Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki taraflarca istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi  tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :1) Alacaklının temyiz itirazlarının incelenmesinde;Karar temyiz edene 22.02.2012 tarihinde tefhim edildiği halde temyiz dilekçesi belirli süre geçirildikten sonra, 20.04.2012 tarihinde verilip kaydettirilmiştir. Süre aşımı bakımından temyiz dilekçesinin (REDDİNE), 2)Borçlunun temyiz itirazlarının incelenmesinde;Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;     Alacaklı tarafından kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığı, örnek 10 nolu ödeme emrinin 22.08.2011  tarihinde tebliği üzerine, borçlunun  yasal süresinde icra mahkemesine yaptığı başvuruda, takip dayanağı senedin taraflar arasında aktedilen tek  satıcılık sözleşmesi nedeniyle verildiğini, teminat senedi olduğunu, kayıtsız şartsız borç ikrarı içermediğini belirterek takibin iptaline karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.  Alacaklı vekilinin icra mahkemesine sunduğu 02.11.2011 havale tarihli cevap dilekçesinin 2. sayfasında açıkça  takip dayanağı senedin taraflar arasındaki sözleşmenin teminatı olarak alındığının kabul edildiği görülmüştür. Bu durumda, takip dayanağı senet kayıtsız şartsız borç ikrarını içermediğinden TTK"nun 688/2. maddesi uyarınca bono vasfında değildir. O halde mahkemece alacaklı vekilinin kabul beyanı doğrultusunda İİK"nun 170/a maddesi gereğince takibin iptaline karar verilmesi gerekirken  bu husus gözardı edilerek  yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ  : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda (2) nolu bentte yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11/12/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.