Kamu kurumunun zararına nitelikli dolandırıcılık - resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/20505 Esas 2016/558 Karar Sayılı İlamı

23. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/20505
Karar No: 2016/558
Karar Tarihi: 01.02.2016

Kamu kurumunun zararına nitelikli dolandırıcılık - resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/20505 Esas 2016/558 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanığın yeşil kartı ele geçirerek Sağlık Bakanlığı'na bağlı gebe polikliniğinde kendisini başka biri olarak tanıtıp resmi evrak düzenlettiği, kamu hastanesinde 15,50 TL harcamaya sebep olarak kamu zararına neden olduğu iddiasıyla nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçlarından yargılandığı ancak üzerinde tahrifat olmayan yeşil kartın başkasına ait olduğunun basit bir denetim sonucu tespit edilebileceği, dolayısıyla sanığın eyleminin aldatma özelliğinden yoksun olduğu ve dolandırıcılık unsurlarının oluşmadığı değerlendirilerek sanık hakkında beraat kararı verildiği belirtilmiştir. Mahkeme kararında bahsi geçen kanun maddeleri ise Kamu Kurum ve Kuruluşları Zararına Dolandırıcılık suçunu düzenleyen Türk Ceza Kanunu'nun 156/1. maddesi ve Resmi Belgede Sahtecilik suçunu düzenleyen aynı kanunun 204. maddesidir.

23. Ceza Dairesi 2015/20505 E. , 2016/558 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kamu kurumunun zararına nitelikli dolandırıcılık, resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan
HÜKÜM : Beraat

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:

Sanığın, suç tarihinde, hakkında ek takipsizlik kararı verilen ... adına düzenlenmiş yeşil kartı bir şekilde ele geçirip Sağlık Bakanlığına bağlı gebe polikliniğine müracaat ettiği ve kendisini Halime olarak tanıtıp resmi evrak düzenlettiği, kamu hastanesinde 15,50 TL harcamaya sebep olarak kamu zararına neden olduğu, böylece resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan ve nitelikli dolandırıcılık suçlarını işlediği iddia olunan somut olayda;
Üzerinde herhangi bir tahrifat yapılmaksızın suçta kullanılan yeşil kartın başkasına ait olduğunun görevlilerce basit bir denetim sonucunda kolaylıkla tespit edilmesinin mümkün olduğu, sanığın eyleminin aldatma özelliğinden yoksun olması nedeniyle hile boyutuna ulaşmadığı; sanığın kimliğiyle ilgili beyanını alan memurun bu beyanın doğruluğunu araştırıp tahkik etmek ve daha sonra edindiği kanaate göre resmi belgeyi düzenlemek durumunda olduğu bu nedenle olayda dolandırıcılık ve resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunmak suçlarının unsurları oluşmadığından sanık hakkında verilen beraat kararlarında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 01/02/2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.