Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/510
Karar No: 2010/1992
Karar Tarihi: 20.04.2010

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2010/510 Esas 2010/1992 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2010/510 E.  ,  2010/1992 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil

    ... ile ... ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair Ferizli Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 21.07.2009 gün ve 67/63 sayılı hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 20.04.2010 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden davacı vekili Avukat... geldi. Karşı taraftan kimse gelmedi. Duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunanın sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek dosya incelendi gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacı vekili dava dilekçesinde, mevkii ve sınırlarını açıkladığı taşınmazın 13.10.1971 tarihli harici satış senediyle vekil edeni tarafından babası ...’den satın alındığını açıklayarak köy senedinde sınırları belirtilen iki dönümlük taşınmaz bakımından tarafların ortak miras bırakanı Mustafa Yücel adına tapuda kayıtlı bulunan 11 sayılı parselin tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalılar ..., ... ve ... 18.9.2007 günlü yargılama oturumunda; babaları tarafından ev ve ahırın bulunduğu yerin davacıya satıldığını, kalan yerin ise davalılara ait olduğunu bildirmişlerdir. Beyanlarının HUMK. nun 151/son fıkrası hükmü gereğince onaylandığı anlaşılmıştır.
    Mahkemece, dava konusu taşınmazın tarafların ortak murislerinden intikal ettiği, murisin sağlığında taşınmazı davacıya sattığına ilişkin tanıkların herhangi bir bilgisinin olmadığı, her ne kadar davacı tarafından sunulan senetteki imzaların taraflara ait olduğu yönünde rapor alınmış ise de, senedin murisin sağlığında ve usulüne uygun düzenlendiğinin kanıtlanamadığı, bu nedenle mahkemece senede itibar edilmediği, her ne kadar taşınmaz davacı tarafından tasarruf ediliyor ise de, mirasçılar arasında zamanaşımının işlemeyeceği gerekçe gösterilmek suretiyle davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, kazanmayı sağlayan zilyetlik, muristen intikal ve 13.10.1971 tarihli harici satış senedi gibi hukuki sebeplere dayanılarak TMK.nun 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddesi gereğince açılan mülkiyetin aktarılmasına ilişkin tapu iptali ve tescil davasıdır.Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş ise de, mahkemenin gerekçesine katılma olanağı bulunmamaktadır. Uyuşmazlık konusu 111 ada 11 sayılı parsel 6.1.2005 tarihinde yapılan kadastro çalışmaları sırasında Mustafa Yuca adına tespit edilmiş, kadastro tutanağının 12.5.2005 tarihinde kesinleşmesiyle tapu kaydı oluşmuştur. Davacı vekili, dosya arasında bulunan miktarı iki dönüm ve bundan ayrı sınırları gösterilen 13.10.1971 tarihli “senettir” başlığını taşıyan harici satış senedi ile dava konusu yerin vekil edeni tarafından babası Mustafa Yuca’dan satın aldığını belirterek iptal ve tescil isteğinde bulunmuştur. Bu durum karşısında davacının kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak iptal isteğinde bulunduğu görülmüştür. Sözü edilen parselin senetsizden tespit ve tescil edildiği anlaşılmıştır.Her ne kadar senet tanıkları, senetteki imzaların kendilerine ait olmadığını bildirmişlerse de Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesinin 20.1.2009 tarih 250/22.09.2008-56794/8472 sayılı raporları kapsamı ile harici satış senedi altındaki imzaların senette imzası bulunanlara ait olduğu belirlenmiştir. 18.9.2007 günlü yargılama oturumunda dinlenen davalılar da, dava konusu taşınmaz bölümünün babaları tarafından davacıya verildiğini açıklamışlardır. Taşınmaz kadastrodan önce tapusuz bir yer olup, menkul niteliğinde olduğundan TMK. nun 763. maddesi gereğince satış, devir ve teslimle mülkiyetin alıcıya geçtiğinin kabulü gerekir. Yani taşınmazın teslimi ile davacıya mülkiyet geçmiştir. Davacı kadastrodan önceki nedene dayandığından ve taşınmaz o tarihte tapusuz olduğundan iddiasını her türlü delille kanıtlaması mümkündür. Dosya kapsamındaki tüm bilgi ve belgeler, alınan beyanlar birlikte değerlendirildiğinde uyuşmazlık konusu taşınmazın baba tarafından oğlu Mustafa Yuca’ya kadastrodan önce devir ve teslim edildiği konusunda bir duraksama söz konusu değildir.
    O halde, saptanan bu somut ve hukuki olgular karşısında mahkemece öncelikle yapılacak iş, 13.10.1971 tarihli satış senedinin yaşlı bilirkişi ve tanıklar aracılığıyla yöntemine uygun bir biçimde zemine uygulanması, senet kapsamının açık bir biçimde belirlenmesi, senetteki sınırlar ve miktarın gözönünde tutulması, ifrazının mümkün olup olmadığının Bayındırlık ve İskan Müdürlüğünden sorulması, ifrazı mümkün ise, bağımsız parsel halinde karar verilmesi, ifrazının mümkün olmadığının anlaşılması halinde 3402 sayılı Kadastro Kanununun 15/2. fıkrası gereğince paylı mülkiyet şeklinde iptal ve tescile karar verilmesinin düşünülmesi, ondan sonra toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle hüküm kurulması usul ve kanuna aykırıdır.
    Davacı vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olduğundan kabulü ile usul ve kanuna aykırı olan yerel mahkeme hükmünün açıklanan nedenlerle ve HUMK.nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA,Yargıtay duruşmasının yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 750 TL avukatlık ücretinin davalılardan alınarak Yargıtay duruşmasında avukat marifetiyle temsil olunan davacıya verilmesine ve 15,60 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine 20.04.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi