11. Ceza Dairesi 2020/6935 E. , 2021/1250 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sahte fatura düzenleme
HÜKÜM : Mahkumiyet
A- Sanık hakkında 2008 takvim yılında sahte fatura düzenleme suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik sanık müdafinin temyiz taleplerinin incelenmesinde;
Sanığa yüklenen “2008 takvim yılında sahte fatura düzenleme”suçunun Kanun’daki cezasının türü ve üst sınırına göre 5237 sayılı TCK"nin 66/1-e ve 67/4 maddelerinde öngörülen olağanüstü dava zamanaşımının suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış, sanık müdafinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden diğer yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta, aynı Kanunun 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen olağanüstü dava zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK’nin 223/8. maddesi gereğince DÜŞMESİNE,
B- Sanık hakkında 2009 takvim yılında sahte fatura düzenleme suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik sanık müdafinin temyiz taleplerinin incelenmesinde;
I- Sanık hakkında "2009 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme" suçundan açılan kamu davasında; sanığın savunmasında, suça konu sahte fatura düzenlenmesi konusunda bilgisinin bulunmadığını, iş yerinin 2 ay süreyle açık kaldığını, bu süre içinde kendisinin fatura bastırmadığını, işlerin yürümediğini anlayınca da kapatıp İstanbul"a döndüğünü, iş yerini dayısı ... ile birlikte işlettiklerini savunması ve sanık adına bastırılmış belge bulunmadığının tespit edilmesi, sanığın muhasebecisi olan ...’ın duruşmada alınan beyanında “sanığın bir süre muhasebesini yaptığı, beyannamelerini boş olarak verdiği, ancak başka bir muhasebeci tarafından yüksek miktarlı düzeltme beyannamesi verildiğini vergi dairesinden öğrendiğini” beyan etmesi karşısında, maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek biçimde belirlenmesi bakımından;
1-Sanığın düzenlediği iddia olunan kanaat oluşturacak sayıdaki fatura asıllarının, kullanan şirketlerden ve vergi dairesinden de sorulmak suretiyle temin edilerek dosyaya getirtilip sanığa gösterilerek yazı ve imzaların kendisine ait olup olmadığının sorulması, kendisine ait olmadığını söylemesi halinde;
2- Sanığın temin edilecek yazı ve imza örnekleri ile faturalardaki yazı ve imzaların kime ait olduğu hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılması,
3-Faturalardaki yazı ve imzaların sanığa ait olmadığının anlaşılması halinde ise;
a)Faturaları kullandığı belirlenen mükellefler hakkında karşıt inceleme raporu düzenlenip düzenlenmediğinin ilgili vergi dairesinden sorulması, düzenlenmiş ise onaylı örneklerinin getirtilmesi,
b)Aynı mükellefler hakkında dava açılıp açılmadığının araştırılması, dava açılmış ise dosyalarının getirtilip incelenerek ilgili belgelerin onaylı örneklerinin dosyaya alınması,
c)Faturaları kullanan şirket yetkilileri veya kişilerin tanık sıfatıyla duruşmaya çağrılarak CMK"nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatıldıktan sonra sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıkları, sanığı tanıyıp tanımadıkları ve faturaların düzenlenmesi konusunda sanığın bir iştiraki bulunup bulunmadığının sorulması,
4- Sanık adına düzeltme beyannamesi verdiği belirtilen önceki muhasebecisi Kenan Uzunkaya hakkında sahte fatura düzenleme suçundan açılmış bir dava olup olmadığının araştırılması, açılmış ise getirtilip incelenmesi ve bu davayı ilgilendiren belgelerin onaylı örneklerini dosya içerisine alınması, gerektiğinde Kenan Uzunkaya"nın çekinme hakkı da hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenip, sanık adına düzeltme beyannamelerini hangi belgelere dayanarak verdiği, suça konu faturalar ile ilgili bilgisinin olup olmadığının sorulması,
Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulması,
II- Kabule göre de ;
1- Aynı takvim yılına ait birden fazla fatura düzenlenmesi halinde zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği dikkate alınarak, sanık hakkında TCK"nin 43. maddesinin 1. fıkrasının uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi yasaya aykırı
2- Hükümden sonra 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08/10/2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararı ile, 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafinin temyiz talepleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, ceza miktarı bakımından sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 10.02.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.