8. Hukuk Dairesi 2010/209 E. , 2010/1993 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Katkı Payı Alacağı
... ile ...mirasçıları ... ve müşterekleri aralarındaki katkı payı alacağı davasının reddine dair Eskişehir 2. Aile Mahkemesinden verilen 19.11.2009 gün ve 544/911 sayılı hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 20.04.2010 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden davacı vekili Avukat ... geldi.Başka kimse gelmedi. Duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunanın sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek dosya incelendi gereği düşünüldü;
K A R A R
Davacı vekili; evlilik birliği içinde edinilerek davalıların miras bırakanı olan ... adına tescil edilen 5170 ada 7 parsel ve üzerindeki 3 katlı ev, 5170 ada 6 parsel ve 5133 ada 1 parsel sayılı taşınmazlar ile Merkez Bankası Eskişehir Şubesinde ... Altıntaş’a ait hesapta yaklaşık 10000 Euro birikim bulunduğunu, söz konusu mal varlığının tarafların Hollanda’da oldukları dönemde edinildiğini,vekil edeninin ... adına olan bu mal varlığının edinilmesine işçi olarak çalışmak ve gelir elde etmek suretiyle katkıda bulunduğunu açıklayarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla taşınmazlar için 6001 YTL katkı payı alaçağı ile bankadaki mevduatın ½ sine isabet eden bedelin davalılardan alınarak vekil edenine verilmesini istemiş, ıslahla taşınmazlar için alacak miktarı 10000 YTL’ye çıkarılmıştır. Birleşen davada da, dava konusu yapılan mal varlığının edinilmesinde vekil edeninin çalışmaları dışında ziynet eşyaları ile de katkıda bulunduğunu açıklayarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla bu katkı nedeniyle de 30000 YTL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar vekili ise; vekil edenlerinin miras bırakanı olan ...ile davacının 2004 yılında boşandıklarını, eldeki davanın ise 1 yıllık zamanaşımı süresinin geçirilmesinden sonra açıldığını, ayrıca davanın dayanaksız olduğunu ileri sürerek reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, davacının kendi adına kayıtlı iken kamulaştırılan veya satışı yapılan taşınmaz payları dışında katkı sağladığını kanıtlayamadığından bahisle davanın reddine karar verilmesi üzerine, hüküm; davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar 29.12.1973 tarihinde evlenmiş, Hollanda Haarlem Mahkemesinde 2003 yılında açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün kesinleşmesi ve boşanmaya ilişkin yabancı mahkeme ilamının Emirdağ Asliye Hukuk Mahkemesinin 14.12.2005 tarih 2005/351-714 Esas ve Karar sayılı hükmü uyarınca tenfizine karar verilmesi sonucunda 27.1.2004 tarihinde boşanmışlardır. Davalıların miras bırakanı ...bu şekilde gerçekleşen boşanmadan sonra 2.4.2007 tarihinde ölmüştür.
Dosya arasında bulunan kayıt ve belgelere göre; dava konusu 5170 ada 6 ve 7 parsel sayılı taşınmazlar ile 5133 ada 1 parsel sayılı taşınmazın öncesi 1588 ada 37 parsel olup davacı ve eşi ...adına paylı mülkiyet hükümleri uyarınca kayıtlı bulunmaktadır. 1588 ada 37 parseldeki taraflara ait paylar 743 sayılı TKM’nin 170. maddesine göre eşler arasında mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu 1.9.1992 döneminde edinilmiştir.Daha sonra yapılan imar uygulaması sonunda 1588 ada 37 parsel üçe ayrılmış 5170 ada 7 parsel davacı adına, 5170 ada 6 parsel ... adına bağımsız olarak kaydedilmiş, 5153 ada 1 parsel ise gene taraflar arasında paylı bırakılmıştır.Davacı imar uygulaması sonucunda adına bağımsız olarak kaydedilen 5170 ada 7 parseli 2.9.1994 tarihinde ... Altıntaş’a tapu kaydı uyarınca satmış ve satış bedelini de almıştır.Davacı bu devir sırasında herhangi bir bedel almadığını ileri sürmüş ise de resmi senedin aksini kanıtlaması olanaklı olmadığı gibi bir an için doğru olduğu kabul edilse bile; bedel alınmadan yapılan devrin gizli bağış olduğu hususunda duraksamamak gerekir. 5153 ada 1 parseldeki taraflara ait paylar ise 9.12.2004 tarihinde kamulaştırılarak İl Tüzel Kişiliği adına kaydedilmiştir. Kamulaştırma tarihi boşanma tarihinden sonra olup bedelinin davacı tarafından alındığı kabul edilmelidir. Sonuç itibariyle; dava konusu her üç parselin temeli aynı taşınmaz olduğuna ve davacı ile boşandığı eşi ... adına paylı mülkiyet şeklinde kayıtlı bulunduğuna ve tarafların bu taşınmazın edinilmesinde yaptıkları katkı karşılığını elde ettikleri anlaşıldığına göre, dava konusu taşınmazlara ilişkin olarak açılan davanın reddine karar verilmesinde usul ve kanuna aykırılık bulunmamaktadır. Davacı vekilinin bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının reddi ile; bu parsellere dair hüküm bölümünün ONANMASINA,
. Davacı vekilinin, 5170 ada 7 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunduğunu ileri sürdüğü 3 katlı bina ve bankadaki mevduata ilişkin temyiz itirazlarına gelince; dava konusu bina , 5170 ada 7 parsele ait tapu kaydında yer almamaktadır.Davacı bu binanın 1996 yılında ...ile birlikte yapıldığını ileri sürmektedir Dolayısıyla, davacı ile ...arasında 2.9.1994 tarihinde yapılan arzın satışına ilişkin işlem kapsamında bulunmadığı ve taşınmazların arzına ilişkin olan red gerekçesinin binaya ilişkin talep bakımından geçerli olamayacağı açıktır. Aynı durum ...adına olan banka hesabındaki mevduat içinde geçerlidir.
Dava konusu binanın yapıldığı belirtilen tarih 743 sayılı TKM"nin 170. maddesine göre eşler arasında mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu döneme ilişkin bulunduğuna göre, taraflar arasındaki uyuşmazlığın Borçlar Kanununun genel hükümlerine göre çözüme kavuşturulması gerekmektedir. Bu amaçla; iddia ve savunmaları dikkate alınarak tarafların her birinin ayrı ayrı binanın yapıldığı 1996 yılına kadar ki, toplam gelirinden tarafların sosyal statüleri ile konumlarına göre yapabilecekleri kişisel harcamaları ile kocanın 743 sayılı TKM’nin 152. maddesi uyarınca evi geçindirme yükümlülüğü uyarınca yapması gereken harcamalar çıktıktan sonra yapabilecekleri tasarruf miktarının ne olacağının belirlenmesi için konunun uzmanı bilirkişiden rapor alınması suretiyle dava konusu binanın yapılmasına davacı ile ..."nin çalışmaları karşılığında elde ettikleri gelirle sağlayabilecekleri katkı miktarının ayrı ayrı saptanması, daha sonra toplam tasarruf miktarı karşısında davacı eşin katkı oranının bulunması, bulunan bu oranın dava konusu mal varlığının binanın dava tarihindeki değeri ile çarpılarak varsa katkı payı alacağının tespit edilmesi ve ondan sonra uyuşmazlık hakkında bir karar verilmesi gerekir. Açıklanan bu hususlar dava konusu mevduatın 1.1.2002 tarihinden önceki dönemi de kapsamaktadır. Mahkemece bu yönler üzerinde tam olarak durulmadan, dava konusu taşınmazlar için geçerli bulunan yazılı gerekçe ile tüm talebin reddine karar verilmesi doğru değildir.
Davacı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde olduğundan kabulüyle hükmün dava konusu bina ve bankadaki mevduata ilişkin bölümlerinin HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 17,15 TL onama harcının peşin harçtan mahsubu ile artan 387,85 TL"nin istek halinde temyiz eden davacıya iadesine 20.04.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.