerdeki duruşmalara katılacak olması sebebi ile katılamayacağını, mazeretinin kabulü ile yeni duruşma günü verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır. 28.11.2018 tarihli duruşma tutanağı incelendiğinde ise davalı ... vekilinin mazeret dilekçesine ilişkin herhangi bir hüküm olmadığı, mazeret dilekçesinin okunup dosya arasına alındığına ilişkin bir açıklamanın bulunmadığı, davalı ... vekiline Dairemizin 2018/1586 Esas, 2018/3287 Karar 19.09.2018 tarihli bozma ilamına karşı beyanları alınmadan bozmaya uyma kararı verilerek davalar hakkında hüküm kurulduğu anlaşılmıştır.6100 sayılı HMK"nın “Hukuki Dinlenme Hakkı” başlığını taşıyan 27. maddesinde "(1) Davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahiptirler. (2) Bu hak; a) Yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, b)Açıklama ve ispat hakkını, c) Mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini içerir." hükmü bulunmaktadır. Anayasa"nın 36. maddesinde ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi"nin 6. maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının en önemli unsuru olan hukuki dinlenme hakkı; tarafların usulüne uygun şekilde duruşmalara davet edilmesini zorunlu kılar. Aynı şekilde Yargıtay bozma ilamına karşı tarafların beyanlarının alınarak karar verilmesi de bu kapsamda değerlendirilmelidir.
Somut olaya gelince; mazereti hakkında bir karar verilmeyen davalı ... vekilinin Yargıtay bozma ilamına karşı beyanı alınmaksızın bozmaya uyma kararı verilmesi adil yargılanma hakkını ihlal edici nitelikte bulunmuştur. Adil yargılanma hakkını ihlal edecek şekilde mazereti hakkında karar verilmeksizin, davalı ... vekilinin bozma ilamına karşı beyanı alınmaksızın, bozmaya uyma kararı verilmesi ve devamında davanın esası hakkında karar verilmesi doğru olmamış, diğer temyiz itirazları incelenmeksizin hükmün bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı ... yararına BOZULMASINA, bozma sebebine göre taraf vekillerinin diğer tüm temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilmediğinden davalı ... yararına vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin ve Yargıtay başvurma harçlarının istek halinde temyiz eden asıl ve birleşen dosya davacısına geri verilmesine, ödenenden 5766 sayılı Kanun"un 11. maddesi ile yapılan değişiklik gereğince Harçlar Kanunu 42/2-d maddesi uyarınca alınması gereken 218,50 TL Yargıtay başvurma harcının mahsup edilerek, varsa fazla alınan temyiz harcının temyiz eden davalı ..."a iadesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 10.02.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.