16. Hukuk Dairesi 2017/1852 E. , 2017/2748 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KULLANIM KADASTROSU
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kullanım kadastrosu sırasında ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 168 ada ... parsel sayılı 205,55 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa"nın .../B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı şerhi yazılarak bahçe vasfıyla Hazine adına tescil edilmiştir. Davacı ..., taşınmazın kendi fiili kullanımında bulunduğu iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın zilyetliğinin davacı ..."ya aidiyetinin tespitine karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı ... dava konusu 168 ada ... parsel sayılı taşınmazda zilyetliğinin olduğu iddiası ve adına şerh verilmesi istemiyle dava açmış ve mahkemece keşif yapılmaksızın davanın kabulüne karar verilmiş ise de; yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya elverişli değildir. Dava, kullanım kadastrosuna itiraza ilişkindir. 3402 sayılı Yasa"nın, 5831 sayılı Yasa ile eklenen Ek-.... maddesi ile 6831 sayılı Yasa"nın .... maddesinin (B) bendine göre orman kadastro komisyonlarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerin, fiili kullanım durumları dikkate alınmak ve varsa üzerindeki muhdesatın kime veya kimlere ait olduğu ve kim veya kimler tarafından ne zamandan beri kullanıldığı, kadastro tutanağının beyanlar hanesinde gösterilmek suretiyle Hazine adına tescil edileceği hükme bağlanmıştır. O nedenle, kullanıcı şerhi verilmesi istemli davalarda, taşınmazın hangi tarihten beri fiilen, ne sebeple, kim tarafından ne sıfatla kullanıldığının belirlenmesi için mahallinde keşif yapılarak yerel bilirkişi ve taraf tanıkları davaya konu taşınmaz başında dinlenmek suretiyle kullanım durumuna ilişkin beyan alınması ve zeminin belirtilen kullanım şekline uygun olup olmadığının belirlenmesi gerekir. Ne var ki, mahkemece taşınmaz başında keşif yapılmaksızın karar verilmiş olduğundan yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Eksik inceleme ve araştırmaya dayalı olarak karar verilemez. Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşabilmek için, taşınmaz başında yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişi, taraf tanıkları ve fen bilirkişisinin katılımı ile yeniden keşif yapılmalı, yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından tespit günü itibariyle taşınmazın fiilen kim veya kimler tarafından kullanıldığı konusunda maddi olaylara dayalı bilgi alınmalı, beyanlar arasında aykırılık bulunması halinde gerektiğinde yüzleştirme yapılarak çelişki giderilmeye çalışılmalı, fen bilirkişisine keşfi izlemeye elverişli harita düzenlettirilmeli, daha sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Açıklanan hususlar göz ardı edilerek, eksik inceleme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, ....04.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.